Levent Tüzel: Çözülme ve şikayetler savaş politikalarıyla bastırılmak isteniyor

Vedat YALVAÇ
İstanbul

1 Eylül Dünya Barış Günü öncesi Emek Partisi Avcılar İlçe Örgütü tarafından düzenlenen “Emperyalist Savaş Politikaları ve Barış Mücadelesi” panelinde konuşan Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, AKP’nin kendi içindeki çözülmeyi durdurmak ve halkın şikayetlerini bastırmak için savaş politikalarına başvurduğunu ifade etti.

"EMPERYALİSTLER ARASINDAKİ ÇELİŞKİLER ÇOK DAHA DERİNLEŞTİ"

2011 yılından bu yana Suriye’de yaşanan emperyalist paylaşım savaşına değinen Tüzel, “Rejim değiştirmek, Esad’ı yenmek ve bölgedeki güç savaşlarında pastadan pay kapmak, bölge gücü olmak laflarıyla AKP ve Erdoğan’ın bugünkü tekçi yönetimi, bu fetihçi iktidar buradaki sorunları daha da büyütmüş, kangrenleştirmiş durumda” diye konuştu. 1840 yılından bu yana Kürt ulusunun hak eşitliği mücadelesi, Kürt halkının kendi kaderini belirleme, kendini yönetme sorununu yine terör sorunu olarak gündeme getirdiklerini ifade eden Tüzel şöyle devam etti: “Ekonomik kriz, yolsuzluklar, kendi iç çatışmaları, rant sistemi... Bu tür olgular, alternatifini henüz koymuş olmasa da AKP tabanında da çok ciddi rahatsızlık, AKP’den kopuş, uzaklaşmayı beraberinde getirdi. Aslında bildik şekilde kendi içindeki çözülmeyi güç kayıplarını, eskisi gibi yönetemeyeceklerini gördüklerinde, halkın şikayetleri, sitemleri, serzenişleri karşısında dikkatleri savaş politikalarıyla ve yeni kahramanlık hikayeleriyle dağıtmak ve bu savaş naraları altında insanlarımızın, emekçilerin, yoksulluk ve işsizlik çözümü noktasındaki arayışlarını bastırmak peşindeler. Dolayısıyla bu işlerin iç yüzünü ve işçi sınıfımızın, ezilen halkların dayanışması açısından doğrunun anlatılması ve bu gerici propagandanın etkisizleştirilmesi için en büyük görev başta partimize, sosyalist güçlere, devrimcilere düşüyor. Emperyalistler arasındaki çelişkiler günümüz dünyasında çok daha derinleşmiş, çok daha ilerlemiş ama bir özelliği şu ki en sıcak şekilde ülkemizin de hem coğrafi hem de politik olarak içinde olduğu bir atmosferde cereyan ediyor. Dolayısıyla bütün bunlar bizim emperyalistlere ve onun ülkemizdeki temsilcisi, dayanağı durumundaki AKP ve Erdoğan’ın tekçi yönetimine karşı barış ve demokrasi mücadelemizde önemli.”

KAYYUMLARA KARŞI BİRLİK ÖNEMLİ

Diyarbakır, Mardin ve Van seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak Kayyum atanmasına da değinen Tüzel, “Büyük itirazlara rağmen tek adam rejimini topluma dayatan AKP ve Erdoğan, bugün de özellikle 3 büyük Kürt ilinde seçilmiş belediye başkanlarını ispatlanmayan, temelsiz iddialarla görevden alıp kayyum atayarak kendi politikalarını yaşatabilmek için Türkiye kamuoyunda yine bir sıcak mesele olarak kullanıyor. Seçim öncesi zaten kayyumların görev yaptığı bu belediyelerde tüm antidemokratik koşullara rağmen yeniden Kürt halkının seçtiği belediye eş başkanlarının görevden almayı izah etmek için eskisi kadar eli güçlü değil. Seçim süreçlerinde fiilen demokrasi adına, tek adam karşıtlığı adına bir araya geliş bu kayyum süreçlerinde de gündemde. Bunu büyütmek önemli. Şimdi mesele aslında savaş, silahlanma, bölgedeki gerginlik ve çatışmalar, Kürt sorunun da bir kez daha çözüm arayışından vazgeçilmiş olması, savaşın dayatılıyor oluşu işçi sınıfımız başta olmak üzere, ezilen, sömürülen halklarımızın en önemli mücadele dinamiği” diye konuştu.