Kürkçüler Cezaevindeki tutuklular: Sürekli provokasyon ortamı oluşturuluyor
Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevindeki tutuklular İHD'ye yazdıkları mektupla yaşanan hak ihlallerini anlattı.
Fotoğraf: Flickr
Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Mazhar Güler isimli tutuklu, maruz kaldıkları hak ihlalleri ve cezaevi idaresinin yaklaşımlarını gönderdiği mektupta anlattı.
Adı sık sık hak ihlalleriyle gündeme gelen Adana-Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Mazhar Güler isimli tutuklu, İnsan Hakları Derneğine (İHD) gönderdiği mektubunda yaşadıkları hak ihlallerini anlattı. Güler, “Kendilerini devlet yerine koyma, hak taleplerimizi ise devlete karşı gelme olarak değerlendirilip, sadece yeme içme hakkı olan varlıklar olarak ele alınıyoruz. Açıkça yasalara göre değil de talimatlara göre hareket ediyorlar. Bu talimatların da 1’inci müdür tarafından verildiği anlaşılıyor. Talimatlarla yapılan bu uygulamaların hepsi ideolojik, ayrımcı ve ırkçı uygulamalardır. Sağ görüşlü (FETÖ-DAİŞ- el Kaide) olanlar kayırılıp, imkanlar tanınıyor. Sol görüşlü ve Kürt olanlar ise, ‘devlet düşmanı’ olarak nitelendirilerek ‘düşman hukuku’ ile yaklaşılmaktadır. Cezaevi girişinde istisnasız yeni gelen her arkadaşımız onur kırıcı hakaretler, psikolojik ve fiziki işkence ile karşılaşıyor, ‘pasif’ diye adlandırdıkları itirafçıların yanına geçmeleri dayatılıyor” diye konuştu.
TEK TEK SORUNLARI SIRALADI
Yine oda değişim taleplerinin kabul edilmediğini, haftada 3 defa yapılan koğuş aramalarında eşyalarının dağıtıldığını aktaran Güler, son olarak şunları belirtti: “Üst araması yapılıyor. Sürekli bir gerginlik ve psikolojik işkence ortamı oluşturulmak isteniyor. Bize gelen, yasaklı ve toplatma kararı olmayan kitap, dergi, gazete gibi yayınlar keyfi bir şekilde kısıtlanıyor. Mektuplarımız geç gönderiliyor. Gelen mektuplar gecikmeli veriliyor. Mektuplarımız çoğu zaman kayboluyor. Taahhütlü mektup ve fakslarımızın gönderi fişleri tarafımıza verilmiyor. Boş odalar olduğu halde FETÖ ve el Kaideciler odalarda ikili üçlü tutularak rahat ettirilirken, odalarda yerlerde yatırılıyoruz. Hastane ve revir imkanlarından yeterince faydalanamıyoruz. Çeşitli yapay gerekçelerle hastaneye sevklerimiz yapılmıyor. Tedavimiz engelleniyor. Spor ve sohbet hakkımız çok kısıtlı ve sürekli aynı kişilerle çıkarılma tarzında yapılıyor. Kurs taleplerimiz cevapsız bırakılıyor. Koridorda, gidiş gelişlerde 12 Eylül faşist darbe zihniyeti olan tek sıra askeri tarzı dayatılıyor.” Güler, yaşadıkları bu sorunlara dair avukatlarının görüşme gerçekleştirdiği cezaevi savcısının mevcut uygulamaları doğru bulmayıp, bundan rahatsız olduğunu ve sorunların çözümü için çaba içinde olacağını belirttiğini de paylaştı. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen bir değişiklik olmadığını söyleyen Güler, muhatap bulamamalarından şikayet etti. (Adana/MA)