18 Eylül 2019 06:43
Son Güncellenme Tarihi: 18 Eylül 2019 14:15

Akademik yıl Saray'da açıldı: Atanmış rektörlerden "daha fazla gayret" bekleniyor

2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı açılış töreni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapıldı. KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019-2020 yükseköğretim akademik yılı açılış töreninde konuştu | Fotoğraf: Volkan Furuncu/AA

Paylaş

Derya KAYA
Ankara

Akademik yıl açılışı bu yıl da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapıldı. Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin kaldırılması nedeniyle 4 yıldır kendisinin atadığı rektörlere “çok daha fazla gayret bekliyoruz” diye seslendi. Ankara Üniversitesinden KHK ile ihraç edilen KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, akademik açılışın Saray'da yapılıyor oluşunun akademik bağımsızlığın ortadan kalktığının göstergesi olduğunu belirterek “Cumhurbaşkanının rektörlerin nitelikleri, bilimsel bilgi birikimleri, yaptıkları yayınlardan bahsettiğini düşünmüyorum. Burada asıl kriter kamulsa alanın dönüştürülmesi ve AKP’ye sadakat” dedi.

2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, rektörlere seslenerek 15 Temmuz darbe girişiminden sonra seçimleri kaldırarak atadığı rektörlerden daha fazla gayret beklediğini söyledi. Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde rektör atamalarımızın kriterlerini çok daha yükseğe çıkartacağımızı ve adayları akademik ve idari bakımdan çok sıkı bir inceleme sürecinden geçireceğimizi de belirtmek istiyorum" dedi.

Erdoğan bu yıl da üniversite ve öğrenci sayısıyla övünerek, “Üniversite sayımız 76 idi, 207’ye yükseldi. Öğrenci sayımız da 1,6 milyondan 8 milyona yükseldi. Almanya’da yükseköğrenim öğrenci sayısı 3 milyon, bizde 8 milyon ve Almanya’nın nüfusu bizle hemen hemen aynı. Nitelik bakımından da bunu artırmalıyız. Öğrencilerimizin niteliği gibi öğretim üyelerimizin niteliğini de yükseltiyoruz” dedi.

Konuşmasında yüksek genç işsizliğine de değinen Erdoğan; "En büyük adaletsizlik, eğitim adaletsizliğidir. Göreve geldiğimizden beri tüm evlatlarımıza mümkün olan en iyi imkânları sağlamanın gayretinde olduk. 'Efendim işsizlik var'; olabilir. Her üniversite bitirenin iş sahibi olması diye bir şey yok" diyerek bunun normal olduğunu ileri sürdü.

MEZUNLARIN KYK BORCUNU GÖRMEZDEN GELDİ

Üniversite okuduğu dönemde Kredi Yurtlar Kurumundan öğrenim kredisi alıp borcunu ödeyemeyenlerin sayısının 5 milyona ulaştığı, borç vadesi dolan 280 bin kişi hakkında yasal işlem başlatıldığı bir dönemde Erdoğan, öğrencilerin borçların silinmesi talebini ise görmezden geldi. Erdoğan, “1 milyon 613 bin öğrenci burs imkanından yararlanıyor. Harç verildiği zaman kıyamet koparanlar şimdi nerede? Biz görevimizi yerine getirdik” diye konuştu. Kredi ve burs olarak lisans öğrencilerine aylık 500 lira ödendiğini hatırlatan Erdoğan, "Şimdi yeni tabii bir zam daha gelecek" dedi.

AYSUN GEZEN: ÜNİVERSİTELER SARAYIN ARKA BAHÇESİ OLDU

Ankara Üniversitesinden KHK ile ihraç edilen KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, akademik yıl açılışını Evrensel'e değerlendirdi. Akademik açılışın 4 yıldır Saray’da yapılmasının üniversitelerin akademik bağımsızlığının ortadan kalktığına dair gösterge olduğunu belirten Gezen, “Malesef açılışın Saray'da yapılıyor oluşu akademisyenlerin cübbelerine ilik açılması anlamına geliyor. Oraya katılanların da iktidara biatını gösteriyor” dedi.

Rektörlük seçimlerinin kaldırılmasını eleştiren Gezen, bunun üniversiteleri iktidarın arka bahçesine çevirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı'nın rektör atamasında kriterlerin artırılacağı yönündeki açıklamalarına ilişkin ise Gezen, “Cumhurbaşkanı'nın rektörlerin nitelikleri, bilimsel bilgi birikimleri, yaptıkları yayınlardan bahsettiğini düşünmüyorum. Burda asıl kriter kamulsa alanın dönüştürülmesi, AKP’li olmak ve ona sadakat göstermek, onların politikaları dışında politika üretmemek” dedi.

"ÜNİVERSİTE TABELASI ASMAK YETMİYOR"

Erdoğaın'ın her ile bir üniversite açmakla övünmesini eleştiren Gezen, “Apartman binasına tabelalar asıp 'üniversite' diyerek, altyapısını gerçekleştirmeden, kampüs hayatını oluşturmadan, laboratuvar, kütüphane, özgür araştırma olanaklarını sunmadan, nitelikli akademisyen kadroları olmadan, mantar gibi üniversite açılması; nitelikli, insanların kendini gerçekleştirdiği, özgür, demokratik, bilimsel, özerk olan üniversiteler kurulduğu anlamına gelmiyor” dedi.

"SAYI ÇOKLUĞU NİTELİĞİ GETİRMİYOR"

Gezen, Almanya ve Türkiye arasında yapılan niceliksel değerlendirmenin eksik ve aldatıcı olduğunu söyledi. Böylesi bir kıyasın yapılması için bütüncül bir değerlendirmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gezen, “Almanya ile Türkiye arasında ciddi farklar var. Sadece nicelik üzerinden, öğrenci çokluğu, üniversite sayısı üzerinden bir değerlendirme, üniversiter değerleri temin altına almaya yeterli değil. Bizim ülkemizde 1981 yılında YÖK kurulduğundan bu yana üniversiteleri disiplin ve denetim altına almaya çalışan, piyasaya ucuz işgücü üretmeye yönelik bir yapıya büründü. Sayı çokluğu niteliği beraberinde getirmiyor” diye konuştu.

"EŞİT BİR EĞİTİM İÇİN KAMUSAL FİNANSMAN ŞART"

Üniversite öğrencilerinin geçim derdine dikkat çeken Gezen, “Bugün geldiğimiz noktada yemekten, yurt ücretlerine, temel zorunlu harcamalara kadar her şeye zam geliyor. Ailelerin ekonomik kriz ortamında evin temel harcamalarına yetişemezken üniversite harcamalarına yetişmesi mümkün değil. Gerçekten eşit bir eğitim isteniyorsa bu, ancak eğitiminin kamusal finansmanı sağlandığında, kamusal bir hizmet olarak sunulduğunda mümkün olacaktır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır'da AKP önünde eylem yapan annelerden 5'i gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

İsviçre’de de gençler iklim krizine karşı yeniden sokaklara çıkıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa