Yargıtay kararının ardından 5 eski Cumhuriyet çalışanı tahliye edildi

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, eski Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına "terör örgütüne yardım" suçundan hapis cezası veren yerel mahkeme kararının temyiz incelemesini tamamladı. Daire, temyiz isteminde bulunan Akın Atalay, Orhan Erinç, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya ile Ahmet Şık hakkındaki mahkumiyet hükümlerini bozdu.

Daire, bozma kararının aynı suçtan yargılanan ancak mahkumiyet hükümleri istinaf mahkemesinde kesinleşen Önder Çelik, Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Ahmet Kadri Gürsel'e Ceza Muhakemesi Kanununun "Hükmün bozulmasının temyiz isteminde bulunmamış diğer sanıklara da uygulanacağı"nı düzenleyen 306. maddesi gereğince sirayet ettirilmesine karar verdi.

Kararda, mahkumiyet hükmünün kesinleşip infaza başlanmış olması nedeniyle ileride bir hak kaybına sebebiyet vermemek açısından bu kişilerin cezalarının infazının durdurulmasına hükmedildiği belirtildi.

CEZAEVİNDEN TAHLİYE EDİLDİLER

Yargıtay'ın kararının ardından Önder Çelik, Güray Tekin Öz, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör ve kaldıkları Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde serbest bırakıldı.

September 12, 2019

Yazarları Cezaevi önünde İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, İstanbul Barosu’na bağlı avukatlar, Akın Atalay, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) yöneticileri, aileleri ve dostları karşıladı. Karşılamada duygusal anlar yaşanırken, cezaevi önünde Kocaeli Valiliğinin kararı gerekçe gösterilerek açıklama yapılmasına izin verilmedi.

Eski Cumhuriyet çalışanları, cezaevi önünde açıklama yapmalarına izin verilmemesi üzerine cezaevinden 5 kilometre uzaklıkta açıklama yaptı. Cezaevinden çıkan  karikatürist Musa Kart, yaşadıkları hukuksuzluklara dikkat çekerek, "Meslek duygusunu kaybetmiş ülkelerde yaşamak zordur. Ama her şeyin mizah olduğu ülkelerde yaşamam daha da zordur. Maalesef her şeyin mizah olduğu bir dönemden geçiyoruz. Dava dosyamızda bakıldığında bu görülecektir. Çağdaş hukuk devletlerinde insanlar önce yargılanır sonra cezalandırılır. Bizde tam tersi oldu. 9 ay Silivri'de tutuklu kaldıktan sonra hakim karşısına çıkabildik. Yani peşinen cezalandırıldık. Bakın bizim için 30-40 yıl ceza isteminde bulunan savcı, FETÖ terör örgütüne üye olma suçlaması ile yargılanıyor ve hakkında müebbet hapis cezası isteniyor” dedi.

"BU KADAR KOMİKLİK KARİKATÜRİSTİN HAYAL GÜCÜNÜ AŞIYOR"

Kart devamla şöyle konuştu: 

“Aynı dosyadan yargılanan ve 5 yıldan fazla ceza istenen arkadaşlarımıza Yargıtay gitme hakkı verilmişken bizler yani 5 yıldan az ceza verilenler bu hakikaten mahrum bırakılmış.  İkinci kez cezaevine yollanmıştık. Üstelik Anayasa Mahkemesi Başkanı hak ihlaline işaret etmişken, Adalet Bakanı TV'de ‘Bir gün bile içerde kalmamalılar’ demişken… Doğrusu bu kadar komiklik bir karikatüristin hayal gücünü aşıyor. Kandıra Cezaevi’ne girerken şöyle demiştik, 'Bu dava yani Cumhuriyet davası halkın vicdanında görülmeye devam edecek’ diye. Nitekim öyle de oldu ve Yargıtay’ın verdiği kararla yanlıştan dönüldü.”

"CEZAEVLERİ DURUŞUMUZU BOZMUYOR"

“Şimdi önümüzde çalınan aylar, yıllar üzerinden mağduriyet edebiyatı yapacak değiliz” diyen Kart son olarak, “Ama çağdaş bir hukuk devleti talebimizde vazgeçmiş değiliz. Bu konuda ısrarlıyız. Evet şu anda özgürüz ama arkamızda pek çok mağduriyet hikayesi bıraktık. Acilen adalet bekleyen insanlar bıraktık. Gazetecilerin korku iklimi yaratmak için cezaevlerine atıldıklarını artık herkes biliyor. Bunun doğru bir yol olmadığı artık anlaşılsın istiyoruz. Ayrıca bilinsin ki ve görülsün ki, cezaevleri ne duruşumuzu bozuyor ne de gülüşümüz" diye konuştu.

YARGITAY'IN DİĞER KARARLARI: BÜLENT UTKU HAKKINDAKİ YAKALAMA KARARININ KALDIRILMASINA…

Yargıtay ayrıca, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değillerse derhal salıverilmelerinin istenmesine, hakkında yakalama kararı bulunan Bülent Utku'nun yakalama müzekkeresinin kaldırılması kararlaştırıldı.

"6 KİŞİYE YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI UYGULANMASINA…"

Daire Güray Tekinöz, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik ve Bülent Utku hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına hükmetti.

EMRE İPER'İN VE AHMET KEMAL AYDOĞDU'NUN CEZASINA ONAMA

"Terör örgütüne yardım" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası alan diğer sanık Yusuf Emre İper hakkında sirayet şartları oluşmadığından istinaf mahkemesinin verdiği ret kararını onayan Daire, Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'ya "FETÖ üyeliğinden" verilen 10 yıl hapis cezasının da onanmasına karar verdi.

AHMET ŞIK İÇİN "DEVLETİ AŞAĞILAMA" SUÇLAMASI

"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" suçlamasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası alan Ahmet Şık'ın suçunun Terörle Mücadele Kanununun (TMK) 6/2. maddesini oluşturduğu değerlendirmesi yapan Daire, TMK'nin 7/2. maddesi ile "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçunu içeren Türk Ceza Kanununun 301. maddesinin de değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

Kararın gerekçesi daha sonra yazılacak.

TMK'nin 6/2. maddesi, "Terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlar veya yayınlayanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" hükmünü içeriyor.

Aynı Kanununun 7/2. maddesinde ise "Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur" hükmü bulunuyor.

DOSYA YENİDEN İSTANBUL 27. AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GİDECEK

Karar sonrası dosya yeninden İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gidecek. (MEDYA SERVİSİ)

TGC: ADALET GEÇ DE OLSA YERİNİ BULDU

TGC Yönetim Kurulu, cezaevinde tutulan 5 Cumhuriyet çalışanın tahliyesinin ardından yaptığı açıklamada “Geç de olsa adaletin gerçekleşmesinden mutluyuz. Gazetecilik suç değildir, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır” dedi.

Açıklamada ayrıca “Şu anda sayıları 132 olan gazetecinin tutuklu ve hükümlü olarak toplumdan uzak tutulması, mesleklerini yapamamaları insan hakları ihlalidir. Mesleklerini yapamayan ve toplumdan tecrit edilen bu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları, Türkiye'de demokrasinin yeşermesi ve toplum barışının sağlanması açısından önemli bir adım olacaktır” denildi. (MEDYA SERVİSİ)

Eski Cumhuriyet çalışanları yeniden cezaevine girdi

Cumhuriyet yazarları yeniden hapse girmeden önce açıklama yaptı

Hapse girecek olan Gazeteci Güray Öz: Yatar çıkar yazmaya devam ederiz