2 Ekim 2019 08:50

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI): Yargı reform paketi ihtiyacın çok gerisinde

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), birinci yargı reform paketini eleştirdi. IPI, düzenlemenin uluslararası yargı ve ifade özgürlüğü standartlarına uzak kaldığını belirtti.

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI):  Yargı reform paketi ihtiyacın çok gerisinde

Logo: Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) 

Yargı Reformu Stratejisi’nin birinci paketi Meclis gündemine geldi. Yasa tasarısında 15 kanunun 38 maddesinde değişiklik öngörülüyor. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) pakete dair ilk incelemesini açıkladı. IPI, paketin yargı sisteminde ufak değişiklikler önerdiğini, OHAL sonrası temel hak ve özgürlüklere yönelik zararın temeline değinmediğini ve uluslararası yargı ve ifade özgürlüğü standartlarına uzak kaldığını belirtti.

TERÖRLE MÜCADELE KANUNU

Pakette kapsamı ve belirginliği olmayan terör tanımı nedeniyle eleştirilen Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapılmadan "Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz" ifadesinin eklenmesini değerlendiren IPI, bu maddenin “terör propagandasını” hangi eylemlerin oluşturduğunu tanımlamadığını, ifadede yer alan “haber verme sınırının” da tam olarak nasıl belirleneceğinin tanımsız bırakıldığını belirtti. Medyaya uygulanan baskılarda ve gazeteci tutuklamalarında baş rol oynayan terörle mücadele kanununun istismara ve keyfi uygulamalara bir kez daha açık bırakıldığı dile getirildi.

TEMYİZ HAKKI

Beş yılın altında ceza alanların temyiz hakkı olmaması konusunda pakette bazı suçlarda istinaftan sonra temyize gidilebilmesi ile ilgili düzenlemeyi olumlu bulan IPI, yargı paketinin gazetecilerin siyasi ve keyfi sebeplerle suçlanıp, tutuklanıp, yargılanmayacağı bir hukuki düzen yaratmaya gidecek düzenlemeleri içermemesini eleştirdi.

TUTUKLU YARGILAMA

IPI, tutukluluk sürelerini düzenleyen ceza muhakemesi kanununda öngörülen değişiklik mahkemelerin görev alanına giren suçlara göre farklı süreler öngördüğünü belirterek pakette yapılan düzenlemenin detayına yer verdi. Buna göre pakette "Soruşturma evresinde tutukluluk süresi Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemez. Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu işlenen suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilir" ifadeleri yer alıyor.  Bu düzenlemenin Terörle Mücadele kapsamında suçlamalarla hedef alınan gazetecilerin durumunu iyileştirmek adına bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eden IPI, düzenlemenin tam aksine gazetecilerin temelsiz iddianamelerle ve ağır suçlamalarla suçlanarak soruşturma sürecinde tutukluluklarını engellemediğine ve önünü açtığına vurgu yaptı.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Hakim ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapısı ve üyelerinin atanması üzerine yapılan 2017 anayasal değişikliğinden bu yana HSK üyelerinin Cumhurbaşkanı ve meclis tarafından seçilmesi, hükümetin, hakim ve savcıların çalışmalarını ve atamalarını denetleyen yüksek yargı organı HSK’nin üyelerinin çoğunluğunu tek tek seçebilmesi anlamına geldiğini belirten IPI, açıklanan yargı reform paketinin bu konuya değinmediğini ifade etti. 

Adalet Bakanlığı yetkililerinin IPI öncülüğündeki heyete hakim ve savcıların yer güvencesi üzerinde değişiklik yapılacağını söylediği ifade edilen açıklamada pakette buna dair bir değişiklik yer almamasına da dikkat çekildi.

İNTERNET ORTAMINDA İÇERİKLERİN ENGELLENMESİ

Pakette haber ve internet sitelerine getirilecek erişim engellerinin düzenlemesinde, erişim engelinin ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe uygulanması yöntemiyle verileceğinin belirtildiği ancak teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda keyfi sansür uygulamaları için açık kapı bırakıldığı dile getirildi.

"TEMEL SORUNLARA DEĞİNMEKTE BAŞARISIZ"

IPI, açıklanan birinci yargı reformu paketinde adil yargılanma hakkının olmamasını ve RTÜK’ün internet yayıncılığı için yayın lisansı uygulaması başlatması veya yerli ve yabancı gazetecilerin basın kartı akreditasyon sıkıntılarının yer almamasnı eleştirdi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Saray iktidarı, Türk lirasının parasal egemenliğine darbe vuracak bir kararla, tüm satış sözleşmelerinin döviz cinsinden yapılmasının önünü açtı. Böylece enflasyonun en temel dinamiklerinden olan dolarizasyonun eksik ayağı da Mehmet Şimşek imzasıyla tamamlanmış oldu. Türkiye’nin, başta ABD doları olmak üzere yabancı paraya bağımlılığı daha da derinleşecek.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sefer Selvi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü çizdi

Evrensel'i Takip Et