22 Ekim 2019 11:15

Adana Kadın Platformu: Daha kaç kere "hayır" dememiz gerekecek

Adana'da kadınlar nafaka hakkının kaldırılması ve çocuk istismarcılarının affının önünü açan yasal düzenlemelere karşı basın açıklaması düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel

KADIN

Paylaş

Adana'da kadınlar nafaka hakkının kaldırılması ve “çocuk istismarcılarının affı” anlamına gelecek yasal düzenlemelerin yeniden gündeme getirilmesine tepki gösterdi. Düzenlemelerin kadınlar tarafından defalarca püskürtüldüğünü hatırlatan Av. Sevil Aracı, “Daha kaç defa ‘hayır’ dememiz gerekecek?” diye tepki gösterdi.

Adana Kadın Platformu, yoksulluk nafakasının sınırlandırılması ve çocuk istismarcılarının affı anlamına gelecek çocukların istismarcılarla evlendirilmesi durumunda cezayı ortadan kaldıran yasa değişikliğinin ikinci yargı paketi ile birlikte yeniden anılmaya başlanmasına tepki göstermek için basın açıklaması yaptı. Sınır ötesi operasyon ve kadınları doğrudan hedef alan savaşlar karşısında da barış talep edilen basın açıklamasını okuyan Av. Sevil Aracı, şiddeti kadınların hayatına musallat eden düzenlemelerin daha önce de kadınların isyanı ile püskürttüklerini hatırlatarak her geçen gün artan kadın cinayetlerine de dikkat çekti.

“KADINLAR ŞİDDET DOLU EVLİLİKLERE MAHKUM EDİLMEK İSTENİYOR”

Kadınlar, “Kadın cinayetlerine acil çözüm bulun dedikçe” şiddeti kadınların hayatına müdahale eden yasal düzenlemelerin gündeme getirildiğini ifade eden Aracı, “Kadınları ekonomik olarak güvensizleştirerek şiddet dolu evliliklere mahkum ettiği yetmediği gibi 15 yaş altında evliliği, yani çocuk istismarını da meşrulaştırıyor! Sonuç tam bir ikiyüzlülük: Kızlar çocuk yaşta evlendirilecek, istismarcılar bir şekilde affedilecek, bir gün şiddetten uzaklaşmak için boşanmaya kalktıklarında da 'kendi imkanlarınla geçin' denecek! Buna daha kaç defa hayır dememiz gerekecek?” dedi.

“İSTİSMARI YAPANIN ETNİK KİMLİĞİNİN BİR ÖNEMİ YOK”

Sadece Eylül ayında en az 53 kadın öldürüldüğünü hatırlatarak Adana’da da tablonun aynı olduğunu dile getiren Aracı şu şekilde konuştu, “Adana’da da ne yazık ki bu yıl içinde Leyla Avcı, Melike Demirci gibi pek çok kız kardeşimizi kadın cinayetlerine kurban verdik” dedi. Şiddetin bir başka yüzü olan ırkçılığa da dikkat çeken Aracı, Adana’da çocuk istismarı vakasının ırkçı protestoların vesilesi haline getirildiğini belirterek “Oysa bizler istismarı yapanların etnik kimliğinin, kökeninin önemli olmadığını düşünüyoruz. Mesele bu suçlara karşı yeterince önleyici ve engelleyici tedbirlerin alınmaması, suçluların gereğince cezalandırılmamasıdır” diye konuştu.

“BARIŞ TALEBİMİZİ BİR KEZ DAHA YİNELİYORUZ”

Kadınların savaşın korkunç yüzü ile de karşı karşıya olduklarını ifade eden Aracı, “9 Ekim’de başlatılan Suriye’ye yönelik askeri operasyonda Nusaybin, Suruç, Akçakale ve sınır bölgesinde 18, Suriye tarafında ise 72 sivil hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı, yaklaşık 300 sivil bulunduğu yerleri terk etti. 9 günlük askeri operasyon sonrasında Türkiye ile ABD arasında yapılan antlaşma gereği 120 saatliğine ateşkes sağlandı. ‘En kötü barış, en iyi savaştan daha iyidir’ diye düşünüyor, barış talebimizi bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.

“O İSYAN CÜMLESİ DİLİMİZDE, ÖLMEK İSTEMİYORUZ”

Kadınların işyerlerinde de taciz ve baskılarla karşılaştığını ifade eden Aracı, basına da yansıyan ve Seyhan Belediyesi’nin de idari soruşturma başlattığı G. isimli memurun tacize uğramasına dikkat çekerek “Krizin yüküne, işsizliğe, yoksulluğa... Hepsi bir bütünün parçası olan bu politikalarla hayatımızı karartanlara öfkeliyiz! O isyan cümlesi hepimizin dilinde: ‘Ölmek istemiyoruz!"

“25 KASIM’A KADAR HER YERDEYİZ”

Dünya kadınlarının, Mirabel Kızkardeşler’in, devlet güçlerince tecavüz edilerek öldürüldüğü gün olması nedeni ile; 25 Kasım’ı öldürülen, şiddete uğrayan, yaşamı sınırlarla çizilen tüm kız kardeşleri için bir anma ve mücadele gününe dönüştürdüğünü ifade eden Aracı, “25 Kasım’ın bu tarihi bize kadına yönelik şiddetin devlet politikalarıyla, sömürüyle, sistemle ilgili olduğunu da hatırlatıyor. Bizler de Adana Kadın Platfomu olarak 25 Kasım’a kadar; her yerde hayatlarımızı ve haklarımızı savunmak için bir araya gelecek, mücadelemizi yükselteceğiz” dedi. (Adana/EVRENSEL)