Selçuk Mızraklı: Korku ve kaygının ilacı direnmektir

Fethi BALAMAN

Görevden alınıp yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, Meclis'i kayyumlara karşı yasal düzenleme yapmaya çağırırken, yaratılan korku ve kaygının ilacının ise direnme olduğunu söyledi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, 19 Ağustos'ta görevden alınarak yerine vali Hasan Basri Güzeloğlu kayyum olarak atandı. 19 Ağustos’ta Lise Caddesi’nde başlatılan Demokrasi Nöbeti, 47’nci gününde devam ederken, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan görevden alınan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, demokrasi ve hukuk değerlerinin hırpalandığı bir dönemi yaşadıklarını belirterek, kayyum kararı verenlerin demokrasi dışı yöntemleri süreklileştirmenin peşinde olduğunu söyledi.

"KAYYUMU GÖREN VAR MI?"

Mızraklı, atanan kayyumun üzerinde bir denetimin olmamasından kaynaklı tekrardan bir talanın olmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, yerel yönetim anlayışının dibine kibrit suyu döküldüğünü kaydetti. “44 gündür o kayyumun yüzünü gören var mı? Bu halktan içinden bir kişi yüzünü görmüş mü?​” sorularını soran Mızraklı, “Eğer bir yerde halk iradesinin olmadığı başka hangi biçimi oluşturursanız oluşturun, ortaya iyi bir şey ortaya çıkarmış olmazsınız. Yani, dünyanın bürokratik anlamda en iyi teknokraklarını getirin, en iyi bürokratlarını getirin, en iyi maliyecilerini getirin, sizin orada iyi bir iş yaptığınız anlamına gelmez. Çünkü oranın ruhu, deseni, dokusuna aykırı olan bir iş yapmışsınızdır" dedi.

"MECLİS YASAL BİR DÜZENLEME YAPMALI"

Kayyum sorununun Meclis'e taşınarak yasal bir düzenleme yapılması gerektiğini belirten Mızraklı, "Muhalefet partileri, iktidarda olan partinin bu tür kararlar tesis etmesini sağlayabilecek olan bu yasal düzeneği imkansızlaştıracak adımlar atmalı. Demokratik hukuk devleti deniliyorsa, bu anti demokratik hukuksuzluk uygulamaları bir bütün olarak yasal sistemden çıkartılması gerekiyor. Bu çerçevede yasal bir düzenlemenin ki ben bunun sadece HDP tarafından değil Meclisteki bütün muhalefet partilerinin katılımı ile beraber sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir zemin var olduğu sürece Demokles’in kılıcı gibi üzerinizde sallanmaya devam edecek kayyum kararları" ifadesinde bulundu.

Kayyuma karşı 47 gündür verilen mücadelenin önemine değinen Mızraklı, "Önümüzdeki dönem, sadece kayyumlar değil bütün bu hukuk dışı uygulamaları ortadan kaldıran biçime dönük bir tutum alma, bir taraf olma durumudur. Gün taraf olma günü" diye konuştu.

"KORKUNUN İLACI DİRENMEKTİR"

Türkiye'nin içeride ve dışarıda birçok meseleyi biriktirmiş olarak ciddi bir labirentin içinde olduğunu kaydeden Mızraklı, bu labirentin çıkış kapısının Kürt sorunu olduğunu söyledi. Mızraklı, şunları söyledi: "Direndiğimiz zaman kazanırız. Direnmeden, muhalefetimizi güçlü bir şekilde örgütlemeden, geniş toplumsal katmanların katılımını sağlamadan, bu süreci aşmak mümkün değildir. Bugünkü sistem, toplumun bilinçaltını pasif bir korkuyla besleyen kaygıları ve endişeleri zirve yaptıran bir anlayış. Bunun yegane ilacı direnmektir. Kaygıları tüketmek ve umudu büyütmektir. Bu halk birçok badirenin üstesinden geldi. Bu faşizmin, bu karabasanın üstesinden de gelecektir." (Diyarbakır/MA)