Üniversite öğrencileri gelecekten kaygılı

İlayda BİLGEN
Ankara

ODTÜ’de Mimarlık fakültesinde okuyan öğrencilerle, ekonomik krizin etkilerini, inşaat sektöründeki daralmayı ve öğrencilerin mesleki geleceğini konuştuk. ODTÜ öğrencileri de mesleki anlamda gelecekte kaygılı.

Şehir ve Bölge Planlama 4. Sınıf öğrencisi olan Aybike, işsizlik kaygısını ilk staj başvurusu yaptığı dönemde yaşadığını belirtti.  Staj sürecinde ücret almadan çalışacak olmasına rağmen birçok şirketin kendini stajyer olarak almadığına dikkat çeken Aybike, “Mezun olduktan sonra iş bulamama düşüncesi daha da derinleşti. Mezuniyet sonrası iş bulamazsam başka sektörlerde çalışma olasılığı da gündeme gelebilir” dedi. Mesleki anlamda yapmayı planladığı hedefler olduğunun altını çizen Aybike, “Ama bunun şu anki ekonomik koşullarda ne kadar mümkün olduğundan emin değilim” ifadelrini kullandı. Aybike, bir yandan geçim kaygısı yaşadığını da belirterek “Kendi sektörümde ya da bir başkasında ama mutlaka çalışmak zorundayım” diye konuştu.  

İŞSİZLİK KAYGISI ARTIYOR

Melih, Şehir ve bölge Planlama bölümünde bir başka son sınıf öğrencisi. İnşaat sektörünün daralmasıyla işsizlik kaygısının arttığını o da dile getiriyor:

“Özellikle kentsel dönüşüm ve toplu konutlar üzerine yoğunlaşan bu sektördeki daralma, tek bir yapı yerine alan üzerinden çalışan Şehir ve Bölge Planlama öğrencilerini de zor duruma soktu. Önceden en kötü belediyeye girer, 4-5 bin liraya çalışırım diye düşünürdüm. Şu an bunun bile mümkün olduğunu düşünmüyorum.”

"MADEN İŞÇİSİ OLARAK ÇALIŞMAYA HAZIRIM"

Sırma DOLAR
Yıldız Teknik Üniversitesi

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencileri ile mesleki geleceğin durumunu ve beklentilerini konuştuk.

YTÜ Eğitim Bilimleri 3. sınıfında okuyan bir öğrenci, atanma süreçlerinin zorluğuna ve özel sektördeki çalışma koşullarının ağırlığına dikkat çekiyor:

“Eğitime devam ederken memleketim Zonguldak’ta işletilen devlet madenine başvurdum. Kurayla işe alacaklar, bekliyorum. Devlet madenlerinde çalışma yıpratıcı değil, maaş daha iyi. İşe alınırsam eğitimi bırakacağım. Maden işçisi olarak çalışmaya başlamaya hazırım.”

MARKET MÜDÜRLÜĞÜNÜ CAZİP HELE GETİRDİLER!

Eğitim fakültesinde okuyan bir başka öğrenci, part-time olarak bir markette çalışmaya başladığını ve bir süre sonra market müdürlüğüne yükseldiğini aktarıyor. Onu bu tercihi yapmaya iten nedeni ise şöyle çakılıyor:

“Okuldan mezun olduğumda alacağım maaş şu an kazandığımdan daha fazlası olmayacak.”

YTÜ’de okuduğu bölümün gelecek kurtaracak bir kapı olduğunu düşünenlerin sayısı gün geçtikçe azalıyor. Görece iyi bir maaş ve iş garantisi bulan öğrencilerde, eğitimi yarıda bırakma eğilimi de giderek artıyor.

"GARANTİ MESLEK" HEKİMLİĞİN GELECEĞİ

Tıp fakültesinden bir öğrenci
Mersin Üniversitesi

Meslek olarak garantisi olan ve maaşı yüksek meslek kategorilerinde sayılan hekimlik mesleği; aslında günümüz koşullarında sadece gerekli olan yaşam koşullarını sağlayacak refah seviyesine ulaştırıyor. Ailesinde birden fazla hekim olan bir hekim adayı olarak hem geçmiş hem günümüz koşullarına hakimim. Bir kıyaslama yaptığımda gidişatın her geçen daha kötüye meylediyor. Dolayısıyla gelecekten tek beklentim; yaşam koşullarının daha kötüye gitmemesi.

Bir de hekimlere uygulanan şiddet var. Şiddet her alanda her yerde ayyuka çıkmışken; sadece sağlıkta şiddeti ele almak meselelere dar perspektiften bakmak olur. Çünkü toplum genel olarak huzursuz. Halkın talepleri karşılık bulmuyor. İnsanlar, baskıcı koşullarında yine baskıyı kullanmayı bir çıkış yolu olarak görüyor! Dolayısıyla şiddet her geçen gün her alanda artıyor. Çözüm önerim; bireylerin üstündeki siyasi, ekonomik ya da etnik baskıların kalkması olabilir. Gerilen sinirlerin yumuşaması başka türlü mümkün olmaz.

İnşaatçı kafa ile üniversitenin sonu: Boş kontenjan, çok işsizlik!