Emre Belözoğlu’nun tuzu kuru olabilir!
Çukurova Üniversitesinde okuyan bir öğrenci, yazdığı mektupta, Emre Belözoğlu'nun Fırat'ın doğusuna yönelik açıklamalarını değerlendirdi ve barış çağrısı yaptı.
Fotoğraf: AA
Çukurova Üniversitesi Öğrencisi
Milli takım ve Fenerbahçe kaptanı Emre Belözoğlu geçtiğimiz gün Sabah gazetesinin Günaydın sayfasına özel açıklamalar yaptı. Demeçlerinde futbol kariyerinden 3 Temmuz sürecine kadar birçok konuya yer veren Belözoğlu, Barış Pınarı Harekatı için ise “Barış Pınarı Harekatı’nda canla başla mücadele veriyor Mehmetçiğimiz. Buradan şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Devletimiz, ülkemizi korumak için bu harekatı başlattı. Her Türk vatandaşının da bu harekatı desteklemesi ve askerimiz için dua etmesi gerekiyor” diyerek operasyona verdiği desteği açıklamış oldu.
Türkiye-Suriye sınırındaki bu operasyon ilk değil. Yaklaşık iki yıl önce Afrin’e operasyon düzenlenmişti. Yüzyıllardır barışın simgesi olarak bilinen "Zeytin Dalı" adı verilen bu operasyon o dönem yine “terörün kökünü kazıyacağız” gibi bir iddia ile başlamıştı. Başta geniş halk kesimleri tarafından “Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” gibi bir noktadan yola çıkılarak desteklenen bu harekat sonrasında ise yerini “Ne oldu şimdi, Afrin operasyonu hangi yaramıza merhem oldu?” tarzında homurdanmalara bırakmıştı. Üzerine bir de harekatın faturası halka yıkılmaya çalışılmıştı. Açıklanan verilere göre 2018 bütçesinden savunma ve güvenliğe ayrılan pay yüzde 41 artırılarak yaklaşık 93 milyar liraya çıkarılmıştı. Bir yıl içerisinde yapılan 26,9 milyar liralık artış 16 milyon 770 bin kişinin bir aylık asgari ücretine denk düşüyordu. Bir diğer hesapla kredi alan öğrencilerin borcu ortalama 25 bin lira olduğu düşünülürse yaklaşık 107 bin öğrencinin kredi borcuna denk düşüyordu.
Dönelim bugüne… AKP hükümeti sınırda bugün yine Suriye topraklarından pay kapmak için her türlü cambazlığı yapıyor. Son gelişmelere göre de Suriye Ordusu ile çatışmaya girme riski olduğu belirtiliyor. Savaşta mıyız, ne oluyor? Yine bu operasyona yatırılacak devasa miktarda para nereden kesinti yapılarak çıkarılmaya çalışılacak? Eğitimden mi? Bu soruları sormadan edemiyoruz. Böylesi bir ekonomik krizin içerisindeyken savaş ve savunma sanayisine akıl almaz rakamlarda bütçe ayrılıyor ve bütçe açıkları oluşuyor. Yine bu bütçe açıkları vergiler ve zamlar ile halkın ve gençlerin sırtından çıkarılmaya çalışılıyor.
Yaklaşık 20 yıl profesyonel futbol kariyerinde ortalama her yıl 2 milyon avro kazandığını düşünürsek Emre Belözoğlu’nun tuzu kuru olabilir. Ama bu ülkede öyle Türkler var ki… Barış Pınarı Harekatı'nda şehit olan emekçi ailelerin yetiştirdiği askerler… Günlük 50 lira kazanabilmek için 14 saat çalışan işçiler… Yurt ücretini yatırabilmek için part-time kafede çalışan gençler… Attığı her adımı “en ucuza nasıl kapatırım?” diyen milyonlar… Kaptan gibi Türk diye milliyet ayırmadan ben de bir çağrı yapayım. Tarih boyunca paylaşım savaşları halklara huzur getirmemiş aksine milyonlar açısından ekonomiyi daha da kötü noktaya getirmiştir. Bütün milletlerden işçiler, emekçiler ve gençler savaşın faturası bizlere çıkmasın diye bu savaşa karşı çıkmalıdır.