Metal dosyası | Bosch işçisi: Zamdan ötesini de düşünmeliyiz
MESS sözleşmesi kapsamında yer alan Bosch işçileri birleşme çağrısı yapıyor.
Fotoğraf: Bosch basın bülteni
Bosch İşçisi
Bursa
Bursa Bosch’tan merhaba... Yedi yıldır Bosch işçisiyim. Fabrikamla ve genel olarak TİS ile ilgili görüşlerimi belirtmek istiyorum.
Sendikamız Türk Metal yüzde 26.28 zam istedi. TL’nin dolar karşısındaki erimesi, çarşı pazarda temel ihtiyaç ve gıdalara yağmur gibi gelen zam... Yetmiyormuş gibi elektrik, su, doğal gaz zamları... Biz işçilerin ekonomik durumunu derinden sarstı. Ben yüzde 50 fakirleştiğimizi düşünüyorum. Neden mi? Eskiden pazara gittiğimizde 100-150 TL ile rahat alışveriş iyi kötü bir şeyler alıyorduk, şimdi dört kişilik pazar alışverişine 200-250 arası yetmiyor. Bakın etten bahsetmedim. Buna eti dahil edersek 350 TL’yi bulur.
HAZIR OLMALIYIZ
Yani sözleşme taslağı tam bir fiyasko, Türk Metal ve MESS iş birliğiyle hazırlanmış bir taslak. Kardeşim sendika ayrı anket yaptı, MESS ayrı anket yaptı fabrikada. Bu mudur yani? Bence siz o anketlerle “İşçi öfkeli mi? Yine isyan edip imalatı durduracak bir tepkisi var mı?” diye nabız yokladınız. Yoksa işçiler kimin umurunda? Biz sendikanın ve MESS’in ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Geçmiş beş yıla bakmak yeterli. Öncü, atılgan, haksızlık olan yerde başkaldıran işçi arkadaşlarımız, Bosch işvereni ve müdürler tarafından sendikayla iş birliği yapılarak işten atıldı. Biz ise güçlü bir birlik kuramadık ve arkadaşlarımıza sahip çıkamadık. Çünkü bugün de yaşadığımız meselelere sadece 500-600 TL zam almak meselesi gibi yaklaşıyoruz. Bunun sonucunda zaten ne olur? Geçmişte de gerisini düşünmedik. Bugün fabrikada atılan arkadaşlarımızın yerini Türk Metal’in belirlediği gruplar aldı.
Belki mücadele azmi düne göre yok denecek kadar düşük ama genç işçilerin çoğunlukta olduğu bir sürü işçi kümesi var ve genç işçiler yaşanan her sorunu tartışıyor, rahatsızlığını ifade ediyor. Biz de iyi dostluklar kurarak, yeniden örgütlenip hazır olmalıyız. Fabrikada 8 saati nasıl ve ne şekilde değerlendireceğimiz çok önemli. Sekiz saati doldurayım, gideyim dersek vay halimize, düşenin dostu olmaz. Geçmiş olsun!
EKMEĞİMİZİ BÜYÜTMEK İSTİYORSAK...
Hepimiz biliyoruz ki şu anda yaşadığımız Türkiye’de ve dünyada insan ilişkileri yozlaşmış, bencillik ve çıkar üzerine kurulu. Hepimizin çalıştığımız fabrikamızda sendikaya yalakalık, ispiyonculuk yapan ya da direkt ustabaşı olmak ya da fiziken daha rahat bir yere geçmek için onurunu ve şerefini beş paraya satan insanlar vardır. Biz müsaade etmeye devam ettikçe bu hep var olmaya devam edecektir. Biz yapacaklarımızı o tip insanlara göre belirlememeliyiz. Bu tip insanlar Metal Fırtına ve sendika değiştirme sürecinde de oldu. Çok az sayıdaki bu kesimi bir kenara iterek yeniden birlik olup, tek vücut olmamız şart. Yoksa elimizde bir tek kıdem tazminatı kaldı, onun da EYT, yeni emeklilik sistemi, Suriye’de savaş var vs. bahanesiyle gasbedilmesi yakındır.
Biz işçiler yol ayrımındayız. Gerçekten ekmeğimizi büyütmek istiyorsak örgütlenmemiz şart. Daha önce belirttiğim gibi onur, şeref taşıyan, emeğini, alın terini sömürtmek istemeyen işçi kardeşlerimizle olacak bütün bunlar. Moral bozukluğu, karamsarlık Türk Metal ve MESS’e yarar. Bugün üç beş kişi seninle aynı duyguyu paylaşabilir, ama önümüzde uzun bir dönem var. Hiçbir şey imkansız değildir. Hiçbir zorluk biz işçilerin moralini bozmamalı. İlla ki bir şeyleri değiştirmek isteyen, gidişattan memnun olmayan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz vardır. Çay bölgelerinde, durakta, soyunma dolaplarında, yemekhanede, çalıştığın kısım ve atölyede birbirimizle konuşmalı, birlik olmaya çalışmalıyız. Sonra diğer fabrikalardaki işçi kardeşlerimizle birleşmemiz gerekir. Biz işçiler şapkamızı önümüze alıp düşünmeliyiz. Yoksa askerden gel, anne-baba baskısı, çevre, evlilik, kredi ödemesi derken yıllırca hiç itiraz etmeden kafamızı önümüze eğip çalışırız.
SENDİKALAR ANLAŞTI, PEKİ DEMOKRASİ GELDİ Mİ?
Metal iş kolundaki iki sendika anlaştı ve “Referandum sendika seçme özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edildi” dediler. Bir sendikanın bir işyerinde işçilerin yüzde 15’ini üye yapması durumunda referandum çağrısı ve organizasyonu yapılacakmış. Referandum işçilerin sendikal tercihinin özgür bir şekilde ortaya çıkacağı koşullarda, gizli oy, açık sayım ilkesiyle yapılacak.
Gerçekten Türk Metal ile Birleşik Metal-İş bunu uygulayacak, demokrasi ve özgürlük örneği gösterebilecek mi? Hadi sendikalar anlaştı diyelim MESS buna izin verir mi? Anlaşma maddelerinin içinde şu da var bildiğim kadarıyla: Sendika içi seçimlerin demokratik, açık ve şeffaf yapılması konusunda tarafların anlaştığı söylendi. İki sendika şube ve işyeri düzeyinde sendikal temsilin açık ve demokratik seçimler yoluyla yapılması konusunda mutabık kaldı. Böylece yönetimlerinin yanı sıra işyeri sendika temsilcilerinin de seçimle iş başına gelmesinin kabul edilmiş olduğu söylendi. Vallahi Pevrul Kavlak ve Ankara’daki merkezi yönetim bizim seçtiğimiz şube başkanını ve temsilcileri Bosch insan kaynakları, müdürler ve MESS yönetimi ile birlikte görevden aldı. Resmen HDP’nin belediyelerine kayyum atayan Recep Tayip Erdoğan gibi Pevrul Kavlak da kayyum atadı. Bana göre ne Türk Metal ne Birleşik Metal-İş hele hele Özçelik-İş yönetiminin biz işçilere gerçek anlamda vereceği hiçbir şey yok. Çünkü tersi MESS ve hükümeti karşılarına almak demek. Bu nedenle önce birliğimizi sağlayıp, yeni sendika kurmak da dahil ne yapacağımıza birlikte karar vermeliyiz.