10 maddelik Soçi Mutabakatındaki detay: Adana Mutabakatı nedir?
Türkiye ve Rusya arasında imzalanan 10 maddelik Soçi Mutabakatının odak noktalarından birini Adana Mutabakatı oluşturuyor. Peki Adana Mutabakatı maddeleri ne söylüyor?
Fotoğraf: Behçet Alkan/AA
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi’de Türkiye’nin Suriye operasyonu ve “güvenli bölge” konularını görüşmek üzere bir araya geldi. Görüşme sonucunda açıklanan 10 maddelik Soçi Mutabakatı’nın 4. maddesi ise 1998 yılında Türkiye ve Suriye arasında gerçekleştirilen Adana Mutabakatı’na işaret ediyor. Erdoğan ve Putin’in 2019’un başında yaptıkları görüşmede Putin, 21 yıl önce Türkiye ile Suriye arasında imzalanan Adana Mutabakatı'nı gündeme getirmişti.
Adana Mutabakatı’nın Türkiye’ye Suriye topraklarında Suriyeli yetkililerin iznine gerek olmadan 5 kilometre derinlikte operasyon yapma yetkisi sağladığı ileri sürülüyor.
Ancak mutabakat Ahmet Davutoğlu’nun dışişleri bakanı, Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu 2010 yılında yeniden düzenlendi. Bu değişiklik kapsamında adı “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması” olarak değiştirilmişti. Bazı Türkiyeli yetkililer Fırat’ın doğusuna gerçekleştirilen operasyonun da Adana Mutabakatı kapsamında yapıldığını iddia etmişti.
ADANA MUTABAKATI’NIN AMACI NEDİR?
Adana Mutabakatı, Suriye yönetiminin PKK’nin kendi topraklarını kullanarak Türkiye'ye dönük eylemlerini önlemeyi amaçlıyor ancak 2011'den bu yana fiilen uygulanmıyor.
90’lı yıllarda PKK’nin Suriye’deki varlığı nedeniyle olası bir Ankara-Şam askeri çatışmasından kaygılanan uluslararası toplum, Mısır ve İran'ın girişimleri sonucu Suriye yönetimini Türkiye'nin taleplerini karşılama noktasına getirdi ve 20 Ekim 1998 günü Adana'da bir araya gelen iki ülke heyetleri Adana Mutabakatı'nı imzaladı.
MUTABAKATIN MADDELERİ NELER?
Mutabakat, Suriye dışında bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın bir daha ülkeye girmemesini, Suriye’deki PKK kamplarının kullandırılmamasını, tutuklanan PKK üyelerinin listelerinin Türkiye'ye verilmesini içeriyordu.
Mutabakat uzun vadeli “terörle mücadele” çerçevesini de çiziyordu. Bu kapsamda düzenlenen maddeler ise şunlardı:
- Suriye kendi topraklarından Türkiye'nin güvenlik ve istikrarını tehlikeye atacak eylemlere izin vermeyecek. Suriye, PKK'nın silah, lojistik ve mali destek sağlamasına ve propaganda faaliyetlerine izin vermeyecek.
- Suriye, PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmiştir. Suriye, diğer terör örgütlerinin yanı sıra PKK ve uzantılarının topraklarındaki faaliyetlerini yasaklamıştır.
- Suriye, PKK'nın topraklarında eğitim kampı kurmasını ve ticari faaliyetlerde bulunmasını yasaklamıştır.
- Suriye, PKK üyelerinin transit yollarla üçüncü ülkelere gitmesine izin vermeyecektir.
- Suriye, PKK liderlerinin topraklarına girmesini engelleyecek ve gümrük yetkililerine bunun için talimat verecektir.
Aynı mutabakat, tarafların bu taahhütlerin yerine getirilmesini sağlamak ve gözlemek için bazı mekanizmalar kurmasını da sağlıyor. İki ülkenin üst düzey güvenlik yetkilileri arasında doğrudan telefon hattı kurulması, diplomatik temsilciliklerde güvenlik işleri için özel temsilcilerin atanması bunlardan birkaçını oluşturuyor.
MUTABAKAT SURİYE’YE MÜDAHALE HAKKI VERİYOR MU?
Çavuşoğlu'nun müdahale hakkı verdiğine ilişkin açıklamalarına karşın, Adana Mutabakatı'nın hiçbir maddesi doğrudan Türkiye'ye güç kullanma yetkisi tanımıyor.
Belgenin imzalandığı dönemde Dışişleri Bakanlığı'nda üst düzey görevlerde bulunmuş yetkililer de mutabakatın Türkiye'ye otomatik bir müdahale hakkı tanımadığını ve basında zaman zaman iddia edildiği gibi açıklanmamış, gizli kalmış hiçbir maddesi olmadığını ifade etti. (HABER MERKEZİ)