Zam üstüne zam, peki ne yapmalı?
Mersin Üniversitesi öğrencileri, bireysel çözümlerin yeterli olmadığını; birlik olarak hareket ettikleri müddetçe çözümlerin etkili olacağını düşünüyor.
Merve Karataş
Mersin Üniversitesi
Mersin Üniversitesi, geçtiğimiz günlerde yemekhane fiyatlarına zam yaptı. Bir yıl içerisinde yapılan üçüncü zamla birlikte yeni akademik yılda yemek fiyatı 3.50 liraya ulaştı. Geçmişte yapılan iki zam sadece ufak tepkilere yol açmışken yapılan son zam öğrencilerin daha yüksek sesle tartışıp çözüm arayışına girmesine yol açtı. Krizin gitgide derinleşmesi ve bundan kaynaklı her şeye yapılan zamlar karşısında burs ve kredilerin geldiği gibi gittiği şu dönemin elbette etkisi yadsınamaz derecede büyük.
ARTIK BİR ŞEYLER YAPILMALI
Art arda gelen KYK yurt ve yemekhane zamları, temel ihtiyaçlara gelen sürekli zamlar, eğitim masraflarının artışı ve son olarak Mersin Üniversitesi yemekhane fiyatına yapılan zam üniversite gençliğini “Artık bir şeyler yapılmalı” noktasına getirdi. Geçtiğimiz akademik yılda kantin ve yemekhane fiyatlarına yapılan zamlar karşısında daha çok bireysel çözümlere yönelen Mersin Üniversitesi öğrencileri, bireysel çözümlerin yeterli olmadığını; birlik olarak hareket ettikleri müddetçe çözümlerin etkili olacağını düşünüyor.
SADECE İMZA KAMPANYASI YETERLİ OLACAK MI?
‘’Yemekhane zamları geri çekilsin’’ adıyla internette başlattığımız imza kampanyası bu meselenin duyulması açısından etkili bir araç oldu. Birçok arkadaşımız sosyal medyada kendi sınıf veya bölüm gruplarında, üniversite toplulukları ise sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptı. Fakat üniversite öğrencileri olarak bunun yeterli olmadığının farkındayız. Daha etkili bir pratik yöntemin ancak bu zamları geri çekebileceğini düşünüyoruz. Arkadaşlarımızla yaptığımız tartışmalarsa öne çıkan fikirler ise yemekhanenin boykot edilmesi ya da dilekçe toplanması. Henüz kararlaştırılmış bir çözüm yolumuz yok ama çevremizle daha fazla tartışıp eğilimlerden yola çıkarak bunu da netleştirebiliriz. Bu fikirler sadece dile kolay gibi görünebilir ama gitgide ağırlaşan koşullara ve bu kriz ortamına bakılınca belki de zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan üniversite gençliğinin çözüm yollarından birisi. Çünkü bir tarafta geçinememek diğer tarafta ise ufak da olsa bir kazanım elde etmek var.
TOPLULUKLARA ULAŞMAK BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Bu noktada birçok bölümden öğrencinin bir arada bulunduğu ve dallanıp giden, üniversitede az çok olanakları olan üniversite toplulukları önemli bir pay taşıyor. Üniversite topluluklarıyla bir araya gelip bu meseleye dair tartışmak, boykot, dilekçe toplama fikirlerini tartışmak ya da daha farklı etkili bir çözüm üretip kararı almak hem onların bu meseleyi sahiplenmesine hem de alınacak kararın pratiğe dökülmesinde daha hızlı ve sağlam olacağı aşikâr. Bu anlamda topluluklarla görüşüp ortak bir karar almak ve birlikte harekete geçmek en acil ihtiyaç. Bizler de bunun farkında olarak topluluklarla ilişkiye geçmeye çalışıyoruz. Birkaç topluluktan olumlu dönütler alsak da bu yeterli değil. Elimizden geldiğince topluluklara ve öğrenci temsilciliklerine ulaşmak, oraları harekete geçirmek üniversite yönetimine karşı daha güçlü, kararlı olduğumuzu gösterecek ve onlara geri adım attırabilecektir. Son olarak #yemekhanezamlarıgeriçekilsin