Kaz Dağları’nda maden şirketi destekçisi köy muhtarları belediyeye dilekçe verdi

Seçkin SAĞLAM
Çanakkale

Çanakkale’de Kirazlı Balaban Mevkii’nde Su ve Vicdan Nöbeti’ni sürdüren yaşam savunucuları, köy muhtarlarının hedefinde. Çanakkale Belediyesinin önünde bir araya gelen köy muhtarları ve maden işçileri, belediyenin madene karşı mücadeleyi desteklememesi gerektiğini ifade eden dilekçelerini teslim etti. dilekçede “Her türlü kışkırtmanın, huzursuzluğun olabileceği bu ortamda ailelerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız oldukça rahatsızlar” ifadeleriyle direnişte olan yaşam alanı savunucuları hedef gösterildi.  41 kurum ise bildirge yayımlayarak, "Çadırlı nöbet alanına yapılacak en küçük bir taciz ya da provokasyonun sorumluları, başta Alamosgold Inc ve taşeronu Doğu Biga Madencilik A.Ş. olmak üzere, Kirazlı, Serçeler ve Sarıbeyli muhtarları olacaktır" dedi.  

Uluslararası altın tekeli Alamos Gold ve onun yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından Kaz Dağları silsilesi içinde yer alan Çanakkale Kirazlı/Balaban bölgesindeki madencilik faaliyeti devam ediyor. 200 bin civarında ağacın kesildiği ifade edilen maden alanında, katliamı önlemek ve altın madenini durdurmak amacıyla başlatılan, 60 günü aşkın bir zamandır süren direnişlerini sürdüren yaşam savunucuları maden şirketine destek olan muhtarların da hedefinde. Temmuz ayında başlayan, ülke genelinde ses getiren, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çeken Su ve Vicdan Nöbeti, iki ayı aşkın bir zamandır devam ederken, çadırlı nöbetlerini sürdüren yaşam savunucuları madenin çevresindeki köylerin muhtarları ve maden işçileri tarafından hedef gösterildi.

ALTIN MADENİ DİLEKÇELERİNİ BELEDİYEYE TESLİM ETTİLER

Altın madeni çalışma sahası çevresinde bulunan, Kirazlı, Serçeler, Sarıbeyli, Karaibrahimler, Aşağışapçı, Yukarışapçı ve Karacalar Köyü muhtarları, Çanakkale Belediyesi’ne dilekçelerini teslim etti. Dilekçede, “Köylerimiz civarındaki altın ve gümüş madenine karşı birileri sürekli karalama yapıyor. Anlatılanların çoğu yanlış ya eksik! Belediye Başkanımız da ne yazık ki bu yanlışa ortak olmakta ısrar ediyor. En başta, madenin ve köylerimizin içinde yer aldığı bölge söylendiği gibi Kazdağları’nda değil… Kazdağları ile aramızda 40 kilometreden fazla mesafe var. Ayrıca, hep söylendiği gibi yüz binlerce ağaç da kesilmedi. Hepimiz doğma büyüme yöreliyiz. Biliyoruz ki kesilen ağaç sayısı 13 bin civarındadır. Çevre köylüleri olarak bize iş ve aş sağlayan, işlerini düzgün yaptıklarını gördüğümüz şirkete karşı haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Bu şirket gençlerimize iş veriyor. Çocuklarımızın eğitimlerine destek oluyor. Köylerimizin her ihtiyacı ile ilgileniyor. Dağ yolumuzun asfaltlanmasını bile bu şirket yaptı. Yöremize temiz içme suyu verecek göleti yine bu şirket inşa ediyor. Eksik, yanlış bilgilerle bir süre önce buraya gelip, protesto yapanlar zamanla gerçekleri yerinde gördüler. Sonra bölgeden ayrıldılar. Hala kim olduklarını ve amaçlarını bilmediğimiz bir grup, köyümüz civarında kamp yapmaya devam ediyor. Her türlü kışkırtmanın, huzursuzluğun olabileceği bu ortamda ailelerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız oldukça rahatsızlar. Biz işimizin geçimimizin derdindeyken; Belediyemizin göstericilere yardım etmesi, onları belediye araçları ile sürekli köyümüze taşımaları epeyce gücümüze gidiyor. Çevre köy sakinleri olarak bu duruma artık yeter diyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz için endişe duymadan rahatsız edilmeden köyümüzde huzurla yaşamak istiyoruz” ifadelerine yer verildi.

Muhtarların Çanakkale Belediyesine verdikleri dilekçede yer alan, “Eksik, yanlış bilgilerle bir süre önce buraya gelip, protesto yapanlar zamanla gerçekleri yerinde gördüler. Sonra bölgeden ayrıldılar. Hala kim olduklarını ve amaçlarını bilmediğimiz bir grup, köyümüz civarında kamp yapmaya devam ediyor. Her türlü kışkırtmanın, huzursuzluğun olabileceği bu ortamda ailelerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız oldukça rahatsızlar” ifadeleri ise bir hedef gösterme olarak değerlendirildi.

41 KURUM TEPKİ GÖSTERDİ: OLASI BİR TACİZ YA DA PROVOKASYONUN SORUMLULARI BELLİDİR

Çanakkale’de 41 siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün imza altına aldığı bildirge ile muhtarların açıklamasına tepki gösterildi. Bildirgede, “Çadırlı nöbet alanına yapılacak en küçük bir taciz ya da provokasyonun sorumluları, başta Alamosgold Inc ve taşeronu Doğu Biga Madencilik A.Ş. olmak üzere, Kirazlı, Serçeler ve Sarıbeyli muhtarları olacaktır. Bu durumunu kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Yetkilileri göreve davet ediyoruz” dendi. 

Açıklamada, “Belediye önüne getirilen kişilerin maden firması tarafından örgütlendiği ve finanse edildiği, belediyeye sunulan dilekçenin de Doğu Biga Madencilik A.Ş. tarafından yazıldığı çok açıktır. Çünkü sunulan dilekçede dile getirilen Kirazlı’nın Kaz Dağları’na 40 kilometre mesafede olduğu ve kesilen ağaç sayısının da 200 bin değil 13 bin olduğu iddiaları tam da madencilerin ve ilgili kamu görevlilerinin iddiaları ile örtüşmekte ve gerçeği yansıtmamaktadır” denildi. 

“NÖBET ONURLU BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRÜLMEKTEDİR”

Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: “Madencilerin yazdığı belli olan dilekçe ile kriminalize edilmeye çalışılan çadır nöbeti direnişçilerinin her biri kendi alanlarında uzman, nitelikli, ülkesini ve Kaz Dağları’nı seven, sağlıklı bir yaşamdan yana olan insanlardır. Mücadelelerinde barışçıl ve demokratik yöntemleri benimseyen ve çevresine hiçbir rahatsızlık vermeyen, doğaya ve çevresindeki kültürel değerlere saygılı bireylerdir. Çadırlı nöbet alanına yapılacak en küçük bir taciz ya da provokasyonun sorumluları, başta Alamosgold Inc ve taşeronu Doğu Biga Madencilik A.Ş. olmak üzere, Kirazlı, Serçeler ve Sarıbeyli muhtarları olacaktır. Bu durumunu kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Yetkilileri göreve davet ediyoruz. Su ve Vicdan Nöbeti destekçilerinin civar köylerle hiçbir sorunu olmamıştır. Civar köylüler birçok defa nöbet alanına gelmiş ve nöbeti desteklediklerini ifade etmişlerdir. Köylüler alana gelmeye devam etmektedir. Dilekçede iddia edildiğinin aksine civar köylülerle hiçbir sıkıntı yaşanmamıştır. Nitekim aynı köylere aşure dağıtmaya ve sohbet etmeye gidildiğinde, köylülerin madenden yana olmadıkları görülmüştür. Maden civarındaki köylüler suyunun, toprağının ve tarım ürünlerinin zehirlenmesine, ormanlarının yok edilmesine karşıdır. Köylülerin de söylediği gibi su olmadan, toprak olmadan, orman olmadan yaşam olmaz. Çeşitli sosyal rüşvetler ve vaatlerle, iş verme sözleri ve baskı ile bir kısım köylünün madencilerin yanında yer alması, tüm köylüler için geçerli değildir. Köylüleri madencilerin yaptıkları yollara, su hatlarına, verdikleri  öğrenci burslarına, çöp bidonlarına mahkum eden kamu politikası sorgulanmalıdır.  Devlet ve yerel yönetimler, madencilerin sosyal rüşvetlerine ihtiyaç duymayacak şekilde, köylülere tarımsal ve sosyal destekler sunmalıdır.”

İmzacı kurumlar şöyle: 

CHP İl Başkanlığı, CHP İlçe Başkanlığı, İYİ Parti, ÇOMÜ-Kadın Kolektifi, Özgür Genç Kadın, SGDF, Birleşik Kamu İş, Büro Emekçileri Sendikası, Halkevleri, Çanakkale Rüzgar İnisiyatifi, Çanakkale LGBTİ İnisiyatifi, Halkevci Kadınlar, Eğitim Sen, Disk Emekli Sen, Birleşik Haziran, İnsan Hakları Derneği, ÇOMÜ-Öğrenci Kolektifi, Çanakkale Kadın Dayanışması, Agonya Doğa Koruma Girişimi, Zirve Dağcılık, Çanakkale Sivil İnisiyatif, Karadağ Dayanışması, Kadın Savunması, Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, ÇASEMDER, Tarım Orman İş Sendikası, Çan Çevre Derneği, Yeşil Sol Parti, PİKAMP, Kazdağları Kardeşliği, İnşaat Mühendisleri Odası, Her Yer Kazdağları, HDP, ÖDP, HDK, SES, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, EMEP, Tüm Emekli Sen, Disk Genel İş.