MMK Metalürji işçileri: Patronlar krizi fırsata çeviriyor, düşük zam dayatıyor
MMK Metalürji fabrikası işçileri fedakarlığın hep kendilerinden beklendiğini belirterek krizin faturasının kendilerine çıkarılmasına tepkili.
Fotoğraf: Pixabay
Halil İMREK
Hatay
Hatay Dörtyol ve Kocaeli Dilovası’da fabrikaları bulunan MMK Metalürji fabrikasında patronun MESS’ten ayrılması nedeniyle bu yıl ferdi sözleşme için masaya oturuldu. MESS sözleşmesiyle eş zamanlı ilerleyen görüşmelerde, patron krizi ileri sürerek işçilerin taleplerini baskılamaya çalışıyor. Masaya MESS görüşmelerinde olduğu gibi yüzde 26 zam talebiyle oturan Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş’in düşük bir zamma imza atacağı endişesini taşıyan işçiler, fedakarlığın hep kendilerinden beklendiğini, yukarıdakiler zenginleşirken faturanın kendilerine çıkarıldığını söylüyor.
Rus sermayeli MMK Metalürji sıcak haddelenmiş, galvanizli ve boyalı ürün imalatı yapıyor. Türkiye’deki büyük metal ürün imalatçıları arasında yer alan firma, Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinin boyalı ürün imalatçıları arasında ise lider pozisyonda.
KAHVALTILI TOPLANTIDA KRİZ VURGUSU
Dörtyol fabrikasında görüştüğümüz işçiler, üretimle ilgili bir sorun olmadığını ancak patronların krizi avantaja çevirmeye çalıştığını söyledi. İşçiler bu durumun MMK Metalürji Genel Müdürü Denis Kvasov’un ayda bir sefer işçilere verdiği kahvaltılarda yapılan konuşmalara da yansıdığını aktardı.
İşçilerin aktarımlarına göre Genel Müdür Kvasov, fabrikanın yemekhanesinde yapılan ve her bölümünden 3-4 işçinin katılımıyla 80 kadar işçinin yer aldığı toplantılarda işlerin iyi gitmediği, metal alanında rekabet etmenin zor olduğunu ileri sürüyor. İç pazara mal verememeleri, Amerika’nın vergi uygulamaları gibi sorunlar olduğunu savunan Kvasov, sadece ihracata çalıştıklarını doların düşmesi nedeniyle kâr yapamadıklarını iddia ediyor.
Demir sektörü, metal sektöründeki zorlukları patronların cephesinden aktarıyor. İşçiler bu toplantıların amacını şöyle özetledi: “Yani anlayacağınız ‘Çok şey talep etmeyin, fedakarlık yapın, biz bir aileyiz, ayrımız gayrımız yok’ fikrini aşılıyor.”
YÖNETİMİN HATASI DA İŞÇİYE KESİLİYOR
İşçiler kendilerine “Zarar ediyoruz, sipariş yok, kriz vurdu” diyenlerin; evler, yatlar, son model arabalar alarak, kendi evlerine özel sauna, spor kompleksi yaptırarak lüks bir yaşam sürdüğüne dikkat çekti. Yönetim kadrosunun hatalarının da kendilerine çıkarıldığını anlatan işçiler, en son batmakta olan bir firmaya mal verildiği için 20 milyon lira zarar edildiğini dile getirerek “Fabrika parayı çarptırıyor ama faturası yine biz işçilere kesiliyor. İşçinin iş elbisesi, iş ayakkabısı alması sıkıntı olabiliyor. Her sene düzenlenen futbol turnuvasında işçilere forma yaptırılırken bu sene ondan da kıstılar. Yani yiyen hep yukarısı, ama ceremeyi çeken biz işçiler oluyoruz.”
Fabrikada işçiden yana olan bir mühendis, işçi sağlığını, iş güvenliği konusunda işçiyi kollayan biri varsa kısa süre sonra işten atıldığını söyleyen işçiler, “Özellikle TİS süreci işten atılmaların olacağı söylentisi dolaşıyor. Bazı bölümlerin taşeronlaşacağı konuşuluyor. İşçiler eskisi gibi mesaiye bırakılmıyor. İşçiler, rapor aldığında ikramiyelerinde kesinti oluyor. Ücretsiz izin aldığımızda ise maaşlarda bire iki kesinti yapılıyor. Son altı yedi aydır bu durum böyle. TİS döneminde fabrikada işlerin kötü olduğu, fabrikanın zarar ettiği veya edeceği görüntüsü verilmek isteniyor” dediler.
İŞÇİ AZA RAZI EDİLMEK İSTENİYOR
Fabrika yönetiminin amacının işçiyi aza razı etmek olduğunu ifade eden işçiler, şunları söyledi: “Sendika da TİS ile ilgili ciddi bir hazırlık içinde değil. Sendika sadece bir taslak sundu. İlk görüşmede geçen idari maddeler var. İkinci oturum olacak. Ancak gerçek enflasyon yüzde 50’lileri bulmuş. Sendikanın istediği yüzde 26 bunu almak için yaptığı herhangi bir hazırlık yok. Patronların dayatmasını kabul etmeyecek, onların düşük ücretini elinin tersi ile itecek bir çaba göremiyoruz. Biz işçiler, altıncı ve yedinci aylardan itibaren artan vergi dilimine giriyoruz. Çok yüksek vergiler ödüyoruz. Fabrikamızda beyaz yakalıların vergi yükünü patron karşılıyor. Ama bizden kesilen vergi dilimi sabit bile değil. Yaşanan zamlar işin tuzu biberi.”