06 Eylül 2019 06:21
Son Güncellenme Tarihi: 06 Eylül 2019 10:50

Okullar açılırken Eğitim Sen'den Milli Eğitim Bakanlığına uyarılar

“2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu" raporunu açıklayan Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığına uyarılarda bulundu.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) “2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu" raporunu Genel Merkez binasında düzenledikleri basın toplantısı ile açıkladı. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan'ın açıkladığı raporda, eğitimdeki sorunlara tek tek yer verildi. Aydoğan, son bir yıl içerisinde okul ihtiyaçlarında yaşanan yüzde 15-35 arasındaki artışa dikkat çekti. Raporda özel okullara milyonlarca lira aktarılırken, dört gün sanayide çıraklık yapan çocukların ise okula gideceği bir güne bile göz konduğu vurgulandı. Ayrıca asgari ücretin altında çalışan ücretli öğretmen sayısı 92 bine ulaştığı belirtildi.

"EN TEMEL SORUNLAR İÇİN ADIM ATILMADI"

Aydoğan, resmi ve özel öğretim kurumlarında görev yapan 1 milyonu aşkın öğretmen ve 18 milyona yakın öğrencinin bu yıl da çok sayıda sorun eşliğinde yeni eğitim-öğretim yılına 9 Eylül’de adım atacaklarını belirtti.

Aydoğan, iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) bölgesel, cinsel, sınıfsal eşitsizlikler, anadilde eğitim gibi en temel sorunları çözmek için yeni eğitim öğretim yılına girilirken de hiçbir somut adım atmadığını hatırlattı.

CİNSİYETÇİ UYGULAMALAR

Toplumsal yaşamın her alanında görülen cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamaların en yoğun görüldüğü alanların başında eğitimin geldiğini vurgulayan Aydoğan, “Cinsiyetçi ve cins ayrımcı uygulamalar okullarda etkili şekilde üretilmeye devam etmekte, geleneksel cinsiyet rolleri aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde çocuklara aktarılmaya çalışılmaktadır. Bu durum ülkemizde giderek artan kadına yönelik şiddetin en temel nedenlerinden birisidir” dedi.

"ZORUNLU OKUL İHTİYAÇLARININ FİYATLARI ARTTI"

Türkiye’de son bir yıl içerisinde belirginleşen ekonomik kriz ve yüksek enflasyon nedeniyle halkın satın alım gücünün düşmesiyle 2019-2020 eğitim-öğretim yılında eğitim harcamalarının belirgin bir şekilde arttığını ifade eden Aydoğan, “Zorunlu okul ihtiyaçlarında son bir yıl içinde yüzde 15 ile yüzde 35 arasında artış meydana gelmiş, bu durum velilerin ekonomisini olumsuz etkilemeye başlamıştır” dedi.

MEKSİKA'DAN SONRA EĞİTİME EN AZ HARCAMA YAPILAN ÜLKE

Aydoğan’ın açıkladığı raporun devamında şunlar yer aldı:

"Türkiye’de eğitime yapılan harcama oranı OECD ortalamasının yarısından az olup, Türkiye OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra eğitime en az harcamanın yapıldığı ülke olmayı sürdürmektedir. OECD ortalamasında ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinde kamu kaynaklarından yapılan harcama eğitim harcamalarının yüzde 90’ını, hane halkı ve özel kaynaklardan yapılan harcamalar ise yüzde 9’unu oluşturmaktadır. Türkiye’de ise eğitimde yaşanan ticarileşmenin sonucu olarak kamusal eğitim harcamalarının oranı yüzde 75, hane halkı ve özel kaynaklardan yapılan eğitim harcamalarının oranı yüzde 25’tir."

AÇIK ÖĞRETİMDE 1,5 MİLYONUN ÜZERİNDE ÖĞRENCİ

"Bakanlık eliyle açık ilkokul/ortaöğretim uygulamalarının yaygınlaştırıldığına dikkat çeken Aydoğan, son beş yıl içerisinde açık öğretime giden öğrenci sayısının yüzde 65 artarak 1,5 milyonun üzerine çıktığını söyledi. Aydoğan, “Yoksul, emekçi ailelerinin çocukları başta olmak üzere, kız çocukları, kırsal kesimde yaşayan çocuklar, eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız yararlanamamaktadır. Çocuk işçiliği sorununun sürmekte, okullarda, cemaat yurtlarında ve kurslarda çocuklara yönelik istismar ve şiddetin artmaktadır. Eğitime erişimde kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili Türkçe olmayan çocuklar, engelli çocuklar, geçici koruma altındaki çocukların dezavantajları artarak devam etmektedir” diye konuştu.

EĞİTİMDE DİYANET-DİNİ VAKIF-DERNEK KUŞATMASI

Bakanlığın yargı kararlarına rağmen çeşitli dini vakıf ve derneklerle protokolleri sürdürerek suç işlediğini belirten Aydoğan, Din Öğretim Genel Müdürlüğü’nün bakanlığa bağlı olmasına rağmen bağımsız, MEB’in üzerinde bir kurum gibi davrandığını söyledi. Tüm okul türlerinin imamhatipleştiren adımlar atıldığını ifade etti.

2019 yılında yapılan Liseye Geçiş Sınavı'nda 1526 okulun 855’inin anadolu imam hatip ve meslek liselerinden oluştuğunu anlatan Aydoğan, başta imam hatip liseleri olmak üzere bazı liselerin boş kalmasına rağmen birçok ilde anadolu liselerinin kapasitesinin iki katı öğrenci kabul ettiğini ve bakanlığın çareyi ikili eğitimde bulduğunu söyledi.

BU YIL LGS’YE GİRECEK SAYISI YÜZDE 50 ARATACAK

2019-2020 eğitim öğretim yılında 4+4+4 düzenlemesinin yaşama geçirilmesinin 8. yılı olması nedeniyle LGS’ye girecek öğrenci sayısının yüzde 50 artış göstereceğini söyleyen Aydoğan, “2020 yılında LGS’ye 1 milyon 800 bin öğrenci girecektir. Ancak MEB’in hiçbir hazırlığı yok. Binlerce öğrenci ya örgün eğitim dışında kalacak ya da istemediği okul türlerine mahkum olacaktır” dedi.

"ÖZEL ÖĞRETİM TEŞVİK EDİLİYOR"

Aydoğan "4+4+4 ile birlikte özel öğretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesinin açık bir devlet politikası haline geldiği görülmektedir. 2012 yılından bu yana özel ilköğretim (ilkokul+ortaokul) sayısı 4+4+4 öncesine göre yüzde 375, öğrenci sayısı yüzde 95, özel lise sayısı yüzde 340, özel liseye giden öğrenci sayısı yüzde 400 ve özel mesleki ve teknik lise sayısı yüzde 850 öğrenci sayısı yüzde 250 artmıştır" ifadelerini kullandıç

"BÜTÇE KAYNAKLARI ÖZEL ÖĞRETİME KULLANILDI"

Özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okul türlerinde öğrenim gören ve eğitim ve öğretim desteğine hak kazanan öğrencilere 2019’un ilk 6 ayında 682 milyon 835 bin 712 TL bütçe aktarıldığını belirten Aydoğan, "Destek eğitimi kapsamında aynı dönemde 1 milyar 552 milyon 142 bin TL ödeme yapılmıştır. Yine organize sanayi bölgelerinde veya organize sanayi bölgeleri dışında açılan mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği ödemeleri kapsamında ilk 6 aylık dönem için toplam 187 milyon 146 TL ödenek gönderilmiştir" dedi.

MESLEKİ EĞİTİMDE 1 GÜN OKULU DA ÇOK GÖRDÜLER

Rapordaki dikkat çekici başka bir veri ise Mesleki Eğitim Merkezleri (MEM) sayısının artışı oldu. 2011-2012 eğitim öğretim yılında 99 olan MEM sayısı, 2017-2018’de 322’ye, öğrenci sayısı 43 bin 809’dan 136 bin 274’e ulaştı. 27 Haziran 2019 tarihli torba yasa ile çocuk işçiliğinin yasallaştırılarak suç işlendiğini belirten Aydoğan, “4 gün organize sanayi bölgesinde çalışıp, 1 gün okulda eğitim görecek öğrencilere, son yayınlanan yönetmelikte ‘1 günlük eğitimin akşam veya haftasonu olabileceği’ yönünde değişiklikle, 1 gün okula gitme hakkını bile çok gördüler. Bu çocukları OSB’ye mahkum eden bir uygulamadır ve çocuk hakkı ihlalidir” dedi.

"ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA MAAŞ ALAN ÖĞRETMEN SAYISI 92 BİN"

Aydoğan şöyle devam etti:

"Öğretmen atamalarında mülakat uygulamasında ısrar, liyakatın adım adım terk edilerek yerine sadakatin gelmesine neden olmuştur. 15 Temmuz 2016 sonrasında tek bir kadrolu öğretmen ataması yapılmazken Nisan 2019 itibariyle MEB bünyesinde görev yapan sözleşmeli öğretmen sayısı 83 bin 366’dır. 20 bin yeni öğretmen ataması ile bu sayı 103 bine ulaşmıştır. Ülke çapında görev yapan ve tamamına yakını asgari ücretin altında ücret alan ücretli öğretmen sayısı 92 bindir."

"ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMEN SAYISI 700 BİNLERE ULAŞTI"

"Eğitimde gerçek ihtiyaç kadar atama yapılmaması, atama bekleyen işsiz öğretmen sayısının 700 binlere ulaşmasına neden olmuştur. Birkaç yıl içinde ataması yapılmayan öğretmen sayısının 1 milyonu aşması şaşırtıcı olmayacaktır. Son 17 yıl içinde atanan öğretmen sayısının toplam öğretmen sayısına oranı yüzde 70’dir. Türkiye çapında görev yapan 940 bin öğretmenin yüzde 69’u (644 bin 995) son 17 yıl içinde öğretmen olarak atanmıştır. Aynı süre içinde KPSS’ye giren her 100 öğretmenden sadece 16’sının ataması yapılmış, geriye kalan 84 işsiz öğretmen ya tekrar sınava girmek ya da başka alanlarda çalışmak zorunda bırakılmıştır."

41 BİN 705 İHRAÇ

"OHAL KHK’leri ile MEB’den 34 bin 393 kişi, yükseköğretim kurumlarından 7 bin 312 kişi (5 bin 904 akademisyen, bin 408 idari personel) kamu görevinden çıkarılmıştır. OHAL sürecinde ihraç edilen öğretmenler çok ciddi zorluklarla karşı kaşıya kalmış, aralarında eğitimci ve akademisyenlerin de olduğu 53 kişi yaşadıkları haksızlığa dayanamayarak intihar etmiştir.”

MEB’E UYARILAR

Raporda sıralanan sorunların çözümüne ilişkin taleplere de yer verildi:

  • Tüm öğrencilerimizin eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz eğitimden yararlanmasını sağlayacak bütçe planlaması yapılmalı,
  • Öğrencilerimizi çırak olmaya özendiren politikalardan vazgeçilmeli,
  • Diyanet, dini vakıf ve dernekler ile yapılan protokoller sonlandırılmalı,
  • Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün 'özerk' yapısına son verilmeli,
  • Okullarda güvenlik sorununun çözümü için ücretsiz servis başta olmak üzere acil adımlar atılmalı,
  • Bu yıl LGS sınavına yüzde 50 fazla öğrenci girmesi nedeniyle öğrencilerin mağduriyet yaşamaması için gereken önlemler alınmalı,
  • Proje okulları uygulaması sonlandırılmalı,
  • Sözleşmeli, ücretli, güvencesiz çalışma biçimlerine ve mülakat uygulamalarına son verilmeli,
  • Hukuksuzca ihraç edilen arkadaşlarımız mağduriyetlere ilişkin MEB sorumluluğunun gereğini yerine getirmeli,
  • Öğretmenleri başarılı, başarısız olarak ayrıştıran, okul müdürlerinin performans denetimine tabi bırakan '2019 Yılı Öğretmenler Günü Genelgesi' geri çekilmeli.

(Ankara/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

16 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg’in portresi Kadıköy duvarlarında

SONRAKİ HABER

Türk Metal Marmara Bölge'de de toplusözleşme taslağını açıkladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa