11 Ekim 2019 21:02

Basın örgütlerinden RTÜK'e tepki: Savaş gerçeğinin üstü örtülmek isteniyor

Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilciliği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, RTÜK'ün Suriye operasyonuna ilişkin yaptığı "hassasiyet" uyarısına tepki gösterdi.

Basın örgütlerinden RTÜK'e tepki: Savaş gerçeğinin üstü örtülmek isteniyor

Görseller: RTÜK logosu / Color Bar: Pixabay / Kolaj: Evrensel

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) TSK’nin ÖSO'yla (yeni adıyla Milli Ordu) birlikte Suriye’de Fırat’ın doğusuna başlattığı operasyonla ilgili yayıncılara yaptığı “hassasiyet” uyarısına bölgedeki gazete örgütleri tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Günay, basına gözdağı verilmek istendiğini belirttilerek, savaş gerçeğinin üstü örtülmek istendiğini ifade ettiler.

ORAL: RTÜK'ÜN TEL SESLİLİĞİ DAYATMASI KABUL EDİLEMEZ

TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, RTÜK’ün yaptığı açıklamanın gazetecilere bir gözdağı olduğunun belirtti. Oral şunları söyledi:

“Çok sesli bir yayın düzeninden sorumlu olan RTÜK’ün, çok seslilik yerine tek sesliliği dayatması kabul edilemez. 82 milyon, milyonlarca nüfuslu Suriye’yi, milyonlarca Kürt’ü ilgilendiren böyle bir harekatta herkesin doğrudan savaşı desteklemesi beklenemez. Elbette ki savaş karşıtları olacak onlarında operasyonu her türlü eleştirme ve reddetme hakları vardır. RTÜK’ün bu hakları saygı gösteren bir açıklama yapmasını beklerdim. Ülkede basın özgürlüğünün düzeyi zaten uluslararası ölçekteki göstergelerle ortada. Tutuklu gazetecilerden, tiraja kadar her türlü alanda Türkiye’de gazetecilik, gazetecililerle ilgili veriler maalesef en kötü sıralarda. Önce RTÜK’ün kendi düşüncesini özgürleştirmesi gerekiyor.”

"SENDİKAMIZA BAŞVURSUNLAR"

TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral | Fotoğraf: Evrensel

Muhalif gazetecilerin karşı karşıya kaldığı sıkıntıların farkında olduklarını belirten Oral, “Sendikamız da bunun farkında, başlarına gelecek olumsuz herhangi bir şeyde sendikamıza başvurmalarını rica ediyorum. Bu açıklama gözdağıdır. Çünkü valiliklerin yasak kararı sonrası bölgede birçok gazeteci hakkında yasak bölgede çekim yaptıkları için maalesef ki tutanakların düzenlendiği tarafımıza iletilmiştir. RTÜK’ün bu açıklamasından sonra bundan böyle daha zor şartlarda daha zor bir ortamda çalışacakları su götürmez bir gerçektir” ifadelerini kullandı.  

"SAVAŞIN GERÇEK YÜZÜ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Günay | Fotoğraf: Evrensel

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Günay, RTÜK’ün açıklamasıyla muhalif medyayı hedefe aldığını belirtti. Açıklamanın muhalif ve savaş karşıtı basına karşı yapıldığını söyleyen Günay şunları dile getirdi:

“Savaşa hayır diyen tüm kesimlerin, insanlar ölmesin diyenlerin sesini kısmaya, yok saymaya dönük. Bu açıklama kabul edilemez. Ayrıca bu açıklamayla savaşın gerçek yüzünün örtülmeye çalışıldığı da açık. Ama biz muhalif basın olarak bunun karşısında durarak doğru bildiğimiz yoldan ilerleyip bu savaşta yaşananları tüm çıplaklığıyla yayımlamaya devam edeceğiz.”

Basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin kötü bir durumda olduğunu belirten Günay, yapılan açıklama ile gazeteciliğe yeni bir tanım getirilmek istendiğini söyledi. Biat eden gazeteciliği meşrulaştırmak istendiğini vurgulayan Günay, “Bu savaşta en çok zarar gören kadın ve çocuklar ve bunun üzerine bölgede çalışan gazeteciler olarak bu tüm savaşın gerçekliğini yansıtmak için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

Fırat’ın doğusuna başlatılan operasyona ilişkin RTÜK Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Harekat esnasında, internet mecrası da dahil olmak üzere yapılan radyo ve televizyon yayınlarına ilişkin bazı noktalara dikkatleri çekmek ve uyarılarda bulunmayı gereklilik görüyoruz” denilmişti. Yapılan haberler hususunda hassas davranılması gerektiği ifade edilen açıklamada “Türk milletinin ve şanlı Türk ordusunun moral ve motivasyonunu olumsuz etkileyecek, terörün amacına hizmet eden eksik ya da yalan ve taraflı bilgilerle vatandaşlarımızı yanlış yönlendirebilecek yayınlar konusunda asla müsamahamız olmayacaktır” denilmişti. Açıklamada, “RTÜK olarak terör yayınlarıyla mücadelemizi aksatmadan sürdürüyoruz. Barış Pınarı harekatının aleyhinde, karalayıcı nitelikte, terör örgütü desteğiyle yurt dışı kaynaklı bölücü ve yıkıcı yayınlar hızlıca tespit edilerek devletin diğer ilgili kurumlarıyla iş birliği içinde susturulmaktadır” ifadeleri kullanılmıştı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et