Suriye harekatını değerlendiren Prof. Dr. Yeğen: Harekat bölgeye barış getirmeyecek
Suriye operasyonunu değerlendiren Prof. Dr. Mesut Yeğen: Harekat bölgeye barış getirmeyecek. Türkiye kendi Kürt meselesinin yanına ikinci bir Kürt meselesi ve bir de Arap meselesi eklemiş olur.
Prof. Dr. Mesut Yeğen | Fotoğraf: Evrensel
Şerif KARATAŞ
İstanbul
TSK’nin Suriye’de başlattığı üçüncü harekata ilişkin Prof. Dr. Mesut Yeğen, “Harekat bölgeye barış getirmeyecek bu kesin” dedi. Harekatın 20 millik alana yayılması durumunda yaşanabilecekleri konusunda Yeğen şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye kendi Kürt meselesinin yanına ikinci bir Kürt meselesi ve bir de Arap meselesi eklemiş olur. Türkiye bu mali imkanlarla, bu uluslararası dengeler üzerinden bu kadar büyük bir güvenlik problemiyle baş edebilir mi? Çok zannetmiyorum.”
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) aralarında cihatçıların olduğu Suriye Milli Ordusu (SMO) ile birlikte Kuzey Suriye’ye (Rojava) yönelik havadan ve karadan harekat başlattı.
Askeri harekat kapsamında Ceylanpınar’ın karşısındaki Resulayn (Serêkaniyê) ve Akçakale'nin karşısındaki Tel Abyad’da (Gire Spî’) Prof. Dr. Mesut Yeğen ile başlayan harekatı konuştuk.
“GERÇEK MÜZAKERE YA DA ÇATIŞMALAR TEL ABYAD’DAN SONRA BAŞLAYACAK”
Başlayan askeri harekatın bölgeye barış getirmesinin mümkün olmadığını belirten Yeğen şunları söyledi: “Harekat çok da beklenmedik değildi. Türkiye çok uzun zamandır bunu yapacağının işaretlerini vermekteydi. Suriye’de anayasa görüşmelerinin başlamış olması ve İdlib’de işlerin Türkiye’nin arzu ettiği gibi seyretmemesi harekatın öne alınmış olmasına sebep olmuş olabilir; lakin Türkiye’nin her halükarda bu işi yapacağı çoktan belliydi çünkü Türkiye devleti, Güney sınırında Kürtlerce çekip çevrilen ikinci bir siyasi oluşumu durdurmak için elinden geleni yapmaya çoktan karar vermişti. Şimdi kendisi açısından doğru zamanın geldiğini düşünmüş olmalı. Hülasa, harekatın sürpriz bir tarafı yok. İlk söyleyebileceğim bu.”
Harekatın ne getirebileceğine, nasıl seyredebileceğine ilişkin de Yeğen şunları dile getirdi: “İşler Türkiye’ye kalsa, ABD ve Rusya izin verse, SDG de direniş göstermese Türkiye Rakka’ya kadar gitmek, SDG’ye ait ne varsa yok etmek istiyor, bu belli. Fırat’ın doğusunu ele geçirmek ve orada kendi kontrolünde bir Arap bölgesi yaratmak istiyor Türkiye. Lakin, Türkiye’nin bu arzusunu gerçekleştirmesi mümkün değil, çünkü ne ABD ne Rusya Suriye’de bu türden geniş bir hakimiyet alanının oluşmasına izin verir; ne de SDG buyur gel geç der. Tahminim o ki, ABD ve Rusya’nın Türkiye için izin verebileceklerinin sınırları ve SDG’nin karşı koyma kapasitesi birlikte düşünüldüğünde bugün başlayan harekatın Tel Abyad’ın ötesine geçmesinin zor olduğu söylenebilir. Tespitim şu: Uluslararası ve sahadaki dengeler Türkiye’nin Tel Abyad’ı ele geçirmesine izin verecek ama ötesine geçmesine engel olacak mahiyette. Tahminim de şu: Tel Abyad büyük ihtimalle kısa süren bir çatışmanın ardından ÖSO ve TSK’nin eline geçer. Bundan sonra da gerçek müzakereler ya da gerçek çatışmalar başlar. Şu andaki öngörüm bu: Gerçek müzakere ya da çatışmalar Tel Abyad’dan sonra başlayacak.”
Yeğen’in dikkat çektiği bir diğer ihtimal ise şöyle; “SDG Tel Abyad’ı vermeye razı değilse, Tel Abyad’dan sonra sıranın Kobani ve Heseke’ye geleceğinden eminse, başlayan harekat ilk andan Tel Abyad’ın dışına taşabilir ve bu da ABD ve Batı kamuoyları üzerinde baskı oluşturabilir. Bu olursa işler herkes için zorlaşabilir ve Suriye’deki savaş iyice içinden çıkılmaz hale gelebilir.”
Türkiye’nin Suriye’ye başlattığı üçüncü askeri harekatıyla ilgili Yeğen şunları söyledi: “Harekat bölgeye barış getirmeyecek bu kesin de, ne getirebilir diye düşündüğümüzde şunları söyleyebilirim: Harekat, muhtemelen Tel Abyad’la sınırlı olacaktır ama burayla sınırlı kalmayıp sınır boyunca 20 millik alanın ele geçirilmesine doğru evrilirse bu Kobani’nin vs. ele geçirilmesi demek olur ki, bu durumda Türkiye kendi Kürt meselesinin yanına ikinci bir Kürt meselesi ve bir de Arap meselesi eklemiş olur. Türkiye bu mali imkanlarla, bu uluslararası dengeler üzerinden bu kadar büyük bir güvenlik problemiyle baş edebilir mi? Çok zannetmiyorum. Dolayısıyla, Türkiye’nin bir de bu sebeple harekatı genişletmekten kaçınacağını düşünüyorum.”
“HAREKATIN BAŞLAMIŞ OLMASI, IŞİD’İ MUHAKKAK HAREKETLENDİRECEK”
IŞİD’lilerle ilgili tartışmalara dair Mesut Yeğen şunları söyledi: “IŞİD Türkiye’nin operasyonu Batı, Trump’ın da Amerika kamuoyuna satabilmesi için bu kadar çok telaffuz ediliyor. Yoksa harekatın bugünden yarına IŞİD’lilerin olduğu bölgelere erişebileceğini ya da Türkiye’nin gerçekten de IŞİD’le savaşın merkez gücü olmak istediğini hiç zannetmiyorum. Ancak, Türkiye’nin harekata başlamış olması, IŞİD’i muhakkak hareketlendirecektir. Burada oluşan güç boşluğu ve SDG’nin güneydeki ve Batı’daki kuvvetlerini muhtemelen başka yerlere kaydıracak olması, Rakka ve civarındaki IŞİD’liler üzerindeki baskının hafiflemesini sağlayacak ve bu da IŞİD için bir saha açacaktır, burası muhakkak. Ancak bu kadar bir açıklıkta IŞİD ne kadar etkili olur, bilebilecek durumda değilim.”
“Ümit edelim de, IŞİD eski biçimiyle dönmesin” diyen Yeğen “Bu olursa, Suriye’deki savaş yeniden içinden çıkılmaz hale gelir ve Türkiye’nin Fırat’ın doğusu ile ilgili arzularının en sınırlı olanları bile gerçekleşmeyebilir. IŞİD’in yeniden bir devlet formunda geri dönmesi mümkün değil ama etkili bir şekilde geri dönse bile Türkiye’nin Tel Abyad bölgesine yerleşip bir Arap kantonu ya da kemeri kurma planı hepten çökebilir” uyarısında bulundu.
“SGD’NİN RUSYA’YA YAKINLAŞMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “Suriye ile Kürtler arasında diyalog” için arabulucu açıklamasıyla ilgili Yeğen, SDG’nin Suriye yönetimi veya Rusya’yla yakınlaşmasını beklemediğini belirterek şunları söyledi: “Afrin’de olanı hatırlayın. Orada da benzer bir teklif yapılmıştı. Teklifin içinin boş olmasından dolayı, SDG önerilenlere yanaşmadı. Bugün de buna benzer bir durum var. SDG’nin Türkiye karşısında çaresiz kalacağı düşünüldüğünden gel rejime katıl deniliyor. SDG önemli güvenceler almadan rejimle barışacağa, rejim de SDG’ye önemli tavizler vereceğe benzemiyor.”