Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi, Tarih Bölümü, Konfüçyüs Enstitüsü ve Şanghay Üniversitesi Türk Çalışmaları Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Türkiye-Çin ilişkilerini konu alan konferans, üniversitenin rektörlük konferans salonunda 19-20 Ekim 2012’de gerçekleşti. 2009 yılında kurulan Asya Çalışmaları Merkezi, dünya çapında tanınan Japon tarihi uzmanı Prof.Dr. Selçuk Esenbel’in yönetimi altında, Asya Çalışmaları’nın iktisat, tarih, siyaset vb. alanlarından çeşitli uzmanları biraraya getiriyor ve Asya’dan çeşitli araştırmacıları misafir ediyor. Türkiye’de Asya uzmanı yetiştirmeyi hedefleyen az sayıdaki yüksek lisans programından birine sahip olan merkez, yıl boyunca düzenlenen seminerlerle, Asya’ya olan ilgiyi canlı tutuyor. 2008’de Boğaziçi’nde kurulan Konfüçyüs Enstitüsü ise, dünyanın birçok ülkesinde, Çince eğitimi sağlamanın yanında, Çin kültürünün tanıtımı, Türkiye ve Çin arasında öğrenci değişimi ve burs gibi alanlarda hizmet veriyor.
Rektör yardımcısı ile Çin başkonsolos yardımcısının konuşmalarıyla açılan ve ‘Küresel 21. Yüzyıl’ın Kavşağında Türkiye ve Çin’ adını taşıyan konferans, Türkiye’den, Çin’den ve Avrupa’dan katılımcılarla, bir yandan, Türkiye-Çin ilişkilerinin akademik derinliklerine girdi; bir yandan da, Suriye’ye askeri bir müdahale durumunda Çin’in olası tepkisi gibi güncel konulara eğildi. Birinci oturumda, Prof.Dr. İsenbike Togan, sanat ve özellikle mimarlık tarihi açısından Türkiye-Çin etkileşmelerini gözler önüne serdi. İkinci oturumda, Şanghay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi’nden Çinli bir profesörün konuşmasını, Çin ve Türkiye ekonomileri ile ilgili bir sunum izledi. Pekin Üniversitesi’nden ve Şanghay Üniversitesi’nden iki profesörün konuşmalarından oluşan üçüncü oturumda ve genel olarak konferansta, en ilgi çeken konuşmayı, Ortadoğu uzmanı olan ve Ortadoğu konusunda Pekin yönetiminin resmi sözcüleri arasında özel bir yeri olan Prof.Dr. Wu Bingbing yaptı. Özellikle İran konusunda birçok araştırması olan Prof. Bingbing, Çin’in, her durumda, Suriye’ye askeri bir müdahaleye karşı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin ve Çin’in dış politikasını değerlendiren profesör, Türkiye’nin dış politikasının ideolojik olduğunu; bunun Türkiye’nin ulusal çıkarlarına zarar verdiğini; Çin’in ise, ideolojiye değil ulusal çıkara yönelik politikalar güttüğünü iddia etti.
İkinci günkü oturumlarda, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Ceren Ergenç’in, Türkiye-Çin ticareti bağlamında inşaat malzemelerine odaklandığı çalışması, dikkate değerdi. Asya Çalışmaları Merkezi koordinatörü Altay Atlı’nın Kenan Evren’in 1982 Çin ziyaretiyle ilgili sunumu da ilgi topladı.
Prof. Bingbing başta olmak üzere, hiç bir Çinli araştırmacının, eleştirel bir bakış açısına sahip olmamasının ve devlet söyleminin dışına asla çıkmamasının, Çin’deki üniversitelerin yapısıyla ilgili olumlu bir hava verdiğini söylemek zor. Ayrıca, Çinli akademisyenlerin devlet ağzı ile konuşmaları nedeniyle, Çin’in Asya-Pasifik bölgesinde diğer ülkelerle yaşadıkları toprak anlaşmazlıklarıyla ilgili olarak konferansta yalnızca Çin tarafının görüşlerinin yer alması, özellikle Güney Kore, Japonya ve Vietnam gibi, Çin’in bölgedeki askeri yükselişinden rahatsız olarak Amerika’yla yakınlaşan ülkelere cevap hakkı doğurdu. Bu durum ile, 1973’te, Vietnam-Amerikan Savaşı sürerken, Çin’in Sovyetler’e karşı Amerika’yla anlaşma imzalaması arasındaki paralellik, bu noktada akılda tutulabilir.
22 Ekim 2012 14:13
Yard. Doç. Dr. Ulaş Başar GEzgin
Evrensel'i Takip Et