TİS sürecindeki tekstil işçileri: Fazla mesailer tüm fabrikalarda kesilsin
Alınan grev kararına rağmen bir hazırlık yapılmadığını belirten Yünsa işçileri fazla mesailere kalmıyor.
ARŞİV | Fotoğraf: DHA
Tuncay SAĞIROĞLU
Çerkezköy
Tekstil grup sözleşmeleri patronları yüzde 3 zam dayatması nedeniyle tıkandı. Anlaşma sağlanmaması halinde patronlarla işçiler adını sözleşme görüşmelerini yürüten TEKSİF 10 Eylül’de greve çıkacak. İşçiler grev hazırlığı yapılmamasına tepki gösterirken, Yünsa işçileri ise kararlı tutum alarak sendikacılara fazla mesaiye kalmama kararı aldırdı. Yünsa işçileri tüm fabrikalardaki işçilere bu eyleme katılma çağrısı yaptı.
TEKSİF NE İSTİYOR BİLMİYORUZ
25. Dönem Tekstil Grup Sözleşmelerinde patronların yüzde 3+3 zam önerisi karşısında TEKSİF sendikası grev kararı alıp 10 Eylül’de greve çıkacağını açıklamıştı. Grev aşamasına gelen sözleşmede, patronların teklifi işçiler tarafından bilinmesine rağmen TEKSİF’in ne istediği konusunda net bilgileri olmadığını söyleyen işçiler tepkili.
“Patronların 3+3 önerisi bizimle dalga geçmekten başka bir şey değil. Patronlar patronluğunu yağıyor ama sendikamıza ne demeli? Nisan ayında başlayan sözleşmeden neler olduğunu ancak ağustos ayında, o da sadece patronların teklifini öğrenebildik. Greve çıkacağız ama sendikamız ne istiyor hâlâ bilmiyoruz” diyen bir Yünsa işçisi, TEKSİF yöneticilerini samimiyetsiz buluyor. Başka bir Yünsa işçisi ise şunları söyledi: “Bize sendikadan ‘Enflasyon oranında bir teklif ile gelmezlerse greve çıkacağız’ deniyor. Ya kardeşim bu enflasyonun rakamı var. Bize deyin ki yüzde 17’nin altında imzalamayız diye net konuşun. Bir de enflasyon rakamı ne? Hükümet yüzde 17 diyor. Çarşı pazardaki enflasyon yüzde 50. Doğal gaza, elektriğe, sigaraya, ulaşıma her ay zam yapıyorlar. Biz sendikadan net bir rakam bekliyoruz.”
ASGARİ ÜCRETTEN KURTULMAK İSTİYORUZ
Tekstil işçileri şimdiye kadar 24 defa sözleşme yapmalarına rağmen hâlâ asgari ücret alıyor. Temel ücretleri asgari ücret olan tekstil işçileri ancak ikramiye ve sosyal haklarla asgari ücretin biraz üzerine çıkabiliyor. 15 yıldır çalışıp hâlâ asgari ücret aldığını söyleyen bir Yünsa işçisi “Asgari ücret bizim kaderimiz değil. Bundan kurtulmak istiyorum. Maaşımızı sorduklarında söylemeye utanıyoruz. Bizi asgari ücretten kurtaracak zam ne yüzde 3, ne de yüzde 17. Yüzde 17 zam bile alsak dört ay sonra asgari ücret bizi gelip geçecek. Herkes bunu dikkate alsın” diye konuştu.
FAZLA MESAİLER BÜTÜN FABRİKALARDA DURDURULSUN
10 Eylül’de greve çıkacak olmalarına rağmen fabrikalarda ciddi bir hazırlığın olmadığını belirten işçiler sendikacılara “Bizi oyalamayın” diye sesleniyor. Bir haftadır Yünsa’da işçilerin tepkisi sonucu alınan kararla fazla mesaiye kalınmazken, işçiler bu kararın bütün fabrikalarda uygulanmasını istiyor. Yaz ayı boyunca sürekli 12 saat çalıştıklarını ama son hafta mesaiye kalmadıklarını söyleyen Yünsa işçileri şu çağrıyı yaptı: “Biz sürekli sendikayı zorladık. Mesailer kesilsin diye. Son on gündür fazla mesaiye gelmiyoruz. Sendikacılar da fazla mesaiye gelenleri geri gönderiyor. Ama duyuyoruz ki Altınyıldız’da, Bahariye’de fazla mesailer devam ediyormuş. Sendika bütün fabrikalarda mesaileri kaldırmalı. Fabrika yöneticileri ‘İşler acil. Biz kazanırsak siz de ekmek yersiniz, bu işi yetiştiremezsek işler gider’ diye bizleri tehdit ediyor. Kardeşim eğer işleri kaybetmek istemiyorsan sen haklarımızı ver, biz de çalışalı. Greve gitmeyelim. Niye biz hep fedakarlık yapalım.”
KOMİTELERİ KURALIM NE YAPILACAKSA İŞÇİLERİN KARARI İLE YAPILSIN
Yünsa’da fazla mesailerin dışında hiçbir grev hazırlığının olmadığını belirten işçiler, sendikadan taleplerini şöyle sıraladı: “İlk önce biz kendi talebimizin ne olduğunu netleştirelim. Günün koşullarına göre güncelleyelim. Greve çıkacaksak adam gibi hak almak için greve çıkalım. Yoksa göstermelik greve çıkıp bir iki puan yükselince imzalanmasın. Bütün fabrikalarda fazla mesaileri keselim. Fabrika fabrika toplantılar yaparak işçileri grev havasına sokmalıyız. Ama en önemlisi her ne yapılacaksa işçilerin kararı ile yapılsın. Tepedeki üç beş yönetici kaderimiz ile oynamasın. Bunun için her fabrikada hemen grev komiteleri kurarak greve hazırlanmalıyız.”
GÖSTERMELİK DEĞİL, HAK ALMAK İÇİN GREV
Bahariye Halı’dan işçi
Çorlu
Nisan ayında başlayan sözleşmelerimiz aradan beş ay geçtikten sonra en sonunda kim ne istiyor, kim ne veriyor ancak öğrenebildik. Gerçi daha sendikamızın tam olarak ne istediğini bile bilmiyoruz. Ben beş aydır gelişmeleri ve yaşananları kısaca özetlemek istiyorum. Nisan ayı geldiğinde biz daha sözleşmenin geldiğinden bile haberimiz olmuyordu. Başta Evrensel olmak üzere basında çıkan haberlerden sözleşmenin başladığını öğreniyorduk. Biz daha çok fabrikada yaşanan sorunları; kriz, işten atılmalar, çalışma düzenindeki değişiklikler ile uğraşıyorduk. Gündemimizi daha çok bunlar oluşturuyordu. Daha sözleşme başlamadan geçen yılın sonlarından itibaren işten atılmalar, ücretli-ücretsiz izinler ile karşılaştık. Birçok arkadaşımız işten atılırken sendikamız bırakın yanımızda olmayı, “Kriz var, tazminatlarınızı veriyor ya, alamazsanız gelin, patronun yasal olarak hakkı var” diyerek patronun yanında yer aldı. Daha sonra fabrikada yedili vardiya sistemini hayata geçirmeye çalışan müdürler ve yöneticiler bizden onay istedi. Onay vermememize rağmen hayata geçirmeye çalıştılar. Burada da sendika yanımızda yoktu. Biz ancak kendimiz fabrikanın meydanında toplandıktan sonra yedili vardiya sistemi uygulanmadı. Birçok arkadaşımız atıldığından dolayı işler daha az işçinin sırtına bindi. Yedili vardiya hayata geçmeyince bu sefer de bazı bölümlerde 12 saatlik çalışma başlatıldı. Buna itiraz eden bazı arkadaşlar işten atıldı. Biz buralarda sendikamızı yanımızda değil ya suskun ya da karşımızda gördük. Bundan dolayı da sendikaya güvenimiz azaldı.
Bunu yapan sendikanın sözleşme döneminde taslak hazırlanmasında, işçilerin görüşlerine başvurmada, patrona karşı birlikte hareket etmek için bağlarımızı güçlendirmek için bir şey yapmasını beklemek hayal olurdu. Sözleşme ile ilgili bilgileri sendikadan değil Evrensel gazetesinden alıyorduk. Birçok arkadaşımız sesini duyurmak için Evrensel gazetesinde haber yaptı. Buradan ders çıkaracaklarına sendika fabrika müdürleri ile birlikte gazeteciler ile kim konuşuyor diye sürek avına çıktılar.
YÜZDE 3 İLE YÜZDE 10 ARASINDA FARK YOK
Sendika, ağustos ayının sonunda patronların yüzde 3 teklifini bildirene kadar sözleşmeden doğru dürüst bir bilgi almıyorduk. Temsilcilere sorduğumuzda ise gelişme yok bir şey olursa söyleriz diyorlardı. En son patronların teklifi duyurulunca işçiler olarak biz de şaşırdık. Ve fabrikada tartışmalar başladı. Çünkü bu teklif bizimle dalga geçmekten başka bir anlama gelmiyordu. Asgari ücret ile çalıştığımızdan dolayı ücretlerimize önerilen zam faturalara gelen zammın yanına bile yaklaşamıyordu.
Sonunda sendika grev kararı aldı. Ama başta dediğim gibi sendikamıza güvenmiyoruz. Bir iki puan daha yükseltilip sözleşme imzalanır diye kaygımız var. Buradan sendikamıza sesleniyorum. Bizim bilgimiz olmadan sözleşme imzalanmasın. Yüzde 3 ile yüzde 10 arasında bir fark yok. Bu düzeyde zamların bizim ücretlerimize yansıması hiçbir anlam ifade etmiyor. Hiçbir yaramızı sarmıyor. Onun için bizim ücretimiz, bizim geleceğimiz konuşuluyorsa ne olacağına biz karar verelim. Siz şimdiye kadar hep yanlış karar verdiniz.
FAZLA MESAİLER DURDURULSUN
Diğer bir mesele Eylül’ün 10’unda greve çıkacağız, ama hiçbir hazırlık yok. Fabrikada herkes ne olacak diye konuşurken sendika yine ortada yok. Patron sürekli mesai yaptırıp çalışmayı hızlandırıyor. Ama sendika seyrediyor. Yünsa’da mesailer kaldırılmış, Bahariyede de kalkacak söylentileri oldu ama hiçbir icraat yok. Pazartesi şube başkanı fabrikaya gelip mesaileri durduracak diye konuşuldu ama ne gelen var ne giden. Şimdi biz de soruyoruz bu sendika ne kadar samimi. Krizden sadece patron etkileniyormuş gibi onu haklı bulan, sözleşme ile ilgili bilgi vermeyen, bir hafta sonra greve çıkacak olmamıza rağmen hiçbir hazırlık yapmayan sendikayı nasıl samimi bulalım? Son gün veya göstermelik bir iki gün greve çıkıp bir iki puan artış ile imzalanmasını istemiyoruz. Biz işçiler adam gibi greve çıkmak ve haklarımızı almak istiyoruz. Hemen patronlara olan teklifimizi netleştirelim. Bu teklifte öyle resmi enflasyon ile olmaz. Bütün kayıplarımız karşılanmalı. Kaç yıllık işçiyim ikramiyeler olmasa hâlâ asgari ücret alıyorum. Krizden patronlardan daha çok biz etkilendik. Bu durum düzeltilmeli. Esnek çalışma yasaklanacak maddeler sözleşmede mutlaka olmalı. Bunlar için biz işçiler sonuna kadar grev diyoruz. Aksi taktirde işçiler olarak kendi göbeğimizi kendimiz kesmesini de biliriz.