10 Eylül 2019 18:05

Kazdağı Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan: Birlikte güçlüyüz ve kazanacağız

Kaz Dağları Dosyası | Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, Kaz Dağlarında süren direnişi yazdı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Süheyla DOĞAN*

Bizler, Kazdağı Koruma Girişimi Grubu olarak 2007 yılında Çanakkale’nin Ayvacık İlçesine bağlı Bahçedere Köyü yakınlarında altın madeni arama faaliyeti üzerine bir araya geldik. İki yıl süren yoğun bir kampanyadan sonra bu proje için işletme ruhsatı verdirmedik. Daha sonra yine Ayvacık ilçesine bağlı Kısacık Köyü yakınlarındaki altın madenciliğinin de ÇED süreçlerini takip edip itirazlarımızı yaptık ve bu proje için de ÇED Olumlu kararı verilmedi. Diğer yandan da Kazdağı’nın kuzey yüzündeki tüm projelerle ilgili sürdürülen mücadelenin de içinde yer aldık.

2012 yılında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’ni kurduk ve mücadelemizi daha da yükselttik. Çanakkale dışında Balıkesir ili sınırları içindeki Burhaniye, Havran, Balya’daki altın gümüş projeleri ile de yoğun bir şekilde ilgilendik. Havran Demirtepe Altın Madeni Projesi de yoğun mücadelemiz sonrasında “ÇED Olumlu” kararı alamayan projelerden birisi oldu. Bir yandan da Balya yakınlarındaki Orhanlar Altın Madeni Projesi ile ilgili çalışmaya başladık.

Çanakkale Çevre Platformu, İda Dayanışma Derneği, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği, Burhaniye Çevre Platformu, Ayvalık Tabiat Platformu, Havran Çevre Platformu ile birlikte aktif olarak her türlü bilgilendirme, miting, basın açıklaması, ÇED süreçlerinin takibi, halkın katılımı toplantıları, İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantılarına katılım, bilimsel raporlar hazırlama gibi faaliyetleri sürdürüyoruz.

Kirazlı Altın Madeni Projesi için bölgede gerçekleştirilen ağaç kesimi, altın madenciliği faaliyetinin ne kadar da can yakıcı olduğunu, doğanın nasıl talan ve tahrip edildiğini gözler önüne serdi ve yöreden yükselttiğimiz ses ile hem Türkiye’nin her yanından hem de yurtdışından duyuldu. On binlerce yaşam savunucusu 5 Ağustos’ta büyük buluşmada ve 18 Ağustos’ta Fazıl Say konserinde Kirazlı-Balaban’da bir araya geldi.

Kirazlı’da başlayan ve Çanakkale Belediyesi’nin destek verdiği “Su ve Vicdan” nöbeti, her gün yüzlerce ziyaretçinin akınına uğradı. Bu direniş tüm Türkiye’de bir umut oldu. Gençlerin yaratıcı sloganları ve eylemleri ile çok dikkatleri çekti. Çanakkale Valiliği’nin bölgenin boşaltılması kararı karşısında Su ve Vicdan Nöbeti Komitesi de alanı terk etme kararı aldı. Ancak nöbeti sürdürme kararında olan gençler var. Mücadelenin sönümlenmeden daha ileri boyutlarda farklı yöntemlerle sürdürülmesi gerekiyor.

Yaşam savunucuları ülkenin her yanında, Bergama’da, Cerattepe’de, Eskişehir’de, Munzur’da, Aydın’da, Antalya’da tüm doğa yıkım ve talan projelerine karşı mücadele ediyor ve yaşamı savunuyor. Bu mücadelemiz sırasında karşı karşıya kaldığımız suçlama ve karalamalar, siber saldırılar, tehditler bizleri yıldıramaz.

Birlikte güçlüyüz ve kazanacağız. Kazdağı’nın üstü altında değerlidir.

*Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı


1987’den 2019’a uzanan süreçte neler oldu?

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği

Kirazlı Altın Madeni Projesi, Çanakkale-Çan arasında, Kirazlı Köyü’ne bin 500 metre, Çanakkale’ye ise 26 km mesafede bulunuyor. Kaz Dağları silsilesi içinde bulunan Kirazlı, iddiaların aksine, Kaz Dağları’nın çok küçük bir bölümünü oluşturan Milli Park’a 40 km uzaklıktadır.  Kaz Dağları bütünlüklü bir ekosisteme sahiptir.

KİRAZLI İŞLETME RUHSATI 13 EYLÜL 2019’DA DOLUYOR!

Kirazlı’da 13. 10. 2009 tarihinde başlayan ruhsatın süresi 10 yıl. Yani Önümüzdeki Eylül ayının 13’ünde doluyor. Ruhsat sahibi Alamos Gold ve onun Türkiye’deki yüzü Doğu Biga Madencilik’in acelesinin, Kirazlı bölgesinde orman/doğal yaşam katliamı gerçekleştirerek dört ayda 195 bin ağacı katletmesinin nedeni de anlaşılıyor.

ELDEN ELE GEZEN RUHSATLAR…

Kirazlı bölgesindeki altın madeni ruhsatlarının 32 yıl öncesine uzanan karışık ve karmaşık bir hikâyesi var… Eldorado Gold’un yerli yüzü Tüprag Madencilik, Kirazlı ruhsatını aldığında yıl 1987 idi. Firma, hissesinin yüzde 50’sini 3 milyon dolara 1 Şubat 1989’da Newmont’a sattı ve daha sonra bu ruhsatları terk etti. Maden İşleri Genel Müdürlüğü alanı yeniden ihaleye açtığında ise yıl 2002 idi. İhalede ruhsatı bu kez Teck Resources Ltd. satın aldı. 6 Mayıs 2004’de ise, Fronteer Development Group Inc. firması devreye girdi ve yüzde 40 hisse ile projeye ortak oldu. 2004-2005’de Teck Cominco uzmanları gözetiminde Orta Doğu Sondajcılık tarafından yapılan sondajlardan sonra 2007’de Fronteer tarafından yayınlanan teknik rapora göre Kirazlı için 2004 ila 2007 arasında 6,6 milyon dolar harcanmıştı.

22 Eylül 2009’da Kirazlı ruhsatları 40 milyon dolara Fronteer’den Alamos Gold’a devredildi. Tam bu sırada Maden Yasası değiştirildi ve CHP Maden Yasasının bazı maddelerini, Orman izinleri ile ilgili 7. Madde de dahil Anayasa Mahkemesine taşıdı. Orman izinleri askıya alındıysa da bu kural eski ruhsatlara geçerli olmadığı için Alamos Gold mevcut izinlerle devam etti.

18 BİN 900 TON SİYANÜR…

Yatırım maliyeti 165,7 milyon dolar olarak belirlenen proje alanı yaklaşık 20 bin dönüm. ÇED alanı ise 6 bin 138 dönüm ve bunun yüzde 97’si yani 5 bin 940 dönümü orman. 283 tür bitkinin yaşadığı Kirazlı’da 7 tür bitki endemik, yani yalnızca bu gölgeye özgü. 577 dönüm arazide 170 ila110 metre derinliğinde, 700 ila 500 metre uzunluğunda 1 ana, 2 uydu açık ocak açılacak. Buradan çıkarılacak cevherden yığın liçi yöntemiyle altın ve gümüş elde edilecek.

Günde 15 bin ton cevherin serileceği yığın liçi alanının kapasitesi 26 milyon ton, yüksekliği ise 10’ar metrelik katlar halinde 100 metre kalınlıkta olacak. Her 10 metrenin üzeri çimento veya kireçle kaplanacak ki, yaklaşık 100 metre yüksekliğinde bir tepe demek bu aslında. Yılda 13 bin 125, toplamda 78 bin 750 ton çimento veya kirecin kullanılacağı liç alanında yılda 3 bin 150 tondan toplam 18 bin 900 ton siyanür ve 420 ton da kostik kullanılacak.

Çanakkale’nin içme suyu ihtiyacını karşılayan Atikhisar Barajı’nın su toplama havzasında yer alan Kirazlı Altın Madeni’nin büyük miktardaki su gereksinimi Zeybek Çayırı Köyü yakınlarında yapılacak olan Altınzeybek Göleti’tinden sağlanacak. Madenden etkilenecek olması bir yana gerektiğinde kullanılacak su kaynakları da 7 km mesafedeki Kocaçay (Sarıçay), 22 km mesafedeki Menderes Çayı. Armutçuk Deresi, Hacıkarı, Akçaalan, Koyunsuyu, Gökbüyet, Bent ve Balıklı Dereleri de Kirazlı Altın Madeni yakınlarındaki diğer su kaynakları. Ömrü altı yıl olarak belirlenen projede, inşaatta 600, işletmede 300, kapamada 200 kişinin çalışacak. 0,75 gr/ton altın, 11,75 gr/ton gümüş tenör saptanan Kirazlı’da toplamda 17,5 ton altın, 106 ton gümüş elde edileceği öngörülüyor.

ÇED OYUNLARI…

Kaz Dağları’ndaki birçok projede olduğu gibi Kirazlı’da da oynanan ÇED oyunları var. Kısaca o da şu:

Şirketler, Maden Yasasında 2009’da yapılan bir değişiklikten yararlanarak ÇED gerektirmeyen 25 dönümden küçük bir alan için işletme izni alıyor, arkasından da kapasite genişletme başvurusunda bulunarak tüm ruhsat alanını kapsamına alıyor. Şirketlerin oluşan halk tepkilerini önlemek için başvurduğu bir yöntem de altın ve gümüş dışında ama bu madenlerle birlikte bulunan başka bir maden, örneğin kuvars için başvuruda bulunması. Üçüncü yöntem de üçüncü bir firmanın ÇED başvurusunda bulunması. Kirazlı’da bu yöntemlerin üçü de mevcut. O yüzden de projenin adı Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni

KAPASİTE ARTIŞI VE ZENGİNLEŞTİRME PROJESİ

Alamos Gold ve bağlısı Doğu Biga Madencilik Kirazlı’da önce Yeni Anadolu Madencilik San. Ltd. Şti.’ne “HALLOYSİT” (alüminosilikat bir kil minerali) çıkartacağını beyan ederek proje tanıtım dosyası sundurmuştur. Söz konusu projeye 17. 02. 2011 yılında, altın madeni olduğu biline biline, Çanakkale Valiliği tarafından kamuoyu kandırılarak “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmiş, daha sonra da ruhsat Doğu Biga’ya devredilmiştir. Alınan bu “ÇED Gerekli Değildir” kararı Doğu Biga için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 19. 12. 2012 tarihli yazısı ile geçerli kılınmıştır. 613 hektar ÇED Alanı içinde 5 hektar için 3 Temmuz 2012’de alınan ÇED Olumlu Kararı, 02. 08. 2013’de Kapasite Artışı ve Zenginleştirme Projesi ÇED Olumlu Kararı aldı.

SİYANÜRE BOĞULMUŞ TOPRAK ÜZERİNDE AĞAÇ!

Projeye göre, toplam cevher’in 25,6 milyon ton olarak belirlendiği Kirazlı’da, açık ocak altın ve gümüş madeni işletmeciliği gerçekleştirilecek. Önce arazideki bitki örtüsü yani orman örtüsü tamamen kaldırılıp düzlenecek, ki bu büyük ölçüde yapıldı, 195 bin ağaçla birlikte yüzlerce başka doğal yaşam ünitesi yok edildi; arkasından yüklü çözelti havuzu, yüksüz çözelti tankı, acil durum havuzu, ADR (ayrıştırma) tesisi, cevher kırıcı tesisler yapılacak. Daha sonra cevher kazılarak birinci, ikinci kırıcıda kırılacak, yığın liçi alanına serilip üzerine ph dengelemek için çimento (ya da kireç) eklendikten sonra, üzerine 90 gün boyunca hidrojen siyanürlü bileşik püskürtülecek. Tabandaki borularla altın, gümüş ve siyanürlü bileşik havuza alınacak ve ADR tesisinde çeşitli kimyasallarla ayrıştırılacak. Kalan liç yığını içindeki siyanürü arıtmak için, yığın, hidrojen peroksitle (çamaşır suyu) yıkanacak. Maden kapanacağı zaman açık ocakların bir kısmı ve atık havuzları pasa ile doldurulacak, etrafları tel çit ile çevrilecek. Yıkanmış cevherin üstü ise geçirimli bir toprak tabakası ve ayrıca bitkisel toprakla kapatılarak ağaçlandırılacak! Siyanüre boğulmuş, hidrojen peroksit ile yıkanmış çimento veya kireçle doldurulmuş toprak üzerinde nasıl olacaksa ağaç yetiştirilecektir!

Alamos Gold’un Kirazlı dışında Ağı Dağı ve Çamyurtta da projeleri bulunuyor. Ağı Dağı projesi Kirazlı’nın en az üç katı büyüklüğünde. Ağı Dağı yok olacak!

Daha onlarca ruhsatın bulunduğu Kaz Dağları’nda TÜMAD’ın Lapseki Altın Madeni Projesi başladı. Orta Truva’nın (Newmont-Teck Cominco’nun Türkiye yüzü) Terziler ve Yeniköy’de 3 ayrı proje için ÇED başvurusu var. Kısacık, Halilağa, Dondurma, Kuşçayırı, Terziler-Serçiler’de Esan Eczacıbaşı, Koza, Cengiz Holding vb. e ait altın madeni projeleri var.

SU VE VİCDAN NÖBETİ

Maden şirketinin iddialarının tersine, diğer projeler gibi Kirazlı Altın madeni projesi de yaşam savunucularının sürekli takibindeydi. STK’lerce ÇED süreçleri izlendi. Çevre köyler bilgilendirildi. STK’ler halkın katılımı toplantısında şirketin özel güvenlik elemanlarınca içeri sokulmadılar. Projenin ÇED Olumlu Kararı çıktığında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 11. 10. 2013 tarihinde Çanakkale Belediyesi tarafından dava edildi. Davalar kaybedildi. Üst mahkemeye itiraz edildi. En son bu ay Danıştay Belediye aleyhine karar verdi. Firma Çanakkale Valiliği’nden Gayri Sıhhi Müessese izinlerini (GSM) ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’ndan İşletme İznini aldı. 25.07.2018 tarihli GSM izni, Çanakkale Belediyesince 17.08.2018 tarihinde dava edildi. Ağaç kesimine başlanınca alana birkaç kez gidilip protesto edildi. 195 bin ağaç kesildi ve arazi düzlendi. Kesilen ağaçlarla ilgili suç duyurusunda bulunuldu. Mahkeme bilirkişi raporundaki sahte imza ile ilgili olarak Çanakkale Belediyesi dava açtı. “Su ve Vicdan Nöbeti” Kirazlı’da başladı, devam ediyor. 1 Ağustos’ta Çanakkale merkezde kitlesel basın açıklaması yapıldı. 5 Ağustos’ta çok geniş katılımlı bir eylem gerçekleştirildi, maden alanına girildi. TEMA’nın change.org imza kampanyası ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin ıslak imza kampanyası devam ediyor.

ALTIN MADENCİLİĞİ FAALİYETLERİ SIRASINDA NE OLUYOR?

  1. Alanı düzlemek ve hazırlamak için on binlerce ağaç kesiliyor, tüm orman içindeki canlılarla birlikte yok ediliyor,
  2. Kırma eleme tesisleri, siyanürlü ve çeşitli kimyasallar içeren atık su ve çamur için atık maden barajları, ADR (ayrıştırma) tesisleri yapılıyor,
  3. Devasa çukurlar açılarak cevher çıkartılıyor ve çıkartılan cevher kırılıp öğütülüyor, pasa denilen değersiz kısım bir bölgeye yığılıyor.
  4. Öğütülen cevher liç alanlarına taşınıyor ve kat kat seriliyor. Cevher üzerine siyanürlü su verilerek altın madeni ayrıştırılıyor. Ardından ayrıştırılmış ve kirletilmiş topraklardan oluşan dağlar meydana geliyor.

ALTIN MADENCİLİĞİ SONUCUNDA NE OLUYOR?

  1. Ekosistem bozuluyor, karbon yutakları yok oluyor, ormansızlaşma ve topraksızlaşma iklim krizine yol açan nedenlere ayrıca katkıda bulunuyor,
  2. Tarım alanları bozuluyor, kirleniyor, tarımsal gelir azalıyor.
  3. Ağır metal içeren ve asit üreten pasa dağları oluşuyor, asit maden drenajları meydana geliyor,
  4. Yer altı ve yer üstü su sistemleri değişiyor ve kirleniyor,
  5. Devasa çukurlar ve atık barajları ile bölge cehennem haline geliyor. Doğal peyzaj bozuluyor. Tellerle çevrili tehlikeli alanlar oluşuyor.
  6. Siyanür sızıntıları, hidrojen siyanür buharlaşması, atık maden barajları kazaları ayrı birer risk oluşturuyor. Dünyada onlarca örneği var. Romanya, Meksika, Uşak Eşme, Kütahya…

Peki ne yapmalıyız?

Örgütleniyoruz, bir araya geliyoruz. Her alanda mücadelemizi sürdürüyoruz.

Hiçbir kamu yararı olmayan ve riski ve zararı yoksul halka ve doğaya olan altın madenciliği projelerini hep birlikte durduruyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Özgür Gündem davası: Savcı beraat kararını temyiz etti

SONRAKİ HABER

Selahattin Demirtaş için mahsupluk başvurusu yapıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa