İTÜ direnişi hikayesi
İstanbul Teknik Üniversitesi Yönetim Kurulu önceki gün yaptığı toplantıda 50-d kapsamında olan 82 araştırma görevlisinin işten atılmasına karar verdi.Asistanlar ve Araştırma görevlileri rektörlüğün verdiği bu karara İTÜ Maslak Kampüsü’nde rektörlük binası önünde kurdukları direniş
Asistanlar ve Araştırma görevlileri rektörlüğün verdiği bu karara İTÜ Maslak Kampüsü’nde rektörlük binası önünde kurdukları direniş çadırı ile cevap verdiler. Asistanlar ve Araştırma Görevlileri direnişlerinin 2. gününde süreci gazetemize değerlendirdiler.
ESNEK VE GÜVENCESİZ ÇALIŞMA SİSTEMİ
Fen Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimi Bölümü Doktora Öğrencisi Aykut Kılıç, işten atılma sürecini şöyle özetledi; “YÖK’ün 50-d kadrosunda istihdam edilen yüksek lisans ve doktora öğrencilerine dair yaptığı yorumu 50-d kadrosunun bir burs olduğu ve bu süreyi tamamlayan öğrencilerin kadro ile ilişkisinin sözleşme tarihi beklemeden kesilmesini öngörüyor. Dolaysıyla torba yasa ile ortaya çıkan bir uygulama yüksek lisanstan atılmayı kaldırırken mastır eğitimine 3 yıl doktora eğitimine ise 6 yıllık bir süre getiriyor ve bu sürede eğitimlerinin tamamlamayanların üniversite ile ilişkisi kesiliyor. Durum bundan ibarettir.”
Kılıç, bu uygulamanın sadece İTÜ ile sınırlı kalmayacağını belirterek esnek ve güvencesiz çalışma sisteminin hayata geçirilmek istendiğini sözlerine ekledi.
82 KİŞİNİN İŞİNE SON VERİLECEK
Endüstri Mühendisliği Doktora Programı Seçkin Ercan ise önceki gün yönetimi kurulunda rektörlükle 82 kişinin işine son verilmesine dair prensipte anlaşıldığını söyledi. Ercan, yönetim kurulu toplantısında alınan karardan sonra çadır kurduklarını ve mesai saatleri içerisinde dayanışmaya devam edeceklerinin altını çizerken, taleplerini ise şöyle sıraladı; “Öncelikle işten çıkarılan arkadaşlarımızın geri alınmasını istiyoruz. Bu azami süre dayatması yasal olmadığı için, yasal bir zorunluluk olmadığı için bize bize uygulanmamasını istiyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)
ASİSTANLARI SÖZLEŞMELİ YAPMAK İSTİYORLAR
Eyleme destek veren Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Öğretim Görevlisi Dr. Meryem Kurtulmuş:
Bu en son İTÜ’deki 82 arkadaşımızın işten çıkarılması aslında Torbada yasada yapılan düzenlemeye dayanıyor. Bu uygulama torba yasada asistanlara yönelik esnek çalıştırma ve güvencesiz çalıştırmanın ilk adımıdır. Bu uygulama yeni YÖK yasa tasarısında da geçiyor. Yasada asistanların adı bile geçmiyor. Araştırma görevlileri ise araştırmacı olarak geçiyor. Asistanlar ve araştırma görevlileri sözleşmeli alınacak. Bu yasanın çıkmasıyla tüm araştırma görevlileri projelerin bitim süresine kadar çalıştırılacak ve projelerin bitimiyle de işlerine son verilecek. Buradaki uygulama bunun bir adımıdır sadece, daha sonraki süreçte hızla yaygınlaşacaktır.
Bu uygulamanın hiçbir hukuki dayanağının olmamasına rağmen doktorada ki atılma süresinin katılması ile beraber 50-d öğrencilikle ilişkilendiriliyor.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) 8 asistan işten çıkarıldı. Üniversite yönetimi işten çıkartılmayı 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu 50-d maddesiyle istihdam edilen araştırma görevlileri görev süreleri ve özlük haklarında yapılmak istenen değişiklikler sonucu olduğunu gerekçe gösterdi. Bu gelişme üzerine Asistan Dayanışması İnisiyatifi harekete geçerek 15 Ekim’de İkinci Araştırma Görevlisi Şenliği düzenledi. Şenlikte 82 araştırma görevlisinin daha işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten İnisiyatif YÖK’ün almış olduğu bu kararı protesto etmişti. İnisiyatif önceki gün de direniş çadırı açtı.