Bu yeni eğitim öğretim yılı da anadilsiz başlıyor
2019-2020 eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Eğitimdeki sorunlardan biri de anadilinde eğitim. Diyarbakır Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Eş Başkanı Abbas Şahin: Anadil talebi güçlü şekilde dile getirilmeli.
Fotoğraf: DHA
Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Diyarbakır
Yeni eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Birçok sorunla başlayan eğitiminin başlıca sorunlarından biri de öğrencilerin kendi anadillerinde eğitim alamaması. Bu yıl da karşılanmayan bu talebe dair Evrensel’e konuşan Eğitim-Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Eş Başkanı Abbas Şahin, anadilinde eğitimin öğrenciler açısında çok önemli olduğunu söyleyerek, bu talebin güçlü bir şekilde dile getirilmesi çağrısında bulundu.
“İKTİDAR GÖSTERMELİK ADIMLAR ATTI”
Türkiye’nin, uygulamış olduğu politikaların demokratik açılımların yapılacağı bir sistem oluşturmadığını dile getiren Şahin, “Özellikle Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarından beri ulus devleti oluştururken farklı kültürleri, dilleri yok ederek birilerinin kendilerini ifade etmesini, kültürlerini sürdürülmesini engelleme noktasında politikalar ürettiler. Bu politikaları 90 yıl boyunca uygulamaktan vazgeçmediler. Avrupa Birliği Uyum Yasaları sürecinde Avrupa’ya şirin gözükme maksadıyla bazı kısmi çalışmalar yapılmasına rağmen bunların da sadece göstermelik olduğu süreç içerisinde uyguladıkları politikalarla görüldü. Daha öncesinde seçmeli dersler olarak gündeme getirildi. Orada bile öğretmenlerin atanmasına ihtiyaç yokmuş gibi gösterilerek izin verilmedi. Mardin’de görüldüğü gibi Yaşayan Diller Enstitülerinin içi tamamen boşaltıldı” dedi. Bölgedeki milyonlarca öğrencinin anadilinde eğitim görme hakkı konusunda iktidarın adım atmadığını belirten Şahin, “Çünkü yapılacak olan bu çalışmanın kendileri için ‘beka sorunu’ olacağını düşünüyorlar. Dil bir kültürdür ve en temel haklardan bir tanesidir. Çocuklar eğitime başlarken kendi anadillerinde eğitim görememesinden kaynaklı olarak sürekli geride başlıyorlar. Bunu dile getirmenin bile suç olduğu bir süreçten geçiyoruz. Kendi açmış oldukları seçmeli dersleri bile artık okullarda görmemeye başladık. Bu da nasıl bir zihniyete sahip olduklarını gösteriyor” dedi.
“GENÇLER EĞİTİME GERİDEN BAŞLIYOR”
Bir bireyin kendi anadilinde eğitim almasının kendisini ifade etmesinin yeteneklerini ortaya koyabilmesi konusunda önemli bir noktada durduğunu söyleyen Şahin, gençlerin kendi anadilinin dışında sonradan öğrenmiş olduğu bir dille eğitim hayatına girdiği zaman ister istemez bir gerileme yaşadığını dile getirdi. Başka bir dille eğitim almaya başlanıldığı zaman yeteneklerin kaybolduğunu vurgulayan Şahin, “Çocuk ancak kısmi bir ilerleme yaşayabiliyor ve bu bir şey ifade etmiyor. Zaten eğitim sistemine baktığımız zaman bütün müfredatıyla tekçi bir yapıya sahip olduğunu görüyoruz. Gençlerin bu kadar kendisinin farkında olmamasının sebeplerinden biri de budur. Aidiyet hissiyatının olmamasından kaynaklı olarak farklı bir kişilik tarzı da üretmeye başlıyor. Bu artık duyarsız bir gençlik yaratmak anlamına geliyor ki bu da yönetenlerin işine gelen bir durum” diye konuştu.
“ANADİLİNDE EĞİTİM GÜÇLÜ BİÇİMDE DİLE GETİRİLMELİ”
Hem yönetenlere hem velilere çağrılarının olduğunu söyleyen Şahin şu ifadeleri kullandı: “Bireylerin kendi anadillerinde eğitim alması noktasında aidiyet hissi gelişeceği için birlikte, beraber yaşamın kurulacağı bir durum ortaya çıkıyor. Bu halklar açısından çok önemlidir. Çünkü bu ilkel bir yaklaşımı da ortadan kaldırıyor. Irkçı söylemlerin ortadan kalkması için farklı kültürlerin, farklı dillerin birbirine tahammül etmesi gerekiyor. Halkımıza da çağrımız şudur, çocuklar anadilinde eğitim konusunda eğitim alanında birçok sorun yaşıyor. Resmi olarak kendi dillerinde eğitim alamıyorlar. Ancak kendi dilleriyle çocuklarıyla konuşması, çocukların dillerini geliştirmesi konusunda yoğunlaşmasını istiyoruz. Bir de anadilinde eğitim hakkı önemli bir konu olduğu için bu talebin güçlü bir şekilde dile getirilmesi gerekiyor.”