Prof. Dr. Yüksel Taşkın: Demokrasi ittifakını öne çıkarmalıyız

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Siyasetin sıcak gündemlerinden biri Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 40+1 tartışması oldu. Tartışmayı Evrensel’e değerlendiren, CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Prof. Dr. Yüksel Taşkın muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmayı bir araç olarak görmesi gerektiğini vurgulayarak, “Sivil bir anayasa olan ve bu amaçla bir demokrasi ittifakı inşa eden bir anlayışı öne çıkarmalıyız” dedi. Demokrasiyi talep eden siyasetin başarılı olacağına dikkat çeken Taşkın, yerel seçim sonuçları işaret ederek, “Demokrasi, adalet ve refah eksenli yeni bir Türkiye vadetmemiz için zemin son derece elverişli” dedi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili baraj tartışmasının ortaya atılmasına ilişkin Yüksel Taşkın şunları belirtti: “Baraj konusunu gündeme getiren Faruk Çelik, en azından AKP seçkinleri arasında yaşanan bir tartışmayı, arayışı dile getirmiş oldu. Erdoğan’ın bu arayıştan habersiz olması veya en azından bu seçeneği hiç düşünmemiş olması ihtimali çok zayıf. Fakat son dönemlerde sıklıkla yapıldığı gibi bu “hamle” büyük bir siyasi iletişim başarısızlığına yol açtı. AKP, siyasi hayatının en büyük hatalarından birisi olan seçim tekrarı ve ardından yaşadığı ağır mağlubiyetle iki konuda zayıflık gösteriyor: İkna edicilik konusunda ciddi zafiyet var. Bir de bir şekilde karşılaştığı sorunları çözebilen, krizlerden güç devşiren “muktedir” algısı yıkıldı. “Yüzde 40” tartışması da bu “gerileyen, zemin yitiren AKP” algısına tuz biber ekti. Seçmenlerimizin hafızasında, güç yitiren iktidar partilerinin “matematikten” medet ummalarına dair başka örnekler de var. Kısacası kendi kalesine gol atmış oldu AKP.”

“BAHANELER ARTIK İKNA EDİCİ DEĞİL”

Erdoğan’ın partisinin Ankara’daki kampın açılışında barajla ilgili yaptığı konuşmada barajla ilgili ne düşüncelerinin ne de niyetlerinin olmadığını savunarak, CHP’yi hedef alan bir açıklama yapmasına dair de Taşkın şu değerlendirmede bulundu: “Aslında matematikten medet ummanın zemini de yok çünkü “yüzde 40” için muhtemel bir anayasa değişiminin ortamı da yok: AKP grubu ne kadar disiplin içerisinde bilemiyoruz. MHP grubu, AKP’yi kendisinden kurtaracak “yüzde 40”a ne kadar onay verirdi? MHP “yüzde 50”yle durduğu yerde kazanç elde eden bir parti. Muhalefet zaten bu topa hiç girmezdi. İktidar partisi, “Nerede yanlış yaptık, yapıyoruz?​” diyemedikçe iki tepki veriyor: Mevcut oyun kurallarını lehine çevirmeye uğraşıyor. Daha da kötüsü yaftalayıcı, dışlayıcı, kriminalize edici bir dille muhalefete yükleniyor. Fakat toplum bunu kabullenmiyor çünkü iktidarın sorunları çözmek adına ihtiyaç duyduğu tüm güç ve yetkilere sahip olduğunu biliyor. Bahaneler artık ikna edici değil. Toplum, yandaşları kayıran bu yapının finansmanı için, örneğin elektriğe yapılan zamlarla, kendisinin bedel ödediğini giderek daha fazla görüyor. Bu kayırmacı yapı, yoksulların, emekçilerin omuzlarına abandıkça abanıyor. Evet ortada giderek artan bir öfke var ama muhalefete değil, iktidara yöneliyor.”

“SAKİN AMA CESUR OLMAMIZ GEREKİYOR”

Yüksel Taşkın baraj tartışmalarına ilişkin muhalefetin yaklaşımına dair de şu görüşleri dile getirdi: “Muhalefet bu tartışmanın kendisine yaradığını fark etti. Fakat burada iktidarın yalpalamalarını sadece izleyerek zemin elde edemeyiz. Veya sadece sınırlı kazanımlar elde edebiliriz. Bu türden kısmi, dar önerilere karşı bütünsel değişimi savunan, bunun için nihai amacı sivil bir anayasa olan ve bu amaçla bir demokrasi ittifakı inşa eden bir anlayışı öne çıkarmalıyız. Yani biz cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak istiyoruz ama bu daha büyük bir amaç için sadece bir araç olabilir. Nedir daha büyük bir amaç? Türkiye’yi eskinin ve mevcudun daha da ilerisine taşıyacak bir demokrasi. Muhalefet, böyle bir amaç uğruna etkin ve oyun kurucu bir siyaset örerse başarılı olmaması için hiçbir neden yoktur. Toplum muhalefete yerel iktidarı vererek onu iktidar için nadasa bıraktı. Sakin ama cesur olmamız gerekiyor. Demokrasi, adalet ve refah eksenli yeni bir Türkiye vadetmemiz için zemin son derece elverişli.”

ERDOĞAN’DAN BARAJLA İLGİLİ İKİ FARKLI GÖRÜŞ 

 Eski Bakan Faruk Çelik’in gündeme getirdiği “yüzde 50+1” zorunluluğunun ortadan kalkması tartışmasına dair Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim’de Meclisin yeni yasama yılı açılış oturumu sonrası gazetecilere konuştu.  Anayasa değişikliği nedeniyle Meclisi işaret eden Erdoğan, yüzde 40 artı 1’e dair muhalefetten bir teklif gelirse tartışmaya hazır olduklarını söyledi. Önceki gün Ankara’da partisinin kampın açılışında yüzde 40+1 tartışmasına ilişkin CHP’yi de hedef alan Erdoğan, “Cumhurbaşkanının seçilme oranının yüzde 50’den yüzde 40’a düşürülmesiyle ilgili ne düşüncemiz ne niyetimiz ne planımız ne de çabamız söz konusudur. Yüzde 50 seçilme yeterliliği yeni sistemin adeta omurgasıdır ve bu iş bitmiştir. CHP buradan kendine bir şey çıkarmaya çalışıyor. Sana buradan bir şey çıkmaz ve kemik de düşmez” ifadelerini kullandı.