Bir savaş milyonlarca kayıp
Harekatın durdurulmasından sonra bir araya geldiğimiz gençler yaygın söylemlerden farklı düşünüyor.
Görsel: Pixabay
Nalan İMREK
Kocaeli
“Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder” der Nazım… Sadece Nazım da değil elbette Cornelius, Edwin Star, Jean Paul Sartre, Cicero, Emma Goldman ve daha birçok yazar. Çünkü savaş tarihte insanların karşılaştığı en ağır kayıpların verildiği felaketlerin en büyüğü olma özelliğine sahiptir.
SAVAŞIN İZİNİN SÖZLERE İZDÜŞÜMÜ
Bugün Suriye’de hayatları çalınmış korku içinde yaşayan insanların bütün umutlarını ve hayallerini bu topraklara taşıması da onların isteği ve iradesi dışında. Temel sebep ABD, Rusya ve Türkiye’nin kendi çıkarları için ortaya çıkardığı kirli politikalarının yani savaşın izi.
Ülke çapında Suriyeli mültecilere yönelik “savaşsalarmış da ülkelerini korusalarmış”, “ekonomik krizin sebebi Suriyeliler”, “devletten yardım alıyorlar”, “Suriyeliler bizden daha rahat bir yaşam sürüyor” gibi tartışmalar hakim olsa da, Kocaeli’deki liseli gençlerle sürdürdüğümüz sohbette tam tersi bir durum söz konusu.
SAVAŞ POLİTİKALARI İLE GENÇLER AYNI KEFEDE DEĞİL
Harekatın durdurulmasından sonra bir araya geldiğimiz gençler bu saydığımız söylemlerden farklı düşünüyor. Ne Suriyelilerin “savaştan kaçmasını” suçluyorlar, ne de git gide derinleşen ekonomik krizin sorumlusunu Suriyeliler olarak görüyorlar. Özellikle de Suriye meselesinde ekonomi kaçınılmaz bir konu haline geliyor. Gereksiz yere yapılan askeri harcamaların ülkenin ekonomisini sarstığı konusunda gençler hem fikir. Savaşın halkı sefalete sürüklediğini gelen zamlarla birleştiren liseliler maddi açıdan zorluk yaşadıklarını söylüyorlar. Beni şaşırtan ve tartışmayı daha da derinleştiren birkaç genç Suriyelilerin ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasını devletin denetim eksikliği olarak görmekte. Diğer gençlerin ise görüşleri arkadaşlarından farklı: işsizliğe bir yanıyla krizin, bir yanıyla da Suriyelilerin sebep olduğu. Buradaki tartışmayı işsizlik ve hayat pahalılığının mültecilerden kaynaklı olmadığını söyleyerek temellendirdik.
KENDİNİ ONLARIN YERİNE KOYMAK
Son olarak ülkemizde toplumun Suriyelilere dönük tutumunu ele alan liseliler farklı bir yere değiniyor: savaşın parçaladığı ailelerin kaybedecek çok şeyi olduğu ve her kaybın bir travmaya sebep olacağı. “Suriyelilerin yerinde biz de olabilirdik” ifadesi eksik kalınan ülkece unutulan önemli bir noktayı daha hatırlatıyor. O da empati. Savaşın sonuçlarına, getirdiklerine ve götürdüklerine değindiğimiz bu kısa sohbette savaşın ortasında kalmış insanlığın içerde ve dışarda yaşadıklarının korkunç bir tabloyu resmettiğinin hep birlikte altını çizdik.