Erdoğan: ‘Güvenli Bölge’nin adı kaldı, başka bir şey söz konusu değil
Çekya Başbakanı Andrej Babis’le ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, güvenli bölge konusunda açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Çekya Başbakanı Andrej Babis, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Ziyaret iki ülke arasında devlet ve hükümet başkanları düzeyinde 6 yıllık aranın ardından gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret oldu.
Erdoğan, görüşmede ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini belirterek, "Askeri, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel alanlarda neredeydik nereye geldik bunları görüşme fırsatımız” diye konuştu.
Suriye, mülteciler ve bölgedeki çatışmalara ilişkin de konuştuklarını ifade eden Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
‘İDLİB MUTABAKATI’ VE ‘GÖÇ DALGASI’
Erdoğan, İdlib'deki çatışmalar ve göç dalgasına ilişkin soru üzerine “Avrupa Birliğinin bize vermiş olduğu birçok sözler vardı. Bu sözler, bizim milli bütçemize parasal bir destek sözü değil. Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla bizim de uluslararası kuruluşlarımız olan Kızılay ve AFAD'a verilecek destekle gerek bu çadırlardan tutunuz konteyner kentlere varıncaya kadar okul, sağlık hizmetleri gibi birçok konuda verilmesi gereken destekti. Bizim şu ana kadar yaptığımız yatırım yaklaşık 40 milyar doları buldu. Ama Avrupa Birliği'nin ne yazık ki 3 milyar avroyu bile bulmadı. Halen 'yaptık, yapıyoruz' gibi şeylerle bir oyalama taktiğidir gidiyor. Fakat öyle de olsa böyle de olsa biz bu 4 milyon insana elimizden gelen desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz” yanıtını verdi.
GÜVENLİ BÖLGE TARTIŞMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güvenli Bölge” teklifinin Obama döneminde de gündemde olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Yapılacak olan şey şu, biz bu güvenli bölgedeki şu an itibarıyla bizim sınırlardan yaklaşık 30 kilometre derinlikte ve bütün sınırlarımız boyunca devam eden bir alan. Buralarda bizler konut yapacağız ve bu konutların 250-300 metrekare bahçesi olacak, buralarda bu mülteciler kendileri ekip biçecek, ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle kendi kendilerine yetme imkanı bulacak. 'Bu çok güzel proje' dediler ama uygulamaya gelince böyle bir destek ne yazık ki gelmedi. Şu anda kendileri de 'Güvenli Bölge'yi gündeme getiriyorlar. 'Hadi' deyince kimseyi karşımızda, ortada bulamıyoruz. Şu anda Güvenli Bölge'nin adı kaldı başka bir durum söz konusu değil. Bir taraftan da malum güneyden zaman zaman tacizler, tehditler yapılıyor. Bunlara karşı da tabii atmamız gereken adımları atıyoruz.”
İdlib'deki çatışmalara ABD’nin de dahil olmasını değerlendiren Erdoğan, “Bütün bunların karşısında tabii sessiz kalmak mümkün değil. İşte Rusya ile görüşmelerimizi yaptık yapıyoruz. Aynı şekilde şimdi önümüzde Rusya-Türkiye-İran görüşmemiz var. Bu ay içinde tekrar bu görüşmeleri yapacağız, ele alacağız” dedi.
Erdoğan, ABD'nin İdlib'e gerçekleştirdiği hava saldırılarına karşı Rusya'nın verdiği tepkiyi de “İdlib bizim meselemizdir, zira buradaki göç bizim sınırlarımızı zorlayacaktır. 910 kilometre Suriye'ye sınırı olan biziz. Oradaki herhangi bir ateş bizi yakar, bu ülkelerin hiçbirini yakmaz, bu ülkelerle zaten yakından uzaktan da bu işin alakası yok. Onların derdi farklı, bizimki ise çok daha farklı. O bakımdan biz elimizden geleni yapacağız. Biz mültecileri kapımızı kapamak suretiyle kovmak durumunda değiliz ama dediğim gibi buralarda özellikle bir güvenli bölge ihdasına biz yardımcı olabilirsek, bunu başarabilirsek ne mutlu bize” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et