Başvuru süresi sona erdi: Mülteciler geri göndermeyle yüz yüze
Suriyeli mültecilere ilişkin geri gönderme uygulamasına değerlendiren Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu “Polisiye tedbirlerle bu sorun çözülmez” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Eylem NAZLIER
İstanbul
Geçici misafir statüsünde Türkiye’de bulunan Suriye vatandaşlarının İstanbul’da kaydı olanlarının kalmasına izin verilirken, kaydı İstanbul’da olmayanlar kayıtlı oldukları illere gönderilecek. İçişleri Bakanlığı ve SGK, 1 Kasım’dan itibaren iş yeri denetimlerini sıklaştıracağını açıkladı. Peki şimdi ne olacak? Suriyeli mültecilerin zorla geri gönderilmesini konuştuğumuz Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu, “Bu sadece içerdeki milliyetçi baskıları hafifletmek için yapılan siyasi bir karar bence. Bu insanlar oraya gider mi yerleşirler mi kimsenin böyle bir şey sormaya niyeti yok. Dolayısıyla benim görüşüme göre insanları zorla bu ülkeden çıkacaksın demek insan haklarına sığmayan bir durumdur” değerlendirmesinde bulundu. Mülteci Hakları Derneği ise yaptıkları yazılı açıklama ile bu sürenin 30 Aralık 2019 tarihine kadar uzatılması ve belirtilen istisnai şartlara sahip olanlarının kayıt sorunlarının ivedilikle çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
‘İNSAN HAKLARINA AYKIRI’
Lordoğlu, “Mülteci işçilerin çok büyük bir kısmı, yüzde 90’ı diyebileceğim kısmı, kayıt dışı çalıştığı için onları etkileyecektir. İçişleri Bakanlığı da biliyor yoğun bir kayıt dışı çalışma var Türkiye’de. Kayıt dışılıkla mücadele etmek iyi ama bu insanlar geçici koruma statüsü altında oldukları için bunları kayıt dışı çalışıyorsun diye onlara ve işverene ceza vermek onları iş hayatından uzaklaştıracak. Şartlarını daha kötü hale getirecek” dedi.
Suriyelileri zorla geri göndermenin hiçbir mantığının olmadığını belirten Lordoğlu, “Bu sadece içerdeki milliyetçi baskıları hafifletmek için yapılan siyasi bir karar bence. AKP hükümeti içinde bulunduğu durum onları bu kararı vermek zorunda bıraktı. O yüzden Suriyelileri ülkelerine geri göndermek için biliyorsunuz Barış Pınarı Harekatı yaptı. Güya Suriyelileri oralara yerleştirecekler. Oralarda güvenli bölge oluşturmak hem de böyle bir insan mühendisliği yapmaya çalışıyor. Bu insanlar oraya gider mi yerleşirler mi kimsenin böyle bir şey sormaya niyeti yok. Dolayısıyla benim görüşüme göre insanlara zorla bu ülkeden çıkacaksın demek insan haklarına sığmayan bir durumdur” diye konuştu.
‘MÜLTECİLERİN GÖÇ ETMELERİNİN NEDENİ HÜKÜMETİN POLİTİKASI’
“Dünyanın her tarafında Türkiye’nin de onayladığı mülteci anlaşmasında, bir ülkeye sığınıldığı zaman siz onu geri veremezsiniz” diyen Lordoğlu, “Bunlar mülteci kabul edilmiyor. Statüleri açısından geçici koruma altındalar. Siz bunları buraya gelmesine neden oldunuz. Oradaki savaşı kuzey Suriye’deki savaşı destekleyerek oradaki Özgür Suriye Ordusuna destek vererek siz bu savaşı uzattınız ve uzamasına destek oldunuz. Dolayısıyla bu insanlarda buralara göç ettiler, geldiler. Yani bunların gelme nedenleri mevcut hükümetin politikası. 2011’den beri uyguladığı politikaların sonucu. Bunun sonucuna katlanmak zorundasınız” ifadelerini kullandı.
‘POLİSİYE TEDBİRLERLE MÜMKÜN DEĞİL’
Lordoğlu son olarak şunları söyledi:
“Bu insanlar aç, sefil oldukları için iş bulabildikleri yerlere yerleşebilecekler. İstanbul böyle bir merkez, Urfa böyle, Gaziantep böyle bir merkez. Kamplarda kalanlar çok küçük bir oranda. Yüzde 10 civarında. Yüzde 90’ı kamp dışında ikamet ediyor. Çünkü yaşamak için buna mecburlar. Çoluk çocuk göç etmişler. Burada yaşamaya başlıyorlar. Geri gönderilmesine karşıyım. Gönüllü olarak ayrılıyorlarsa bu başka bir şey ama kalmak istiyorlarsa her yabancı gibi Türkiye’de yaşamaya hakları var. Çalışma iznine sahip olmak Türkiye’de kolay değil. Geri göndermenin polisiye tedbirler ile mümkün olmadığını düşünüyorum.”
‘BAŞKA BİR YERDE NEYLE KARŞILACAĞIMIZI BİLMİYORUZ’
Çağlayan’da çalışan Suriyeli İbrahim, tekstil atölyesinde çalıştığını, atölyeler de kimsenin SGK’ sının olmadığını söyleyerek, “Götürmelerini bekleyeceğiz. Bir önceki toplayacaklarında da atölyedeydim, şimdi de atölye de olacağım. Devlet kendi vatandaşı olan Sigortasız çalışan işçileri de denetlesinler” diyor. Başka bir Suriyeli kadın mülteci ise evde boncuk işi yaptığını, ailecek geldiklerini, kimlik verilen şehirde kalacak hiç bir yerleri olmadığı için İstanbul’a geldiklerini aktardı. Sözlerine şöyle devam etti: “Ben ve çocuklarım çalışıyor. Gidecek yerimiz yok. Burada yaşayabiliyoruz başka yere gidersek neyle karşılaşacağımızı nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz. Bizim güvenliğimiz yok. Savaşta da yok, Türkiye devletinde de bizlerin güvenliğini sağlamadan hiçbir yere gitmeyeceğim. Gerekirse ailemle işe gitmeden evden çıkmayacağız” dedi.