10 Eylül 2019 08:09

Meral Danış Beştaş: Kürtaj yaptıran kadınlara ait bilgiler hangi gerekçeyle istendi?

HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş Sağlık Bakanlığına İstanbul Emniyetinin Sağlık Müdürlüğünden kürtaj yaptıran kadınlara ait bilgileri hangi gerekçe ile istediğini sordu.

Fotoğraf: MA

Paylaş

HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, İstanbul Emniyetinin Sağlık Müdürlüğünden kürtaj yaptıran kadınlara ait bilgilerin hangi gerekçeyle istendiğini sordu.

Beştaş, verdiği soru önergesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bazı açıklamalarda kürtaj ve sezaryen uygulamalarını cinayet olarak nitelendirdiğini belirterek; “Yine sezaryen ile ilgili de birçok tartışma yaşanmış olup bu konuda çeşitli yeni düzenlemeler de söz konusu olmuştur. O dönem bu konu hakkında vermiş olduğumuz bir soru önergesini ise dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ; "Bakanlığımızın 'doğum kontrolü' şeklinde çağ dışı kalmış bir uygulaması yoktur. Bakanlığımız 'çağdaş üreme sağlığı' kavramı çerçevesinde hizmetlerini yürütmektedir’ şeklinde yanıtlamıştır” dedi.

“GEBELİĞİN SONLANDIRILMASI ÖNEMLİ BİR İNSAN HAKKIDIR”

Belirli bir süre dahilinde istenmeyen gebeliğin sonlandırılmasının önemli bir insan hakkı olduğunu ve buna ilişkin söylem ve girişimlerin ise hak ihlali teşkil ettiğine dikkat çeken Beştaş şunları söyledi; “Ancak ne var ki kürtaj tartışmaları oldukça geri bir noktada devam etmekte olup kamuoyuna henüz yansıyan bir habere göre İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, 1 Ocak 2017 ile 31 Mayıs 2019 tarihleri arasında kentteki tüm kamu ve özel hastanelerde 30-40 yaş aralığında ‘polikistik over sendromu’ olup, kürtaj yaptıran kadınların listesini İl Sağlık Müdürlüğünden istemiştir. Emniyet’in ‘ivedi’ ve ‘gizli’ ibareleriyle gönderdiği işbu yazının ardından İl Sağlık Müdürlüğü de ilgili kurumlardan listenin en geç 13 Eylül’e kadar kendilerine ulaştırılmasını talep etmiştir. Bu durum hasta haklarına ve aynı zamanda kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup aynı zamanda ceza yasaları uyarınca da suçtur. Kadınların kürtaj olup olmadıkları bilgisinin suç soruşturması ile ilintisi ise izaha muhtaç bir noktadadır” dedi.

BEŞTAŞ’IN CEVAPLANDIRILMASINI İSTEDİĞİ SORULAR

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün İstanbul İl sağlık Müdürlüğünden talep ettiği bilgi doğru mudur?

Söz konusu yazıdan Bakanlığınızın bilgisi var mıdır?

İstanbul Emniyetinin İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünden talep ettiği hususlar başka iller için de söz konusu olmuş mudur? Başka hangi illerde bu kapsamda bilgi talebinde bulunulmuştur?

Sağlık Bakanı olarak hasta hakları ve mahremiyeti çerçevesinde bu bilgilerin paylaşılmasına cevap verdiniz mi? Hangi saik ve gerekçe ile izin verdiniz?

1 Ocak 2017 ile 31 Mayıs 2019 tarihleri arasında kentteki tüm kamu ve özel hastanelerde 30-40 yaş aralığında ‘polikistik over sendromu’ olup, kürtaj yaptıran kadınların; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca ilgi sayılı FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Rüşvet ve Cumhurbaşkanı ile Devlet büyüklerine hakaret konularından yürütülmekte olan soruşturma ile nasıl bir ilgisi olabilir?

Emniyet ve savcılık kişilerin suç işleyip işlemediklerine kürtaj olup olmadıklarına bakarak mı karar vermektedir?

Sağlık müdürlüklerinden alınan ve 1 Ocak 2017 ile 31 Mayıs 2019 tarihleri arasında kürtaj olan kadınların bilgisine erişilince haklarında derhal soruşturma mı başlatılacaktır?

Ceza yasalarında yer alan suç tanımlarının başına “aynı zamanda kürtaj yaptıran” ibaresi mi eklendi? Yapılan uygulama yeni bir fişleme yöntemi mi?

Kürtaj yaptıran kadınların bilgileri nerelerle başka hangi kurumlarla paylaşılacak? Bu uygulamada Bakanlığınızın dahli nedir?

İktidar partisinin kürtaja olan tutumu ve günümüze kadar yapılan açıklamalar bağlamında kürtajın yasaklanmasına ilişkin bir uygulama mı söz konusu?

İktidar kendi suç tanımını yasalarda yer almayan konular hakkında “gizli ibareli” belgelerle mi yaratmaya çalışıyor?

İktidarın kürtaj uygulamasına ilişkin geliştirdiği tutum doğrultusunda Bakanlığınıza verilmiş bir talimat var mı?

İktidarın 3 çocuk söylemleri, kürtaj ve sezaryene ilişkin aldığı tutum bağlamında neden kadın hakları yok sayılmakta ve iktidarın perspektifleri doğrultusunda doğum kontrol yöntemlerine ilişkin uygulamalar rafa kaldırılmaktadır? Kadınların çocuk doğurup doğurmayacağına karar verme hakkı neden yok sayılmaktadır? Bakanlığınızın kürtaj hakkına ilişkin bir açıklaması olacak mıdır?

Bakanlığınız emniyet müdürlüğü tarafından gönderilen yazıya ilişkin harekete geçerek bu bilgilerin paylaşılmamasını sağlayacak mıdır? (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Anayasa Mahkemesi, Bank Asya'nın TMSF'ye devrini haklı buldu

SONRAKİ HABER

Ürdünlü öğretmenler talepleri karşılanıncaya kadar grevi sürdürecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa