Bazı bölgeler ‘hassas alan’ ilan edildi, bazıları RES’ler için kamulaştırılacak
Cumhurbaşkanı Kararları kapsamında 9 bölge ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak tescil ve ilan edildi. Bazı taşınmazlarsa Çevre Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılacak alanlar ilan edildi.
Ayder Yaylası
Fotoğraf: DHA
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, 9 bölge ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak tescil ve ilan edildi ve bazı taşınmazlar rüzgar enerji santralinin yapımı amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılacak alanlar ilan edildi.
Cumhurbaşkanı Kararları başlığında yayımlanan kararlara göre, Antalya ve Denizli’de iki alan, Muğla, Osmaniye, Van, Rize ve Adana olmak üzere dokuz ayrı bölgenin kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edilirken, Rize, Adana, Yozgat, Sinop, Çanakkale, illerinde bazı taşınmazlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından rüzgar enerji santralleri için kamulaştırılacak.
“KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN” OLARAK TESCİL VE İLAN EDİLEN BÖLGELER:
Antalya’nın sınırları içinde bulunan Lara Kıyı Bandı,
Denizli’nin Honaz ilçesi sınırlarında yer alan, Yukarıdağdere Mahallesinde bulunan Saklıgöl
Denizli’nin, Buldan ilçesi sınırları içinde bulunan Kamara Traverten Sırtı
Muğla’nın, Menteşe ilçesi sınırları içinde bulunan Özlüce Doğal Sit Alanı
Osmaniye’nin, Kadirli ve Düziçi ilçeleri sınırları içinde bulunan Karatepe Aslantaş Doğal Sit Alanı
Van’nın, Gevaş ilçesinde bulunan Kuzu Adası Potansiyel Doğal Sit Alanı
Antalya’nın, Serik ilçesi sınırları içinde bulunan Zeytintaşı Mağarası Doğal Sit Alanının
Rize’nin, Çamlıhemşin ilçesi sınırları içinde bulunan Ayder Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Doğal Sit Alanı
Adana’nın, Karataş ilçesi sınırları içinde bulunan Tuzla Gölü Doğal Sit Alanı...
ACELE KAMULAŞTIRILACAK YERLER
Yozgat: Beyyurdu Rüzgar Enerji Santralinin yapımı için
Sinop: Hamsi Rüzgar Enerji Santralinin yapımı için
Çanakkale: Saros Rüzgar Enerji Santralinin yapımı için
Ağrı: İpektepe Rüzgar Enerji Santralinin yapımı için
154 kV (Horasan TM-Kars TM) Brş. N-Karakurt HES TM Enerji İletim Hattı Projesi Kapsamında bazı taşınmazlar da Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılacak.
AMAÇ KORUMAK DEĞİL RANTA EVRİLTMEK
5 ayrı koruma kararına rağmen kaçak yapıların yükseldiği, TOKİ tarafından uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesiyle 5 farklı model hazırlandığı Ayder Yaylası da Cumhurbaşkanı Kararları kapsamında ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak tescil edildi. Konuyla ilgili Evrensel'e konuşan Avukat Yakup Okumuşoğlu, Ayder yaylasının doğal sit ve Milli Park olduğunu aktararak, "Alan; doğal sit, milli park. Yani zaten koruma statüsü var. El dokunulmaması lazım. Ama Ayder bildiğiniz gibi nerede ise bütünü İle kaçak yapı ve otellerle dolu. Mesele şu; devletin gerçekten koruma kollama iradesi var mı, yok mu? Bu vadi Ayder dahil 1998 yılında doğal sit alanı oldu. Aradan bunca zaman geçti koruma amaçlı imar planı yapmayan bir idare var. Vadi de yaşayanları kaçak yapı yapmak zorunda bırakan, yapılırken izleyen bir irade var" dedi.
KORUMAK İÇİN HUKUK YETERLİ AMA
Ayder'i ve diğer koruma altındaki yerleri korumak için hukukun yeterli olduğunu ifade eden Okumuşoğlu; "Yeter ki koruma iradesi olsun. Koruma statüsü olan yerler hızla alt üst olurken bir görmezden gelme var. Hangi statüye sahip olursa olsun asıl amaç korumak değil, ranta evriltmek" diye konuştu.
PROF. DR. BEYZA ÜSTÜN: ADI GEÇEN RES’LERİN ÇED KAPSAMINDA GERÇEKTEN OLUMLULUK KARARI VAR MI?
Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararlarıyla iki şeye birden karar verildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Beyza Üstün, "İlk olarak daha sonra müdahale yapılacak önemli yerleri işaretliyor. Doğal alanlar tatlı göl gibi. Osmaniye'deki yerler gibi. Bu bölgeleri hassas bölge olarak tanımlıyor ama, görüyoruz ki özel çevre koruma alanı olarak ilan ettiği yerlerde, diyelim ki eski Foça'da oranın müdahalesine izin veriyor" dedi.
Hassas bölge ilan edilen yerlerin korunacağını düşünmemek gerektiğini, Cumhurbaşkanı Kararını, koruma altına alınan bölgelerin kullanıma açılacak diye anlamak gerektiğini belirten Üstün, Eski Foça'da RES yapımı izni verildiğini hatırlattı. "Şimdi daha dikkatli bakmak lazım ilan edilen bölgelerdeki müdahalelere" diyen Üstün, en iyimser görüşle bir alan korumadan çıkarılıp tekrar farklı statülerle koruma kapsamına alınıyorsa, koruma alanının dışında kalan alanlara bir müdahale yapılacağı anlamına geldiğini söyledi. Karaburun özel çevre koruma alanı ilan edildiğini hatırlatan Üstün, "O kıyı alanının korunmasının RES’lerce etkilenmemesi mümkün değil. Yine de RES’ler için izin veriliyor" diye konuştu.
Koruma alanının içinde de müdahale devam edebileceğini vurgulayan Üstün, süreci şöyle örneklendirdi: "Örneğin Karaburun özel nergis alanı yetiştiriciliğine, tıbbi ilaçların ham maddesi olan bitkilerin yetiştiriciliğine işaret ediyor. Dolayısıyla bir sonraki adım koruma sınırları içindeki alanların ki bu yetkisi var, devlet kendi hazine arazileri üzerine ihale edebiliyor. Buraları bu tıbbi ilaç yapımında kullanılan özel bitkilerin yetiştirilmesi için ihaleye açıyor. Birkaç yerde de bunu aleni ihalelerle de başladı."
Rüzgar enerjisi santralleri için de acele kamulaştırma verildiğini vurgulayan Beyza Üstün, "Bakmak lazım bu adı geçen RES’lerin ÇED kapsamında gerçekten olumluluk kararı var mı?" dedi. (HABER MERKEZİ)