Atanan öğretmenler görevlerine hâlâ başlayamadı
"Güvenlik soruşturması illere göre ve kişisel olarak farklı sürelerde bittiğinden öğretmenler farklı farklı zamanlarda görevlerine başlıyorlar. Kimisi 1 ayda biterken kimisi 5 ay sürebiliyor."
Fotoğraf: Evrensel
İstanbul’dan bir öğretmen
Kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen derken yeni bir statü daha eklendi; ataması yapılmış ama güvenlik soruşturması sonucunu bekleyen öğretmen. En son yapılan 20 bin öğretmen atamasında görev yerleri belirlenen öğretmenlerin büyük çoğunluğu şu anda güvenlik soruşturmasının bitmesini bekliyor. Aslında öğretmenlerin 2 Eylül’de görevlerine başlamaları gerekiyordu. 9 Eylül’de ise 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı başladı. Ancak; atanan öğretmenler büyük oranda görevlerine başlayamadı.
Gergin bir bekleyiş süreci geçiriyor atanan öğretmenler. Onlar görevlerine başlayamayınca, Milli Eğitim Bakanlığı yerlerini ücretli öğretmenler ile doldurmaya çalışıyor. Bu sene ücretli öğretmen seçiminde önceliği atanan ve güvenlik soruşturması sonucunu bekleyen öğretmelere vermişler. Bu ilk bakışta güzel bir uygulama gibi görünse de birçok sorunu ve soru işaretini beraberinde getirdi. Öncelikle bu sene İstanbul’a çok fazla öğretmen ataması oldu. Dolayısıyla İstanbul’da yaşamayan birçok öğretmen bu şehre yerleşecek. Ücretli öğretmenler girdikleri ders saatine göre ücret alıyor ve ellerine geçen para genelde asgari ücretin altında kalıyor. Aldıkları bu para ile bırakın İstanbul’da herhangi bir ilde ailelerini geçindirmeleri mümkün değil. Öte yandan kafalarında bir soru işareti de oluştu. Güvenlik soruşturması sürecini nelerin etkilediğini tam olarak kimse bilmediğinden, acaba ücretli öğretmenliği kabul edersek, daha az paraya çalıştırmak için güvenlik soruşturmasını uzatırlar mı gibi bir korkuları var. Dolayısıyla birçok öğretmen arkadaş bunu kabul etmek istemedi. Ancak; bazı okullar ücretli öğretmenliği kabul etmek zorunda olduklarına dair baskı yaptılar. Atanan öğretmenler daha hiç tanışmadıkları idareciler ile daha en başından ters düşme riski ile karşı karşıya kaldılar. Okulların bu baskıyı yapmasının bir nedeni var tabii ki; güvenlik soruşturması 1-2 hafta içinde sonuçlanabilir ve dışarıdan getirilen öğretmenin işine son verilmek zorunda kalınabilir. Bu da çalışan ücretli öğretmen arkadaşlar için hoş bir durum olamayacaktır.
Bir de öğrenciler açısından bakalım. Öğrenciler okullarına ya öğretmensiz olarak ya da yıl boyunca devam etmeyecekleri öğretmenlerle başlamış oldular. Öğretmenlerinin değişmesi hem öğrencileri psikolojik olarak kötü etkileyecektir hem de gelen öğretmen bir önceki öğretmenin üzerine kendi öğrenim sürecini planlamakta ve öğrencileri ile ilişkilerini geliştirmekte zorlu çekecektir. Ayrıca bu değişiklik süreci ikinci bir tanışma ve alışma süresi gerektirdiğinden öğretim planının aksamasına neden olacaktır. Yani birçok noktadan pedagojik olarak problem yaratacaktır.
GÜVENLİK SORUŞTURMALARI 5 AY SÜREBİLİYOR
Daha önceki yıllarda bakanlık öğretmen atamalarını belirli zamanlarda yapardı ve öğretmenler ya sene başında ya da ara atama ile 2. dönemin başında görevlerine başlarlardı. Şimdi ise atama tarihleri her sene birbirinden farklı şekilde belirleniyor. KHK’ler ile gelen mülakat ve güvenlik soruşturması da atama sürecini uzatıyor. Güvenlik soruşturması illere göre ve kişisel olarak farklı sürelerde bittiğinden öğretmenler farklı farklı zamanlarda görevlerine başlıyorlar. Kimisi 1 ayda biterken kimisi 5 ay sürebiliyor. Ne kadar süreceği bilinmiyor ve herhangi bir açıklama yapılmıyor, atanan öğretmenler bu dönem içinde maaş almadan bekliyorlar. Yaşadıkları illerden farklı illere ataması yapılan öğretmenlerin, güvenlik soruşturmasının ne zaman biteceği bilinmediğinden, yeni şehirlerine gidip evlerini tutmak ve yaşamlarını kurmak gibi bir şansları da olmuyor.
Şu dönemde yaşanan bu kaos, eğitim sisteminin sorunlarından sadece biri. Anadolu liselerine olan fazla talep yüzünden birçok okulun tekrar ikili öğretime dönmesi, ortaöğretim programında yapılan büyük değişiklikler, birçok okulun kontenjanından fazla öğrenci kabul etmesi ile sınıfların kalabalıklaşması, öğretmenlere yapılan zam oranları gibi birçok problemin tartışıldığı bir ortamda başlıyor yeni öğretim yılı. O zaman 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı herkese hayırlı olsun.