Hem suçlu hem güçlü: JES şirketi direnen Efeler halkına tazminat davası açıyor
Aydın'ın Efeler ilçesinde arazilerinden JES boruları geçirmemek için direnen köylülere JES şirketi tazminat davası açıyor.
Fotoğraf: Evrensel
Özer AKDEMİR
Aydın Efeler ilçesine bağlı Yılmazköy Mahallesinde arazilerinden JES boruları geçirmemek için direnen köylülere JES şirketi tazminat davası açıyor. Günlerdir hukuksuz bir şekilde DSİ kanalından JES borusu geçirmek isteyen ama her seferinde köylülerin direnişi ile karşılaşıp işi bırakmak zorunda kalan şirket, köylüler hakkında çalışmalarına engel olunduğu iddiası ile tazminat davası açacağı ihbarında bulundu.
YASADIŞI ÇALIŞIYORLAR
JES şirketinin noterden kendilerine "8 gün işi engellediler" diye ihtarname gönderdiklerini belirten köylülerden Efgan Çetin, "Oysa kendilerinin her şeyi yasadışı. Çalıştıkları yerler DSİ ile yaptıkları protokolün dışında kalan parseller. 20 parselde çalışıyorlarsa 14'ü protokol dışı" dedi.
Tazminat davası ihtarını değerlendiren Çetin ailesinin avukatı Arif Ali Cangı, JES şirketinin yaşam savunucularını yıldırmaya çalıştığını belirterek Yılmazköy'deki süreci şu şekilde özetledi:
"Önce 'ÇED gerekli değildir' kararı aldılar, mahkeme iptal etti. Bunun üzerine ÇED sürecini işletip, 'ÇED olumlu kararı' aldılar, onu da mahkeme iptal etti. Üretim lisansı hakkında da iptal kararı verildi. Acele kamulaştırma kararları da iptal edildi. Bu kez iptal edilen proje içinde yer alan kuyulardan akışkanları, zamanında davası atlanmış ve faal durumda olan santrale borularla taşımaya kalktılar. O kuyuların da içinde yer aldığı projeleri iptal ettiren Yılmazköylüler buna sessiz kalamazlardı, tepki gösterdiler, yetkilileri göreve çağırdılar, suç duyurusunda bulundular, sonunda Efeler Belediyesi çalışmaları durdurdu. Şimdi de kalkmışlar, haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunulması ve bu nedenle işlerinin 8 gün aksaması nedeniyle zarara uğradıkları iddiası ile hak arama özgürlüklerini kullanmak suretiyle yaşam alanlarını koruyanlara karşı, bilmem kaç bin dolarlık tazminat davası açacaklarmış!"
"KÖYLÜLER CEZA DEĞİL, ÖDÜL HAKEDİYOR"
Şirketin "hem suçlu hem güçlü" gibi davrandığını belirten Cangı, "Anayasanın 56. maddesi, sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkını güvence altına almasının yanı sıra, yurttaşlara bu hakkı ihlal edecek faaliyetleri engelleme ödevini de yüklüyor. Bu hak ve ödevin gereği, bilgi edinmek, karar süreçlerine katılmak, halen hak ihlali devam ederse mahkemeye başvurmaktır. Mahkeme kararını uygulanmak, kendisini 'hukuk devleti' olarak tanımlayan devletten beklenecek en birinci görevdir. Yılmazköylüler tam da bu anayasal hükmü uyguladılar, hiç bir şiddete başvurmadan çevre hakkını ve hukukun üstünlüğünü savundular. Ceza değil ödülü hak ediyorlar" dedi.
HODRİ MEYDAN
Bu tür davaların birçok kez gündeme geldiğini ve yaşam savunucularını yıldırma amaçlı olduğunu ifade eden Cangı, "Hodri meydan! Efeler'deki JES firması, gerçekten dava açtıysa, bir kez daha kaybetmeye hazırlansın. Çünkü bu yaşamı savunma mücadelesi, kısa vadeli çıkarı peşinde koşmayan 7'den 70'e herkesin mücadelesi başka şeylere benzemez" diye konuştu.