12 Ekim 2019 06:55

Antep’te EMEP’in planladığı 10 Ekim paneli yasaklandı

Antep’te Emek Partisi tarafından düzenlenmesi planlanan “10 Ekim Katliamının 4. yılında barış ve demokrasi” paneli, valilik tarafından yasaklandı.

Fotorğaf: Evrensel

Paylaş

Antep’te Emek Partisi İl Örgütü tarafından düzenlenmesi planlanan 10 Ekim Katliamına ilişkin panel valilik tarafından yasaklandı.

14.30’da gerçekleştirilmesi planlanan panele CHP 26. Dönem Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve 10 Ekim davası avukatlarından Tugay Bek konuşmacı olarak katılacaktı.

“10 Ekim Katliamı’nın 4. yılında barış ve demokrasi” başlığı altında gerçekleştirilecek panelin yasak gerekçesi olarak “Genel asayiş ve kamu düzenin korunması” gerekçe gösterildi.

YASAKLAMAYA TEPKİ

Yasak kararının öğrenilmesiyle birlikte, Emek Partisi il binasında bir araya gelen panelistler ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Selma Gürkan, Tugay Bek, Mehmet Bozgeyik ve panelin moderatörlüğünü yapacak olan Avukat Bülent Duran’ın yanı sıra EMEP Yöneticileri, HDP İl Eşbaşkanı Sultan Bayındır, HDP PM üyesi Mehmet Karayılan, KESK’e bağlı sendikaların yöneticileri katıldı. Yasak kararını öğrenen Şenal Sarıhan ise Antep yolculuğunu iptal etti. Açıklamada, valiliğin aldığı kararın, Suriye’de başlatılan operasyon karşısında sessiz kalınması ve toplumun muhalif kesimlerinin susturulması amaçlı olduğu vurgulandı.

Basın toplantısında ilk söz alan, 10 Ekim Gar Katliamı davası avukatlarından Tugay Bek oldu. 10 Ekim’de buluşanların ne kadar önemli ve tarihsel bir mücadelenin parçası olduğunu vurgulayan Bek, “10 Ekim’de buluşanlar ‘barış’ talebiyle buluşmuşlardı. Ne kadar önemli bir talep olduğunu bugün ülkenin durumuna baktığımızda anlıyoruz. Bugün ülke adı konulmamış bir savaş hali içerisinde. ‘Operasyon’ diyerek, ‘terörle mücadele’ diyerek insanların öldüğü bir çatışmalı süreç devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“DEMOKRASİ VE BARIŞ MÜCADELESİ, AYRILMAZ BİR BÜTÜN”

Yaşanan çatışmaların sadece yurt dışını etkilemediğini söyleyen Bek, “bu savaş yalnızca sınır dışında değil, ülke içerisinde de yansımasını bulan bir savaş. İçerde de bizim yapacağımız toplantıları engelliyorlar” dedi. Gaziantep Valiliğinin aldığı, eylem ve etkinlik yasağına da değinen Bek, “operasyon gerekçesiyle Valiliğin aldığı bu karar hiçbir şekilde hukuka uygun bir karar değildir. Yerel idare ve iktidar, ‘ben hukuku önemsemiyorum, yasaları tanımıyorum’ diyor” şeklinde konuştu. Demokrasi ve barış mücadelesinin ayrılmaz bir bütün olduğunu da vurgulayan Bek, “aslında 10 Ekim’de yitirdiklerimize borcumuz; barışın tesis edilmesidir. Çünkü ülkeye barış gelmezse, demokrasi ve hukuk da gelmeyecek” diyerek sözlerini tamamladı.

“YASAL HAKLAR ASKIYA ALINMIŞ DURUMDA”

Tugay Bek’in ardından KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik söz aldı. Bozgeyik, valiliğin aldığı yasak kararının ne ilk ne de son olacağını söylerken, ülkenin olağanüstü bir dönem yaşadığını aktardı. 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL’in halen devam ettiğini vurgulayan Bozgeyik, “bir anayasasızlık durumuyla karşı karşıyayız. Düşünce ve eylem özgürlüğü, sendikal örgütlenme özgürlüğü, çalışma hakkıyla ilgili yasalar askıya alınmış durumda” ifadelerini kullandı. 2015 yılında, İçişleri Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘iç güvenlik yasasının’ işçi ve emekçiler üzerinde yoğun baskı yarattığını dile getiren Bozgeyik, “böyle bir dönemde kararlaştırılan 10 Ekim mitingi, bu baskılara karşı ses çıkarmak için gerçekleştirilecekti. Fakat 103 insanımızız hayatını kaybettiği bir saldırının hedefi oldu. Gaziantep, Adıyaman gibi illerin IŞİD’in merkez hücreleri olduğu ve Gaziantep kamuoyunda bunun tartıştırılması gerektiği için, katliamın 4. yılında, bugün yapılacak olan panel, önemliydi” dedi.

“BASKILARA KARŞI İTTİFAK OLUŞTURULMALI”

Engellemelere rağmen, gerçek sorumluların peşini bırakmayacaklarını söyleyen Bozgeyik, başlatılan sınır ötesi operasyona da değindi. Operasyonun yurt içine yansımalarını değerlendiren Bozgeyik, “bir haftadır çok yoğun gözaltılar var. Sosyal medya paylaşımları, yapacağımız basın açıklamaları, paneller ile ilgili yasaklama kararları bu dönemde sürekli karşımıza çıkacak. Bunun karşısında üstümüze düşen, yerellerden başlayarak işçilerle, emekçilerle, demokratik güçlerle hem ekonomik krize, hem siyasi baskılara karşı ittifak oluşturulmasıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

“KATLİAM DAVASI BİZİM İÇİN KAPANMADI”

Açıklamada son olarak Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan konuştu. Selma Gürkan konuşmasına 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasına değinerek başladı. Davanın kendileri için henüz kapanmadığını belirten Gürkan, “her ne kadar sanıklar ceza almış olsa da dosya içerisinde, açığa çıkarılması gereken pek çok konu olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Suruç’ta, Diyarbakır’da, Ankara’da gerçekleştirilen saldırıların, bugünün siyasi ortamıyla yakından ilgili olduğunu söyleyen Gürkan, “bugünkü politik durumla bağını kurmak için, dava hakkında sorular sormaya, tartışmalar yürütmeye devam edeceğiz” dedi.

“YASAK KARARLARI, İŞÇİ VE EMEKÇİLERİ DE VURACAK”

Katliamın yaşandığı siyasi iklimin bugün de devam ettiğini aktaran Gürkan “Valilik ayrıntılı bir yasaklama kararı çıkardı. ‘Savaş’ demek yasak, barışı savunmak yasak. Önümüzdeki süreçte kamu işçileri ve metal işçilerinin toplu sözleşme dönemi. Bu yasaklar onlar için de uygulanacak. Toplu sözleşmelerin işçilerin istediği gibi gerçekleşmemesi durumunda, işçilerin eylem ve etkinlik yapması, grev yapması yasak olacak” diye konuştu.

“SAVAŞ GERÇEKLERİ DE ÖLDÜRÜYOR”

Bu yasakların sebebinin hükümetin politikalarının sorgulanmaması için oluşturulduğunu ifade eden Gürkan “savaş haliyle nereye varılmak isteniyor? Siyasi iktidar amacına ulaşıp, koridoru oluşturduğunda, orada nasıl bir toplumsal yapı, nasıl bir siyasi rejim inşa edilecek? Bir günlük savaş harcaması neye tekabül ediyor? Bu soruların sorulmaması için bu yasak kararı alındı. Basın da büyük bir baskı altında, neyin haber yapılıp yapılmayacağı tek bir masa tarafından belirleniyor. Gerçeklerin ortaya çıkması istenmiyor. Savaş insanları öldürürken, gerçekleri de öldürüyor” şeklinde konuştu.

“İKTİDARIN PAYLAŞIMDA PAY SAHİBİ OLMAKTAN BAŞKA HEDEFİ YOK”

Şimdiye kadar, ülke yönetimine gelen tüm siyasi iktidarların damarında, ‘yeni Osmanlıcılık’ kanının sürekli aktığını dile getiren Gürkan, “iktidarlarda her zaman, yayılmacı, paylaşımcı eğilimler olmuştur.  Türkiye’nin de operasyon adı altında girmiş olduğu hattın, emperyalistlerin bulunduğu güç ve paylaşım kavgasında pay sahibi olmanın dışında bir hedefi yoktur” dedi.

“TÜM İLERİCİ DEĞERLERİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bölgede süren savaşın içeride de baskı ve otoriterliğin dayanağı haline getirildiğini söyleyen Gürkan, “AKP iktidarı tek adam rejimini yeniden tahkim etmeye çalışıyor. Bunun farkındayız. Bu operasyon kararının ne anlam ifade ettiğini anlatmaya devam edeceğiz. Operasyon kararını alanlar kadar, bu operasyona evet diyenlerin de sorumlu olduğunu biliyoruz. Bizi ne kadar susturmaya çalışırlarsa çalışsınlar; biz barışı ve demokrasiyi, insanlığın tüm ilerici değerlerini savunmaya devam edeceğiz. Yıkılacak olan, bu yıkıcı savaş politikalarının sahipleridir. Gelecekte var olan şey ise insanlığın kurutuluşudur” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. (Antep/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Operasyonda hayatını kaybeden askerler toprağa verildi

SONRAKİ HABER

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: Askeri macera hiçbir sorunu çözemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa