Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizde domuz eti yiyenler var; asla müdahale etmedik
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Merkezi'nde Türkiye ve Pakistan ortak ev sahipliğinde düzenlenen "Nefret Söylemiyle Mücadele" temalı etkinliğe katıldı.
Fotoğraf: Murat Kula/AA
Birleşmiş Milletler (BM) 74'üncü Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Merkezi'nde Türkiye ve Pakistan ortak ev sahipliğinde düzenlenen "Nefret Söylemiyle Mücadele" temalı etkinliğe katıldı.
Bugün nefret söylemine, kültürel ırkçılığa, ayrımcılığa, kutsal değerlere hakarete en fazla maruz kalanların Müslümanlar olduğunu iddia eden Erdoğan, "Müslümanların iş yerleri, evleri, ibadethaneleri hemen her gün ırkçıların ve faşist grupların hedefi oluyor. Müslüman kadınlar sırf başörtüsü taktıkları için sokakta, çarşıda, iş yerlerinde tacize uğruyor. Yurt dışındaki 6,5 milyon insanı nefret söylemi ve saldırılardan etkilenen bir ülke olarak bu soruna gözlerimizi yumamayız. Popülist siyasetçiler ve medya tarafından normalleştirilmeye çalışılan nefret söylemini bir kez de burada lanetliyorum. Mevzuattaki boşluklar düzeltilmeli, nefret söylemi fikir özgürlüğü parantezine asla alınmamalıdır. Nefret suçlarının cezasız kalıp kalmayacağı konusunda zihinlerde oluşan şüpheler mutlaka giderilmelidir. Polise, yargıya ve diğer ilgili mercilere iletilen şikayetler ile yapılan işlemlerin kaydı ve raporlanması şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Böylece, suçların üzerinin çeşitli bahanelerle örtülmesinin önüne geçilmelidir" ifadelerini kullandı.
Hindistan'ın Keşmir bölgesinde yaşananlar ile ilgili de konuşan Erdoğan, "Şu anda Hindistan'ın Keşmir'de geldiği noktanın tanımı mümkün değil, anlaşılır değil. Şu anda Keşmir adeta bir açık hava hapishanesine döndürülmüş vaziyettedir. Buradaki insanlar adeta bu açık hava hapishanesinde mahkum konumundalar. Giriş, çıkış adeta yasak durumda ve yarın o bölgede ne tür kanlı eylemler olacağını şimdiden ben düşünemiyorum, anlamak ve anlatmak da istemiyorum" dedi.
ERDOĞAN'IN İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ ÇITASI "ET"LE ÖLÇÜLÜYOR
Keşmir’de Müslüman gençlerin inek eti yedikleri için kırbaçlanmasına değinen Erdoğan, “Sen nasıl inek eti yersin? Böyle bir saçmalık olabilir mi, insanlara böyle bir yaklaşım olabilir mi? O zaman biz de inek eti yiyoruz, bizim akıbetimiz ne olacak? Onlara mı soracağız bunu? Herkesin herhalde vejeteryan olması beklenemez. Böyle bir durum da söz konusu değil ama bunlardaki mantık, kafa yapısı, bir yandan 'inanç özgürlüğü' diyeceksiniz, bir yandan 'düşünce özgürlüğü' diyeceksiniz... Benim inancımın gereği bu değil. Senin inancının gereği olabilir. Ben senin inancına saygı duyuyorum, sen benim inancıma niye saygı duymuyorsun? Onun için bu ikili farklı bir şeyi kesinlikle anlamak mümkün değil. Bizim ülkemizde domuz eti yiyenler var. Biz 'Niye domuz eti yiyorsunuz?' diye bugüne kadar bunlara asla müdahale etmedik, etmiyoruz da. Niye? Onun inancının gereği odur, yiyebilir” dedi.
"Birleşmiş Milletler'de nefret söylemine ilişkin bir veri tabanı oluşturulması fikrini destekliyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler bünyesinde nefret söylemine maruz kalanların şikayetlerini süratle iletebilecekleri ve takibinin yapılacağı bir platform oluşturulmasını da önemsediğini belirtti. Erdoğan, devamında "Türkiye olarak yükselen İslam düşmanlığı ve ırkçılık, nefret söylemi ile etkin mücadele yönündeki çabalara öncülük etmeye devam edeceğiz. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve dönem başkanlığımız süresince bu konularda işbirliği yapılması için önemli çalışmalar yürüttük. Az önce İmran kardeşimin ifade ettiği gibi sürekli olarak Batı, sevgili Peygamberimize birçok hakaretler yapmıştır. Bunları yazılı yapmıştır, görsel yapmıştır. Biz bütün bunlara karşı hep sabırla göğüs gerdik. Ama biz hiçbir zaman ne Hazreti İsa aleyhisselatu vesselam ne Hazreti Musa aleyhisselatu vesselam ne Hazreti Davud aleyhisselatu vesselam, hiç birine asla bir ters kelam etmedik. Peygamberimiz gibi onlar da bizim için saygındır, kutsaldır ve o saygınlığı devamlı koruduk ve onlara da yapılacak herhangi bir hakaretin karşısında olduk. Çünkü bizim için bütün peygamberler bu saygınlığın içerisinde yerlerini korumuşlardır. Şimdi biz dünyada da bunu bekliyoruz" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)