31 Ekim 2019 18:45
Son Güncellenme Tarihi: 31 Ekim 2019 21:07

Esad: Türkiye ile askeri düzeyde görüşüyoruz

Suriye Devlet Televizyonunda konuşan Beşar Esad, IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürülmesi konusunda "ABD ile temasımız olmadı" dedi. Esad, "Türkiye ile askeri düzeyde görüşüyoruz" açıklamasında bulundu.

Beşar Esad | Fotoğraf: kremlin.ru / Wikimedia Commons

Paylaş

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin öldürülmesi ile ilgili ABD ile temaslarının olmadığını ve deliller sunulmadan gerçekten öldürüldüğüne inanmayacaklarını belirtti. "Türkiye ile askeri düzeyde görüşüyoruz" diyen Esad, "Erdoğan başta Suriye halkına düşmanlık yaratmak için Türk halkını alabileceğini zannetti ancak eli boş döndü. Bazı insanlar, siyasi güçler değil, Türk ordusu ve güvenlik kuruluşları Erdoğan'a karşılar. Bizi onlarla görüşmeye iten sebep de buydu" ifadelerini kullandı.

Suriye devlet televizyonuna konuşan Esad, Trump'ın öldürüldüğünü duyurduğu IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi ile ilgili ve Türkiye ile ilişkilere dair konuştu.

Sputnik'te yer alan habere göre, El Bağdadi’nin öldürülmesi ile ilgili ABD ile bir temasları olmadığını söyleyen Esad, "Daha da önemlisi, bu operasyonun gerçekten olup olmadığını bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. ABD’nin henüz IŞİD liderinin öldüğüne dair hiçbir delil sunmadığını kaydeden Esad, “Suriye’nin ABD’ye bu konuda yardımcı olduğu konusunda ise haberlerden öğrendik” ifadelerini kullandı.

"YA SİLAHLARI TESLİM EDECEKLER YA DA SAVAŞACAKLAR"

Soçi mutabakatına dair konuşan Esad, mutabakatın Türkiye’yi durdurduğunu ve ABD müdahalesinin yolunu tıkadığı değerlendirmesinde bulundu. İdlib’deki cihatçı militanların Türkiye’ye gitmemeleri durumunda bu militanların iki seçeneği olduğunu söyleyen Esad, “İlki, silah teslim etmek ve uzlaşı programına uygun olarak rehabilitasyondan geçmek. İkinci yol savaş. Başka seçenek yok, ne bizim ne de onların. Sadece bu iki seçenek” ifadelerini kullandı. 

"ERDOĞAN'IN GRUBUNDAN BİRİYLE EL SIKIŞMAK ZORUNDA KALSAM ONUR DUYMAZDIM"

Esad'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"(Erdoğan ile görüşme konusunda) Ne hissedeceğimi soruyorsanız, ben kişisel olarak, Erdoğan'ın grubundan ya da onun ideolojisini temsil eden biriyle el sıkışmak zorunda kalırsam, böyle bir toplantıdan onur duymazdım. Ancak ulusların çıkarları söz konusu olduğunda, kişisel duygularımızı bir kenara bırakmalıyız. Eğer bir araya gelmek sonuç verecekse, ulusların çıkarları için her şeyin yapılması gerektiğini söyleyebilirim."

"ERDOĞAN VE DESTEKÇİLERİ FIRSATÇI"

"Türkler için koşullar değişmediği sürece, bir görüşmenin sonuç vereceğini zannetmiyorum. Erdoğan ve destekçileri fırsatçı oldukları için, fırsatçı bir organizasyona ve fırsatçı bir ideolojiye bağlı oldukları için, sonuçları değişen koşullara göre oluşturacaklardır. Baskı altında olduklarında, iç ve dış koşullarına ya da Suriye'deki başarısızlıklarına bağlı olarak, sonuç geliştirebilirler."

"TÜRKİYE İLE ASKERİ DÜZEYDE GÖRÜŞÜYORUZ"

"Türkiye ile askeri düzeyde görüşüyoruz. Keseb'de muhtemelen iki veya üç toplantı yapıldı ve Rusya'da bir veya daha fazla toplantı yapıldı. Sayıyı tam olarak hatırlamıyorum, zira son iki yılda meydana geldiler. Ancak gerçek bir sonuç olmadı. En azından Astana'da kararlaştırılan İdlib'in silahtan arındırılmış bölgesinden çekilme ile ilgili bir çözüme ulaşmayı bekliyorduk. Bu yaşanmadı."

"TÜRK HALKI BİZİM KOMŞULARIMIZDIR"

"Bizim için İsrail ile onlar (Türkiye) arasındaki fark, (İsrail'in) devlet olarak varlığını tanımıyor oluşumuzdur. Biz İsrail halkının varlığını tanımıyoruz. Milattan birkaç yüzyıl önce var olan İsrail halkından başka bir İsrail halkı yoktur. Şimdi onlar, gelip toprak işgal eden ve insanlarını yerlerinden eden diasporadır. Türk halkı ise vardır ve bizim komşularımızdır. İyi-kötü bir tarihimiz var. Türkiye bir devlet olarak vardır ve bizim komşu ülkemizdir. Türkiye var olmaya devam edecektir ve Türkler de kardeşçe bir halk olarak kalmalıdır. Erdoğan başta Suriye halkına düşmanlık yaratmak için Türk halkını alabileceğini zannetti ancak eli boş döndü. Bakış açımızın böyle olmaması konusunda dikkatli olmak zorundayız. Şunu tekrar vurguluyorum, bazı insanlar, siyasi güçler değil, Türk ordusu ve güvenlik kuruluşları Erdoğan'a karşılar. Bizi onlarla görüşmeye iten sebep de buydu."

"Rus ve İranlı dostlarımızla yaptığımız görüşmelerin de konusu buydu. 'Evet, sizi savunuyoruz ancak en nihayetinde bu meselenin asıl sahipleri sizlersiniz' dediler. Bu doğru, topraklar bizim ve mesele de bizim, dolayısıyla herhangi bir sonuç ummasak da onlarla doğrudan görüşme düzenleme gibi bir görevimiz var. Belki sonuç elde edebileceğimiz günler de gelecektir, başta Türkiye'nin iç durumundakiler olmak üzere, dünyadaki ve Suriye'deki değişiklilerle birlikte." (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

KHK’li İZENERJİ işçilerine gıda kartı

SONRAKİ HABER

Bir savaş istiyorsak sömürenlere karşı olmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa