5 Eylül 2019 14:32
/
Güncelleme: 17:44

Geçen seneden kalan kurşun kalemlerin ucu açıldı, içlerinde tek tük uç kalan uç kutuları birleştirildi. Önceki dönemden kalan yarım defterlerin kullanılmış sayfaları da kopartıldıysa yeni döneme hazırız demektir. Dağları, taşları aşarak ve de otobüse zamlı biletleri basarak okulları doldurmanın zamanı geldi. E tamam belki bu dönem böyle zorlukları, binbir güçlükleri sırtımıza yükleyerek başladı ama böyle eğitim hayatı geçmez dediğinizi duyar gibiyiz. Sana tamamen katılıyoruz. Bu zorlu yolda yürürken aklına takılacak soruları cevaplamak için hazırladığımız rehberi yanından ayırmayı da ihmal etmemeni diliyoruz.s

Yeni eğitim-öğretim yılımız kutlu olsun!

YAZIMIZ NASIL GEÇTİ?

Okulun ilk günü. Uzun zamandır göremediğimiz sınıf arkadaşlarımızla uzun bir tatilin ardından buluşuyoruz. İlk soru malum: “Tatilde neler yaptınız?​” Parası olmadığı için bütün yazı evde televizyon izleyerek geçirenler okulun özenilen yüzleri. Birçoğumuz tatil boyunca bir işte çalışmayı tercih etmişiz aldığımız bilgilere göre. Tercih mi dedik? Zorunluluk. Ama tabii ki akşamları eve dönüp gerek duşun altında gerekse muslukta elimizi yıkarken denizin yaptığı dalgayı hayal etmeyi ihmal etmedik. E enflasyon o kadar artınca hayal enflasyonu da tavan yaptı tabii. Biz bu hayallerle bir yılı daha atlatırız atlatmasına da bari ayağımız tuzlu suya değseydi.

Dememiz o ki tropikal meyveler, beş yıldızlı oteller, denizin mavisinin kumların beyazına karıştığı sahiller penceremizin önündeydi bizim de bu yaz. Tabii ki tatil reklamlarına bakan penceremizin önünde...

SİZ DEĞİŞİMİ YANLIŞ ANLAMIŞSINIZ

“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” sözünü kendine düstur edinmiş MEB’in bu sene eğitimde yapacağı yenilikler heyecanla bekleniyor öğrenciler arasında. İstatistiklere göre eğitim sistemi en az bir kere değişmeden okulu bitirebilen birine en son 1960’larda rastlanmış. E hal böyle olunca Türkiye gençliği değişen eğitim sistemlerine en iyi ayak sağlama kategorisinde rekorlar kitabına girmeye hak kazanmış, duydunuz mu?

TALEPLERİMİZ SIRALI TAM LİSTE

“Bu kadar değişiklik, düzenleme yapılırken öğrenci yararına bir tane bir şey yapılmaz mı?​” diye sizin de aklınıza takılmış olabilir. Biz de buradan MEB’e açık çağrıyla taleplerimizi sıralı tam liste olarak yayımlıyoruz:

“Müfredat daha ne kadar gericileştirilebilir?​” sorusuna bu dönem içerisinde en acilinden bir cevap istiyoruz. Sınav sistemini değiştirirken değişikliğin en azından sınavdan birkaç ay önce olmasını talep ediyoruz. Matematik dersi müfredatına enflasyon hesabının eklenmesini talep ediyor, en kısa zamanda okullarda “sınav ve kriz stresiyle mücadele” kurslarının açılmasını istiyoruz.

KISKANÇ OKUL YÖNETİMİNE KARŞI

Kulüp: Öğrenciler bir araya geliyor, bir şeyler tartışıyorlar.

Okul Yönetimi: Kapatalım.

Okul yönetimi liseliler arasında çok sayıda bulunan kıskanç arkadaş gibi davranıyor; öğrencilerin kendisi olmadan bir araya gelecekleri bütün mecraları kapatıyor bir bir. Benim istediğimi yapacaksınız, yapmazsanız katlanırsınız diyor. Öğrencilere bu tavır bir yerden tanıdık geliyor. Bu tavra karşı “Ne yapabiliriz?​” sorusuna verecekleri cevaplar yok değil. Dergimize de yazıyorlar zaten. “Disiplin müdürünse sınıflar bizimdir” diyerek bir araya geliyor ve “Ne yapabiliriz?​” sorusuna renkli çözümler arayıp hayata geçiriyorlar.

KIRTASİYE MASRAFI=SERVET

Hatırlayanlar vardır. Geçen sene bu zamanlarda dergimizde bir arkadaşımız kendi sınıfında yaşanan ilginç bir olayı anlatmıştı. Ucuz defter kalem alabilmek için herkes sabah ŞOK önünde sıraya girip okulun ilk günü okula gelmemişti. Bu hatırlatma da burada dursun. Okulun ilk günü okula gitmemek için geçerli bir neden.

Sınava çalışmak için motivasyon kaynağı renkli post-itler, kalemler, güzel kapaklı defterler bu sene de hayal. Sıcak bir çorbaya, demleme bir çaya motive olmaya çalışacağımız yeni bir dönem önümüzde. İyi motiveler!

BU DÖNEM SONUNDA İĞNE DELİĞİNDEN GEÇECEKSİNİZ

Yeni dönemin başlamasıyla beraber kantin fiyatlarındaki artış ve ulaşıma yapılan zamlar da yavaş yavaş açığa çıkıyor. Alacaklara zam gelirken harçlığın stabil kalması harçlığı harcarken yeniden yapılandırmayı beraberinde getirdi. Ortadoğu’da kartlar yeniden dağıtılıyor! Yapılan hesaplamalar gösteriyor ki eğer okula gitmez evde bir köşede sessizce oturursak harçlığımız anca yetiyor. Başka seçeneklerimiz de yok değil. Örneğin açlık kontrolüne başlayıp yemek yemez ve sabahları tabana kuvvet okula kadar yürürsek yine yettirebilirmişiz gibi. Formda kalmak hiç bu kadar kolay olmamıştı!

NE OKUYALIM?

Doppler (Erlend Loe)

Andreas Doppler: Bir başarı abidesi! İki çocuklu başarılı bir aile babası; başarılı bir tadilattan geçmiş güzel bir evi ve çok başarılı olduğu iyi bir işi var. Doppler bir gün sonra işini, evini ve ailesini terk edip ormana taşınıyor. Doğa güzel, karanlık ve derin; ayrıca Bongo var: Kendini geyikten başka her şey sanan ve kart oyunlarından zerre kadar anlamayan bu afacanla bir "avcı toplayıcı" gibi yaşamaya çalışan Doppler, yağsız süt krizine girince, bir adım daha ileri gidip takas ekonomisine geçiyor...

Solucanlara Piyano Çalan Adam (Sargun A. Tont)

Bilim ve futbol ilişkisinden sanatkâr mikropla­ra, şarabın kültürel ekolojisinden kurtarıcı robotlara, Charles Darwin’in en çok takdir ettiği hayvanlardan Eric Kandel’in Nobel Ödülü’ne uzanan sıradışı yaşam öyküsüne kadar bilin­medik pek çok konuya başarıyla değinen Tont, okuyucularını unutulmayacak bir yolculuğa çıkarıyor.

Bir Amelenin Manifestosu (Iain Levison)

Bir Amelenin Manifestosu, “Ne iş olsa yaparım”ın 21. yüzyıl Amerika’sında vücut bulmuş hali. Manifestonun yazarı, ameleleri şöyle tanımlıyor: “İş için dolanırken daha iyi görüyorum: yalnız değilim. Dışarıda binlerce amele var, bunların birçoğu takım elbise giyiyor, inşaatta çalışıyor, en sevdiğiniz lokantalarda garsonluk, aşçılık yapıyor.” Iain Levison’un sözcükleri, işte bu binlerce ameleden birinin hayatından kesitler aktarıyor.

CepteBilim serisi (Ginko Bilim)

Türkiye’de bilim üreten çevreler ile halk arasındaki aracıyı kaldırarak en yeni ve derin düşünceleri meraklı okurlarına ulaştırmayı hedefleyen Ginko Bilim’in yeni serisi nihayet raflarda. CepteBilim serisiyle her türlü akademik/bilimsel çalışma, hem bilimsel birikimi olan hem de bilime yeni merak sarmış okuyucuların anlayacağı şekilde anlatılıyor. Seride şu anda “Termodinamik Tarihine Kısa Bir Bakış”, “Evrim-İnsanın Kökenini Çözme Hikayesi”, “Nörofelsefe ve Bilinç” ve “Jeofizik-Yerkürenin Kalbine Yolculuk” kitapları bulunuyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Antep’te patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı binlerce işçinin katıldığı grevlere öncülük ettiği için tutuklanan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen Evrensel’e konuştu: “Tutuklanmam patronların kurduğu kölelik düzenine itiraz etmeyin mesajıdır. Vereceğimiz yanıt bizleri köleliğe mahkum etmek isteyenlere inat, BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmektir.”

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et