ODTÜ'de yurt sorunu: İtibardan tasarruf edip gençlere imkan sağlayın
ODTÜ'de yurtlara yerleşemeyen 702 öğrenciden biri olan Deniz Günay, Evrensel'e mektup yazdı. Günay, "İtibardan tasarruf edip gençlere imkan ve olanak sağlansa hepimizin itibarı artacak" dedi.
Fotoğraf: Wikimedia Commons/CC BY-SA 4.0
Deniz GÜNAY
ODTÜ öğrencisi
Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)'ye bu yıl yerleşen 3 bin civarı öğrenciden bin 613'ü ODTÜ yurtlarında kalmak için başvuruda bulundu. Fakat 702 öğrenci herhangi bir yurda yerleşemedi. Ben üniversite öğrencisi olmak için çok çabaladım, bunun için yıllarca sınavlara girdim, gecemi gündüzüme kattım, hatta bazen uyumayayım diye gece 3'lere kadar bardak bardak kahve içtim. Çünkü gerçek bir üniversiteyi kazanmalıydım, içerisinde nefes alabileceğim, özgür olabileceğim, hiçbir hiyerarşinin veya torpilin olmadığı, herkesin eşit olduğu, bilimin, araştırmanın ve sanatın referans alındığı bir üniversiteyi istiyordum. Bin bir heyecanla ODTÜ'ye gittim.
Hayalperestliğim yüzünden gözüm hiçbir şey görmedi tabii. Fakat bu coğrafyada yaşıyorsanız, hayal kurmak, genellikle kötü bir şey olabiliyor. ODTÜ'yü kazandığım zaman okulun açılmasını iple çekiyordum. Yurt başvurularının başladığını öğrendim. Başvuruları kaçırırsam kalacak yerim yoktu. 11 saatlik bir yolculuktan sonra Ankara'ya geldim.
Uykusuz, sersem bir hâlde başvuruyu yaptım. Sonra, oradaki görevlilerden biri, tebessümle, "Yurtta kalabilmen birkaç ayı, belki 1 yılı bulabilir" dedi. Kendi başımın çaresine bakmak zorundaymışım. Hiç gülecek halim yoktu ama gülmüştüm. 11 saat süren bir yoldan gelmiştim ve 11 saat süren bir yoldan geri dönecektim. Sırf bu cümleyi duymak için, "Kendi başının çaresine bakmak zorundasın."
Daha sonra öğrendim ki benim gibi yüzlerce öğrenci varmış. Hiçbiri nerede kalacağını bilmiyor ve birkaç gün sonra dersler başlıyor. Yazık dedim kendi kendime. Yazık bu insanlara, yazık bizlere. Çünkü hak ettiğimizden, yurtdışındaki birçok akranımızdan çok daha zor bir hayat yaşıyoruz. Yaşamaya başladık, üniversiteye bile henüz başlamadan.
Bazıları diyor ya hani, "Türkiye devleti sosyal bir devlet" diye. Meğerse kağıt üzerinde böyleymiş bu. Gerçekse bambaşka. ODTÜ'lü arkadaşların bir kısmı çadırda kalmayı planlıyor mesela. Ankara'da, kışın -18 derece soğukta... Bir kısmıysa özel yurt parasını denkleştirebileceği, ailesine destek olabileceği bir iş, burs bulmaya çalışıyor. Kimileri de belki okula bile başlayamayacak. Oysaki itibardan tasarruf edip bu gençlere imkan, olanak sağlansa, birkaçımızın değil, hepimizin itibarı artacak ama bu bazılarının umurunda değil, bazıları sesimizi duymuyor.