Açıköğretim çıkmaz bir sokak

Deniz BALİ

Malatya

Öğrencilerin birçoğunun aldığı eğitimden fazla bir beklentisi olmadığını ama yine de “eğitim şart, ilerde bir gün lazım olur” diye düşündüğünü görüyoruz. Bu da biz liselilerin aldığımız eğitimi yetersiz bulduğumuzu gösteriyor. Devlet okullarında okuyan öğrencilerin dershanelere ve özel okullara gitmek zorunda kalması, eğitimin sadece nitelik olarak değil sınava yönelik de yetersiz olduğunun göstergesi.

YETERSİZ GÖRÜLEN LİSELERDEN AÇIKÖĞRETİME

Bazı lise öğrencileri kendilerine verilen eğitimi yetersiz bulup son senelerinde açıköğretime geçiyor. Bazı öğrenciler ise evine yakın okullara puanı yetmediği için açıköğretim lisesine geçmek zorunda kalıyor. Ben de evime yakın okullara puanım yetmediği için evimden çok uzakta bir okula gitmek zorunda kaldım. Bu beni hem maddi hem de duygusal anlamda sıkıntılara soktu. Zamanımın çoğunu yollarda harcamak zorunda kalıyorum. Üstelik bu okulların nitelik olarak birbirinden farklı olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle son senemde açıköğretim lisesine geçiş yapmak zorunda kaldım. Bu tercihi yaparken gerçekten zorlandım çünkü toplumun açıköğretimi tercih etmiş öğrencilere başarısız gözüyle baktığını biliyorum.

SINAV STRESİ ÜZERİNE BİR DE AÇIKÖĞRETİM STRESİ

Üniversite sınavının zorlukları zaten saymakla bitmiyor. Hayatımızın birkaç saatlik bir sınava bağlı olması, sürekli bir ders çalışma zorunluluğu, parası olanın okuduğu bu sistemde okuma zorluklarıyla birlikte çok fazla sınav stresi yaşatırken, açıköğretim lisesine geçiş yapmak sınav stresimi iyice arttırdı. Aslında eğitimin içinin tamamen boşaltıldığı, bilimsellikten uzaklaştırıldığı, gitgide gericileşen bu sistemden çok da fazla bir şey beklemek mümkün değil. Her öğrenci kendi olanaklarına göre bir şeyler yapmaya çalışıyor. Açıköğretim lisesini tercih edenlerin yaptığı da bu çıkmaz sokakta bir yol aramak gibi.