2 milyon Vail ne olacak?
Evrensel Yazarı Bülent Falakaoğlu, Kocaeli’de ölü halde bulunan 9 yaşındaki Suriyeli Vail El Suud’u ve sayıları 2 milyona yaklaşan Suriyeli çocukları yazdı.
Fotoğraf: DHA
Henüz 9 yaşındaydı.
Suriyeliydi.
Adı; Vail El Suud’du...
Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde yaşıyordu.
Küçücük bedeni mezarlığın kapısında asılı halde bulundu.
Kimi dedi ki... ‘İntihar etti!’
Korkunç!
Kimi dedi ki... ‘Öldürüldü’
Düşmanlık buraya kadar varmış olabilir mi?
Şüpheler giderilmiş değil.
Suriyeli olmasından dolayı öğrenciler tarafından dışlandığı söylendi.
Büyüklerin, Suriyelileri düşman gördüğü, Suriyelilerin defolup gitmesini istediği bir ülkede...
Miniklerin de dışlaması yüksek ihtimal.
Olayın yaşandığı gün okulda görevli bir öğretmen tarafından azarlanınca.
Yüreği bu dışlanmayı daha fazla kaldırmadı. Ve kendine kıydı!
Bu iddialar karşısında...
Ölüme üzülüp, ‘Neyse ki öldürülmemiş’ deyip rahatlayacak mıyız?
***
Devlet iddiaları araştırmak üzere bir ekip oluşturdu.
Okulda öğretmenler ve öğrencilerle yüz yüze görüşen ekip...
İddiaların gerçeği yansıtmadığı ve soruşturmaya gerek olmadığı yönünde rapor hazırladı.
“Ohhh! İyi iyi. Neyse ki, arkadaşları ve öğretmenleri bir şey yapmamış” deyip rahatlayacak mıyız?
RAHATLAYACAK DURUM YOK, VAHAMET VAR!
Şayet intihar ettiyse...
9 yaşındaki bir çocuğun intiharı vahim.
Öldürüldüyse çok daha vahim!
Üzülmenin ötesine geçip, asılı bulunan küçücük bedenin bize hatırlattığı gerçeğe dönelim.
18 yaşın altında iki milyona yakın sığınmacı var.
Bu çocukların dörtte biri, ailelerinden en az bir kişiyi savaşta kaybetmiş.
Üçte biri fiziki şiddete maruz kalmış.
Genellikle travma yaşamış, depresyon sorunu olan bu çocuklardan lise çağında olanların neredeyse yüzde 90’ı...
Ortaokul çağında olanların yüzde 70’i...
İlkokul çağında olanların yarısı
Okulda değil.
Yüz binlercesi bu ülkede çok kötü şartlara doğdu.
Bu çocuklar bir de dışlanmışlıkla karşı karşıya...
Bu çocuklar bu ülkeye kendi tercihleriyle gelmediler.
Kendi tercihleriyle bu kötü şartlara doğmadılar.
Suriyelilerin çocukları ne yapıyor?
İhtiyaçları nedir?
Ve benzeri insani soruları sormaktan imtina ettiğimiz bu çocuklar dilendirilme sömürüsünün... Uyuşturucu batağının...
Fuhuş cenderesinin...
Suç örgütleri elinde telef olmanın...
Ve daha sayısız mengenenin kıskacında.
Bu çocuklar buradalar. Tek tek ölsünler diye bekleyemeyeceğimize göre...
Nasıl bir arada yaşayacağız?
Bu çocukları nasıl topluma kazandıracağız?
Sorularını sormalıyız, Vail’in ardından gözyaşı dökerken!
