Suçtan zarar görme’de çifte standart
Ceza Yargılaması Kanunu’nun ilgili maddesi aynen şu ifadeyi içerir: Duruşma herkese açıktır. Ancak, dün, Çağlayan Adliyesinde Fazıl Say’ın yargılandığı davanın ilk duruşmasına giderken aşmak zorunda kaldığım üç barikattan sonra bile zar zor sığabildiğim duruşma salonuna girerken “Acaba?” diye düşünmemek insanın elinde değil doğrusu.
Duruşmaların herkese açıklığı elbette, salonun fiziki durumu ile yetkililer tarafından açıklanabilir. Ancak ülkenin saygın bir müzisyenini, “Tweet”leri ve “re-tweet”lerini gerekçe göstererek yargılıyorsanız, böyle bir davanın hem basın açısından hem de sanatçı dayanışması açısından izleyicisinin yoğun olacağını öngörmeniz gerekir. Adaletin Avrupa’nın en büyük “sarayı”nda insanların duruşmayı rahatça izleyebileceği bir salonun olmadığını düşünen var mıdır acaba?
Kalabalığın balık istifi bir halde izleyebildiği duruşma ise, zaman zaman gerilimli anlara da bizim için ironik anlara da sahne oldu. Şikayetçi vekillerinin ‘Sevgi yok, saygı yok’ şeklindeki beyanatları, böyle bir davanın Fazıl Say’ın fikirlerini veya inancını, “Beni incitti, rencide etti” diyerek mahkeme önüne taşımış olmaları salonda az sayıdaki izleyiciyi hafifçe gülümsetti.
Şikayetçilerin beyanlarının alınması sırasında, “Sanık (Fazıl Say’ı kastediyor) Allah’ın varlığını inkar ediyor, ancak gerekirse burada mahkemede bunu ispatlayabiliriz” cümlesi de duruşmanın unutulmaz replikleri arasında yerini aldı.
Tüm şikayetçiler, dini duygularının incindiğini ve Fazıl Say’ın tweetlerinin düşünce özgürlüğü ile alakası olmayacağını söylediler. Şikayetçiler davaya katılma taleplerini de dile getirdiler. Katılma, suçtan zarar gören gerçek kişilerin hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilmeleridir. Böyle bir davada asıl üzerinde durulması ve tartışılması gereken hususların başında ‘Suçtan zarar görme’ geliyor. Kamuoyunu etkileyen bu tür davalarda davaya katılma kararı verilmesinin yine benzer bir olayda dini duyguları incinen herkesin müdahil olabilme olanağının yolunun açılması anlamına gelebilecektir. Ki bu durum başka bir çifte standardı da akla getiriyor hemen. Kadın cinayetlerinin yargılandığı davalarda, kadınların davaya müdahalesini, ‘Suçtan zarar görmemiştir” diyerek reddeden mahkemeler, konu din olunca hangi gerekçe ile farklı düşünüyorlar acaba?
Evrensel'i Takip Et