Diyarbakır’da kurumlardan ortak çağrı: Sorunlar barışçıl yöntemlerle çözülsün
Diyarbakır'da, 21 ilden 353 kurum ve meslek odasının imzasıyla çatışma ve antidemokratik uygulamalara ilişkin hazırlanan ortak metin açıklandı.
Fotoğraf: Evrensel
Diyarbakır’da 21 ilden 353 kurum ve meslek odasının imzasıyla Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan çatışma ve antidemokratik uygulamalara ilişkin açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, Kürt sorunu başta olmak üzere sorunların çözümü için barış ve müzakere yöntemlerinin kullanılması çağrısı yapıldı.
Sur ilçesinde bir otelde 21 ilden toplam 353 kurumun imzaladığı ortak metin Kürtçe ve Türkçe yapıldı. Açıklamanın Türkçesini Diyarbakır Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Belgin Gülben okurken Kürtçesini de SES Diyarbakır Şubesi Yöneticisi Mehmet Nur Ulus okudu.
‘BİNLERCE KÖY BOŞALTILDI’
Kürt meselesinin yaklaşık iki yüz yıldır Ortadoğu’nun ve ülkenin en yakıcı sorunu olduğu belirtilen açıklamada, “Binlerce köy boşaltıldı, on binlerce insan yerini yurdunu terk ederek göç etmek zorunda kaldı. İnsanların gözaltına alınması, tutuklanması ve sürgün edilmesi ile içinden çıkılamaz hale getirilen Kürt meselesi, 2015’ten sonra sokağa çıkma yasakları ile başka bir evreye geçti. Sokağa çıkma yasakları ile birlikte birçok kentimizde savaşın derinleşme ile birlikte yüzlerce sivil yaşamını yitirmiş, kentler yıkılmış, insanlarımız yaşadıkları kentlerde mülteci konumuna düşmüştür” ifadelerine yer verildi.
15 Temmuz askeri darbe girişimi ile ülkede OHAL’in ilan edildiği ifade edilen açıklamada, “Şiddet ve güvenlik odaklı yaklaşımların sonucunda gelişen darbe mekaniği, ülkemizi adaletsiz ve hukuksuz bırakmış, bugünlerde yaşananlar gibi kayyum atayarak, seçilmişleri tutuklayarak kendini ayakta tutmaya çalışmış, irade gasbı ile diyalog ve siyaset yolu kapatılmıştır” denildi. Bu süreçte KHK’lerle kitlesel ihraçlarla beraber binlerce insanın işinden olduğu dile getirilen açıklamada , hukuksuz ve keyfi bir şekilde on binlerce insanın yargılandığı, tutuklandığı ve sürgün edildiği belirtildi.
‘ÇÖZÜMSÜZLÜK DERİNLEŞTİ’
Suriye’nin kuzeyine (Rojava) yapılan askeri müdahale ile bölgede barış ve diyalog yerine yeniden şiddet ve güvenlik odaklı yöntemlerin tercih edildiği vurgulanan açıklamada şunlar belirtildi:
“Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi bu 11 gün boyunca 120 sivil ve her iki taraftan 470 kişinin hayatını kaybettiği, 300 bin sivilin göç etmek zorunda kaldığını bildirmiştir. Yine bölge hakları tarafından bitme noktasına getirilen IŞİD tehdidinin yeniden hortlaması riski tüm dünyada derin kaygı yaratmaktadır. ABD ile varılan ateşkes anlaşmasının 5. gününde bölgeden halen saldırı ve ihlal haberleri gelirken bu sefer de Rusya ile bir takım pazarlık ve anlaşmalar yapıldığı ilan edilmiştir. Suriye’de yaşayan halkların iradesine saygı göstermeyen, çözümsüzlüğü derinleştiren bu çabaların halkların nezdinde bir karşılığının olmayacağı bilinmelidir.”
BARIŞ VE MÜZAKERE ÇAĞRISI
Sorunun şiddet ve güvenlik odaklı politikalarla çözülemeyeceğine dikkat çekilen açıklamada, bu yöntemin halkların arasında kin ve nefret tohumlarını ekmekten başka bir işe yaramayacağı belirtildi. Açıklamada, Suriye’ye yönelik askeri harekatın derhal sona erdirme çağrısı yapılarak şu ifadeler yer aldı: “Kürt meselesinin barış ve müzakere yöntemleri ile çözülmesini talep ediyoruz. Bizler 1000 yıldır bir arada yaşayan Türk ve Kürt halkının birbirine yer açarak yaşamını barışçıl bir şekilde sürdürme iradesini göstermeye çağırıyoruz. Suriye halklarının kaderini Suriye halklarının kendisi belirlemelidir. Bu bağlamda ulusal ve uluslararası toplumu ve tüm aktörleri acilen barışçıl çözüm için harekete geçmeye, Kürt meselesinin demokratik yollardan çözümüne katkı sunmaya, Suriye’de devam eden savaş sürecinin bitmesi ve Suriye halklarının demokratik bir anayasa etrafında buluşması için kolaylaştırıcı rolünü oynamaya davet ediyoruz.” (Diyarbakır/EVRENSEL)