20 Ekim 2012 16:25

Doğal gaz ve elektrik zammı dikkate alınmalı

Metal işçilerinin sözleşmeden beklentisi belli. İnsanca yaşamalarını sağlayacak ücret ve çalışma koşullarının insanileştirilmesi. Sendikacılara çağrı yapan işçiler, önceki sözleşmelerde yapılan hataların tekrarlanmamasını istiyorlar.Doğal gaz, elektrik, akaryakıt başta olmak üzere yapılan son zamlara tepki g&oum

Doğal gaz ve elektrik zammı dikkate alınmalı
Paylaş

Önen Ersin / Hakkı Tali

 

Doğal gaz, elektrik, akaryakıt başta olmak üzere yapılan son zamlara tepki gösteren Renault işçileri de MESS’e verilecek teklifte bu zamların dikkate alınmasını istiyorlar. Renault işçileri “Zaten geçinemiyorduk, bir de bu zamlar iyice belimizi büktü” diyorlar. İşyerlerinde sendika temsilcilerinin yüzde 5-8 oranlarını konuşmalarına da kızan işçiler, “Bir kere bu zamlar bizim ücretimizden en az yüzde 15 götürdü, bu nedenle en az yüzde 25 zam alınmalı ki bir şeye yarasın” diyorlar. Daha aşağısını kabul etmeyeceklerini söyleyen işçiler, istemedikleri bir TİS’in imzalanması halinde Bosch’ta olduğu gibi tepkilerin artacağını dile getiriyorlar.

MESS’LE İMZALANAN PROTOKOL İPTAL EDİLMELİ

Esnek çalışmanın değişik biçimlerde uygulandığı Renault’da, işçiler işyerlerinde çalışmadıkları günlerde evlerine gönderiliyorlar ve ücretlerinin yüzde 50’sini alabiliyorlar. Son yıllarda metal işçilerinin bu uygulamadan çok mağdur olduğunu ifade eden Renault işçileri; sendikaları Türk Metal ve MESS arasında imzalanan protokol nedeniyle her yerde hayata geçtiğini söylüyor.

Renault işçileri, sendika yöneticilerine bu durumu söylediklerinde, yapılan protokolle, çalışmadıkları günlerde ücretin yüzde 76’sını alacaklarının söylendiğini; ancak gerçekte böyle olmadığını ancak yüzde 50’sinin ödendiğini dile getiriyorlar. Bu konuda işçilere gerçeğin açıklanmadığını aktaran 15 yıllık bir Renault işçisi, daha önceleri de işler olmadığında evlerine gönderildiklerini, ancak herhangi bir ücret kesintisi yapılmadığını hatırlattı. Metal işçileri, Türk Metal ile MESS arasında yapılan bu protokolün iptal edilmesini istiyor.

KREDİ KARTI BORCUNU ÖDEYEMİYORLAR

Otomotiv fabrikalarının saç aksamlarını üreten Coşkunöz fabrikasında 3 bin işçi çalışıyor. Fabrikadaki ortalama ücret 900 ile 1200 lira arası. İşyerinde çalışan işçilerin en büyük sorunu, aldıkları ücretle geçinememek. Coşkunöz’de çalışan işçilerin çoğu bankalardan kredi çekmiş ya da kredi kartlarını ödeyemez duruma gelmişler. Hayat pahalılığından şikayet eden Coşkunöz işçisi, kendine ait evi olduğu halde aldığı ücretin yetmediğini ifade ediyor. Coşkunöz işçilerinin bu sözleşmeden beklentileri oldukça yüksek. Öncelikle geçinebilecekleri bir ücret istiyorlar ama sendikaları Türk Metal’in iyi bir sözleşme imzalayacağına inanmıyorlar. Coşkunöz işçileri; “Bu güne kadar işçiye söylenmeden gidip imza attılar, sonra da gelip bunu işçiye kabul ettirmeye çalıştılar. Şimdi de böyle olacağını düşünüyorum” diyorlar.

Coşkunöz işçileri, sendikanın işçilerin güvenini kazanabilmesi için, işçilerin düşüncelerine de değer vermesini, işçileri doğru bilgilendirmelerini istiyor. Coşkunöz’de bir yandan da esnek çalışma uygulamaları başlamış durumda. Taşeronların bazı bölümlere hatta üretime dahi girdiğini söyleyen işçiler; sözleşmede taşeron uygulamasına karşı önlemlerin alınmasını, özellikle üretime taşeronun girmesi engellenmesini talep ediyor.

ÜCRETLER ARASINDAKİ UÇURUM GİDERİLMELİ

Renault işçileri sözleşmelerle ilgili daha çok ücretler üzerinde konuşuyorlar. Bu nedenle birçok Renault işçisi, “Zam oranları ne olacak?” diye birbirlerine soruyorlar. Özellikle ücretler arasındaki farklılıklar büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Aynı bantta aynı işi yapan işçilerin ücretlerinin 1000 ila 2 bin 500 arasında değiştiğini söyleyen genç işçiler, bu dengesizliğin giderilmesini bekliyorlar.

Renault işçilerine “bu uçurumun kalkabilmesi için sendikanın ne yapması gerekir” diye sorduğumuzda, yanıtları söyle oluyor: “Ben işyerine gireli 6 yıl oldu, 3 sözleşme gördüm ve yapılan zamlar hep yüzdelik zamlar olduğu için yeni işe girenle, eski işçiler arasındaki fark azalacağına giderek arttı. Bizler hep düşük ücret alanların ücretlerinde bir iyileştirme yapılarak zam yapılmasını istedik. Ama sendika böyle yapmadı. Bu TİS’te en azından bu konuda bazı adımların atılmasını, bir iyileştirme yapılmasını bekliyoruz.” İşçiler, en düşük ücretin 2 bin lira olmasını talep ediyorlar.

EK ZAM İSTİYORLAR

Aynı sorun Tofaş’ta da yaşanıyor. Genç bir Tofaş işçisi, ağır koşullarda çalıştıkları halde, aldıkları ücretin 1100 lira olduğunu söylüyor. Tofaş işçisi, “Bekarım, ailemle yaşıyorum. Eğer evli olsam, kirada oturacağım. Bu ücretle nasıl geçineceğim size soruyorum? Aynı bölümde, aynı işi yaptığımız işçi abilerimiz var. Bazıları 2 bin 800 lira ücret alıyorlar, bir pazar mesaisine geldikleri zaman 100 lira veriliyor. Benim gözüm onların ücretinde değil, eski işçilerin kıdemleri olmasını anlıyorum; fakat bu kadar da fark olmaması gerekir” diye konuştu. Bunun nedenini sendikanın zam politikasına bağlayan Tofaş işçileri, yüzdelik zamlarla bu farkın daha da artacağını söylüyor. Bu nedenle yeni ve ücreti düşük olan işçilere bir iyileştirme yapılmasının şart olduğunu ifade eden işçiler, onun üzerinde bir ek zam yapılması gerektiğini vurguluyor.

İDARİ MADDELER DE ÖNEMLİ

Renault işçileri, fabrikada pek çok sözleşme gördüklerini söyleyerek; “Genelde herkes ücretleri sorar ve idari maddeler pek merak edilmez” diyor. Bu durumun sendikacıların da işine geldiğini kaydeden işçiler, bu maddeleri soranlara ise “Sen çok meraklısın” dendiğini aktarıyor. İdari maddelerin de ücretler kadar önemli olduğuna dikkat çeken işçiler, “Çalışma saatlerimizden, dinlenme sürelerimize tüm sosyal haklarımız bu idari maddelerde görüşülüyor ve bu maddelerin de, bu sözleşmelerin de yeniden düzenlenmesi gerekir” diyor.

ÜCRETLER GREVLE YÜKSELDİ

Ücret farklarıyla ilgili eski bir işçiyle konuşuyoruz. 1990 yılında Turgut Özal döneminde sözleşmede anlaşma sağlanamadığı için 1991 yılında greve çıktıklarını dile getiren Renault işçisi, “Bugünkü iyi ücret alıyor denilen işçiler, o sözleşmeyi gören işçilerdir. Fabrika içinde saysan bu işçiler ancak 250 kişidir” dedi.  Bu dönemde ikramiye ve sosyal hakların 12’ye bölünerek ücretlere eklendiğini anlatan işçi, “O dönemde 300 lira olan aylıklar bir anda 1000 liraya çıkınca kimse bu duruma aldırmadı. Bugün açısından bakınca ikramiyelerin ücretten ayrılması gerekiyor” dedi.

ÖNERİ SİSTEMİ İŞÇİLERİ BÖLÜYOR

Metal sektöründeki işyerlerinde yıllardır “öneri sistemi” uygulanıyor. Bu sisteme göre işçiler, üretimlerle ilgili düşünce ve önerilerini bir kağıda yazarak kutuya atıyor ve bu değerlendirilmeye alınıyor. Fabrikanın yararlanabileceği öneriler ödüllendiriliyor. İşçiler ise bu uygulamanın işçileri rekabete soktuğunu ve karşı karşıya getirdiğini söylüyorlar.  Bantta ya da başka bölümde çalışan işçiler, “3 işçinin yaptığı iş şu biçimde yapılırsa, bu işi 2 kişi de yapabilir” diye öneri verebiliyor. Zaten patronun az işçiye çok iş yaptırmak istediğini ifade eden işçiler “Bu nedenle, bu önerilerin uygulanabilme koşulları var mı yok mu diye bakmadan bu öneri onlara mantıklı geliyor” diyorlar. Kabul gören öneri hangi bölümden gelmişse, orada toplantı yapılarak “Artık bu işi böyle yapacağız” deniyor. Böylece küçük bir ödül alınmış olsa da işçilerin zaten ağır olan iş yükleri daha da ağırlaştırılmış oluyor. Bu ve benzeri önerilerin çok yapıldığını söyleyen Renault işçileri, sonrasında öneriyi götüren işçilere iyi gözle bakılmadığını belirtiyorlar. İşçiler, bu uygulamanın kaldırılmasını istiyor.

İKRAMİYELER ÇIKARTILINCA ASGARİ ÜCRET ALIYORUZ

Otomotiv yan sanayi fabrikası olan Valeo, Türk Metal’in örgütlü olduğu bir diğer işyeri. Valeo işçileri, diğer fabrikaların işçileri gibi ikramiye ve sosyal yardımların ücretleriyle birlikte verilmesinden şikayetçi. Bin lira ücret alan Valeo işçileri, ikramiye ve sosyal haklar çıkarıldığında aldıkları ücretin asgari ücret olduğunu anlatıyorlar.

“İyi bir zam alınmadığında sizin fabrikada nasıl bir tepki olur?” diye sorduğumuz Valeo işçisi şunları dile getiriyor: “Bizim fabrikamızda herkes konuşuyor, söyleniyor ama işçiler ‘Ne olursa Renault ve Tofaş’ta olur’ diyorlar, ‘Eğer onlar ses çıkarırlarsa bizim buralar da katılır’ diye konuşuyorlar.”

YARIN: Ne yapmalı?

evrensel.net

ÖNCEKİ HABER

Türkiye Modeli’nin Mübarek’ten farkı yok

SONRAKİ HABER

‘Kürtçe müfredat dili olmalı’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa