Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri'nde emek mücadelesi öne çıktı
Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri emek mücadelesinin konuşulduğu paneller, emek ve barışa dair şiir dinletileri ve Ezginin Günlüğü konseri ile son buldu.
Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri son gününde paneller, şiir dinletileri ve konserlerle devam etti. Şenliklerin son gününde emek mücadelesi tarihi konulu paneller ve barış konulu şiirler öne çıktı. Akşam konserlerinde ise Ezginin Günlüğü şarkılarını Aliağalılar için söyledi.
Demokrasi Meydanı’nda iki gün boyunca devam eden Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri son gününe Yazar Ahmet Hür’ün “Milli Mücadelede işçi hareketleri” konulu söyleşisi ile başladı.
ALİAĞALI EMEKÇİLER İÇİN EMEK VE BARIŞ ŞİİRLERİNİ OKUDULAR
Söyleşinin ardından Şair Ataol Behramoğlu ve Şair Tuğrul Keskin Emek ve Barış şiirlerini Aliağalı emekçiler için okudu. Aliağa’nın tarihinden bu yana düzenlenen şenliklerin her zaman konuğu olmaktan gurur duyduğunu dile getiren Şair Ataol Behramoğlu “Ülkemizin her yerinde bir yaprak kımıldasa o bizi ilgilendirir ama Aliağa ne yazık ki haksız bir şekilde layık olmadığı bir duruma düştü. Aliağa bir emek kenti, işçi kasabası ve burada emekten yana bir yönetim olması gerekir. Sadece Aliağa’da değil Türkiye’nin bütününde de sabır taşının çatladığını düşünüyorum. Sezgilerimiz ve aklımızla beraber artık başka bir ufka doğru gitmek zorunda olduğumuzu hissediyoruz.” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Şair Tuğrul Keskin de Aliağa’da işçi hareketinin ve demokrasinin örneği olan Emek ve Barış Şenliklerini kaldıran MHP’li belediye başkanını eleştirerek başladığı konuşmasında “Aliağa’nın artık literatüre girmiş şenliklerini seçilmiş hiçbir belediye yönetimi ben yapmıyorum hakkı olamaz” diye konuştu. Şairler emek ve barış konulu şiirlerini Aliağalı işçiler ve emekçiler için okudu.
Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri Eğitim Sen Eğitim Uzmanı Erkan Aydoğanoğlu ve Kristal-İş Eğitim Uzmanı Zafer Aydın’ın konuşmacı, CHP İzmir 26. Dönem Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı’nın moderatör olduğu “Emek mücadeleleri ve Sendikalar” konulu paneli ile devam etti.
DEMOKRASİ VE BARIŞ MÜCADELESİ SENDİKALARIN GÜNDEMİNDE OLMALI
Fotoğraf: Evrensel
Sendikaların üç boyutu olduğuna dikkat çekerek söze başlayan Eğitim Sen Eğitim Uzmanı Erkan Aydoğanoğlu emek mücadelesi ve siyasi mücadele hattı açısından sendikaların üzerine düşen görevleri hatırlattı. Aydoğanoğlu “Aliağa bir işçi kenti, burada sendikalara, emek mücadelesi veren işçilere yönelik çok ağır baskılar var… Sendikalar en önemli mücadele araçlarından biri olmakla birlikte memleketteki her mesele sendikaların da gündemini oluşturması gerekiyor. Ekonomik mücadele yanında demokrasi ve barış mücadelesinin de önemli bileşenlerinin birisi olarak karşımıza çıkıyor. Sendikalar sömürüye, savaşa ve baskılara karşı nasıl bir mücadele perspektifi gerçekleştirecek bunun önemi ortaya çıkıyor. Bu da sendikaların öznesinin işçiler olduğu ve işçilerin sendikal mücadelede ne kadar aktif olarak yer aldığı sorunlarının çözüme kavuşturulması ile mümkün olabilir” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
SINIF SİYASETİNİ ANCAK İŞÇİLER GÜÇLENDİREBİLİR
Kristal-İş Eğitim Uzmanı Zafer Aydın ise işçi hakları dendiğinde devlet aklının yasak, lütuf ve vesayet kavramları ile karşımıza çıktığını, geçmişten bugüne baktığımızda bu üç durumun işçi mücadeleleri önüne set çekmek için uygulandığına dikkat çekti. 1963 Kavel grevinde işçilerin hem yasağa rağmen grev yaparak yasak rejimini, işverenlerin ikramiye lütfu yerine hak kavramını getirdiğini ve işverenin işaret ettiği sendika yerine kendi sendikalarında örgütlenerek vesayet rejimini kırdıklarını dile getiren Zafer Aydın “Bugün açısından yapacaklarımızı söyleyecek olursak sendikaları işçi sınıfının gerçek örgütleri konumuna dönüştürmek için kolları sıvamak lazım. Sınıf siyasetini güçlendirmek hem sosyal hem siyasal alanda sınıfı hatırlatmak gerekiyor. Bunu da ancak işçiler yapabilir” diyerek sözlerini bitirdi.
Panellerin ardından şenlik Ezginin Günlüğü konseri ile sona erdi. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et