Başka Emine Bulutlar olmasın diye

Bir grup genç işçi

Kayseri

Merhabalar Genç Hayat Okurları...

Yaklaşık 30 işçinin çalıştığı bir fabrikada çalışan genç işçiler olarak mektup yazmak, duygularımızı ifade etmek istedik. Hepimizin üzülerek, ağlayarak, kızarak izlediğimiz Emine Bulut cinayetini fabrikada işçi arkadaşlarla konuştuk. Yeter artık diyenden, bu nasıl vicdan o çocuğa yazık diyene herkes bir şeyler söylüyor birbirine... Mesela, "adama da yazık" diyen yok. Olmamalı da.

SONU BAŞINDAN BELLİ

Ama özel bir tepki gösteren bir işçi arkadaşımız var. Gece vardiyasında çalışmaya gittik. Saat ilerledi. Gecenin ilerleyen saatlerinde videoyu izleyen bir işçi herkese kızarak anlatıyor. 

Özel tepki gösteren dediğim işçi arkadaşım videoyu izlememiş. Videoyu izleyip anlatan arkadaşımız ona gelince "Videoyu gördün mü? Kadını çocuğunun önünde" demeye kalmadan işçi arkadaşımız, "Anlatma ağabey dinlemek istemiyorum, sonu başından belli" diyerek tepki gösterdi. Gidip bir köşede ağlamaya başladı. Bu işçi arkadaşımız her şeye soğuk kanlı yaklaşan kendinden emin, konuştuğunu tartan bir işçi. Konu kadın cinayetlerine, çocuk tacizlerine, istismarına gelince kendinden geçiyor. Herkesten daha fazla kızıyor. 

GEÇİM YOK İŞ YOK, DARP VAR ALDATMA VAR

Stajyer bir öğrenci “Ülkede geçim yok. İş yok. Bu sistem aile ilişkilerini de parçalıyor” diyor. Suriyeli işçi ise bu cinayetleri gerçekleştirenlerin IŞİD'den daha cani olduğunu söylüyor. “Kadın cinayetleri karşısında tiyatro sinema gibi şeylerle duyarlı olunmalı” diye ek yapıyor. “Türkiye’ye bir bakıyoruz filmlerde darp var, aldatma var.”

Uzun sözün özü, duygularımız bunlardır. Başka bir Emine Bulut cinayeti yaşanmasın diye duyarlı olmak, cinayetlerin karşında durmak gerekir.