Naziler tarafından Sovyet savaş esirleri için kurulan kamplar: Stalag
1941-1945 yılları arasında esir alınan 5.7 milyon Kızıl Ordu askerinden 3.1 ila 3.3 milyon arası Stalag adı verilen kamplarda katledildi.
Fotoğraf: Evrensel/Selçuk Kozan
Selçuk KOZAN
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Almanya’nın birçok kentinde savaş karşıtı gösteriler yapılırken, Sovyet esirlerinin katledildikleri kamplar da ziyaret edilir. Nazi faşizmi tarafından Sovyet esirleri için özel yapılan kampları bu yıl da binlerce kişi ziyaret etti. Almanya’da bu etkinlikler savaş karşıtı gösterilerin bir parçası olarak görülüyor.
Toplama kampları (Konzentrationslager) daha çok siviller içindi. Esir kampları ise (Stalag) daha çok Kızıl Ordu için özel hazırlanmış imha kamplarıydı.
8 Eylül 1941’de Hitler yaptığı bir konuşmada, “Bolşevizm, nasyonal sosyalist Almanya'nın ölümcül düşmanıdır. Alman askerinin savaştığı düşman sadece askerler değildir, aynı zamanda Bolşevizm ruhundaki siyasi görüştür. Nasyonal sosyalizme karşı mücadele onların etine ve kanına girmiştir. Bu nedenle Bolşevik askerler Cenevre Sözleşmesi uyarınca gerçek bir asker gibi itiraz etme hakkını kaybetmiştir.”
Sadece asker değil, işgal edilen tüm bölgelerde komünist düşünceye yakınlığı bilinen genç, yaşlı gözetmeksizin hepsinin yok edilmesi emrediliyordu.
Esir alınan askerler bu kamplarda çalıştırılacak ve sonra imha edilecekti. Kızıl Ordu esirlerinin yaşama hakkı asla olmayacaktı.
Cenevre Sözleşmesi Kızıl Ordu askerleri için geçerli değildi. Fransa, Belçika, Hollanda ve Norveç askerlerine, savaş esiri muamelesi yapılırken Polonya, Yugoslav ve Sovyet askerlerine tersi yapılıyordu. Ana kamp adı verilen bu kamplarda, esir askerlerden nasıl yararlanacakları ve sonrasında ne yapılacağı kararı veriliyordu. Büyük çoğunluğu Almanya olmak üzere bine yakın (Stalag) esir kampı bulunuyordu. Binlerce Sovyet savaş esiri en zor şartlarda çalıştırılırken, çalışamayan durumda olanlar ise derhal kurşuna diziliyor ya da açlıktan ölmeye bırakılıyordu.
1941-1945 yılları arasında esir alınan 5.7 milyon Kızıl Ordu askerinden 3.1 ila 3.3 milyon arası Stalag adı verilen kamplarda katledildi.
STALAG 326 BİELEFELD/ SENNE
Almanya’da bulunan kamplar arasında en çok Sovyet askerlerinin esir tutulduğu Stalag 326 numaralı kamptı. Bielefeld’e yakın Senne bölgesinde Schloß Holte-Stukenbrock kasabasına birkaç kilometre uzaklıkta bir yere kurulmuştu. Açlık, kötü muamele, zorunlu çalışma ve tam sayıları bilinmemekle birlikte 40 bin ile 65 bin Sovyet askerinin burada katledildiği tahmin ediliyor.
Üç yüz binden fazla Sovyet savaş esirinin bulunduğu bu kampta, Ruhr Havzası’nda bulunan kömür ocaklarında çalışmak zorunluydu. En kötü koşullarda çalıştırılan esirlerin çoğu, hastalık ve yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybetmişti. Çalışamayanlar ve hasta olanlar kurşuna diziliyordu. Bu kamplarda yaralı esir alınan askerlerin tedavisi yasaktı ve arkadaşları dahil hiç kimse yardım edemezdi. Birçok yaralı asker kampta günlerce acı çekerek hayatını kaybediyordu.
Barınak yoktu ve askerler kendi kazıdıkları kuyularda yatmak zorundaydılar. Yiyecek verilmeyen hasta mahkumlar, ot, yaprak ve ağaç kabukları yiyerek yaşamaya çalışıyorlardı. Amerikan askerleri 2 Nisan 1945'te bu kampa girdiklerinde açlıktan ölen binlerce Kızıl Ordu askeri ile karşılaştılar.Bu kampta Sovyet esirlerine ait 36 toplu mezar bulunmuştu. Kampta, ölen başka ülke askerlerine ait 400 mezar bulunuyor.
ÇİÇEKLER STUKENBROCK İÇİN
1960’ta sendikalar, antifaşistler, barış dernekleri ve DKP gençlik örgütünün çabasıyla, Sovyet ordusunun kızıl bayrağının ekli olduğu, merkezi bir dikilitaş olarak anıta dönüştürüldü. Stukenbrock derneği tarafından, her yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü’nden bir hafta sonra “Çiçekler Stukenbrock için” adlı bir anma yapılır. Her yıl mezarları çiçeklerle donatan Stukenbrock derneğinin amacı ölüleri anmak değil, savaşa ve faşizme karşı mücadeleyi taze tutmak...