Metal dosyası | Arçelik işçileri: Elimizde ne varsa istiyorlar
Arçelik işçileri, İşsizlik Sigortası Fonu’nun işsize değil de patrona kaynak yapılmasına, hükümetin patronların yanında sözleşmelere dahil olmasına tepki gösteriyor.
Arşiv fotoğraf: DHA
Eskişehir’de kurulu Arçelik buzdolabı fabrikasından işçilere ekonomideki kötü gidişatın yaşamlarına yansımalarını, her geçen gün büyüyen geçim derdini sorduk. İşçiler, kendilerinden kesilen paralarla oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu’nun işsize değil de patrona kaynak yapılmasına, hükümetin patronların yanında sözleşmelere dahil olmasına tepki gösteriyor.
Arçelik’te 7 yıldır çalışan bir işçiyle konuşuyoruz. Çalışma ve yaşam koşullarını şöyle özetliyor: “Eşim de 10 yıldır tekstil sektöründe çalışıyor. 12 yıldır evliyiz, son iki senedir zorlandığımız kadar hiç zorlanmadık. İki çocuğumuz var, ikisi de okula gidiyor. İkimiz birden çalıştığımız halde yetiştiremiyoruz. Seçimlerden sonra ekonomi düzelecek denildi ama açıklanan tüm paketler patronlar için. Şimdi metalde sözleşme zamanı. Geçen sözleşmede iyi zamlar aldık, ancak hayat o kadar pahalandı ki aldığımız paralar eridi. Eşim asgari üceretin üç yüz lira üstüne çalışıyor ve çok yoruluyor. Ben de eve yorgun geliyorum, çocuklar kendi kendine büyüyor. Gece vardiyası olunca hiç görüşemiyoruz bile.”
"RAKAMLARA BAKINCA OYUNU ANLIYORSUNUZ"
12 yıldır Arçelik’te çalışan başka bir işçi de memlekette her şeyin patronlara avantaj sağlamak için yapıldığını belirterek, şöyle konuşuyor: “Bizlere gelince kriz var, işsizlik çok, buna şükredinle korkutuyorlar. İşveren isterse 25. maddeyi uygulayıp bizim paralarımızla oluşturulan İşsizlik Fonundan faydalanmamızı engelleyebiliyor. Açıklanan rakamlara bakınca her şeyin bir oyun olduğunu anlıyorsunuz. Bizden kesilen paralarla oluşturulan tüm fonlardan patronlar daha çok faydalanıyor. Buna kim olsa lanet olsun der, ama işte duyuyoruz, görüyoruz, lanet olsun diyoruz, yaşama devam etmek için çalışmaya devam ediyoruz.”
"BİRAZ İTİŞİP KAKIŞIP İMZALARLAR"
Biri 4 yıl, diğeri 8 yıldır Arçelik’te çalışan iki genç işçiyle birlikte konuşuyoruz. Birçok genç işçinin başka bir şansı olsa işten çıkmayı düşündüğünü söylüyorlar. “İşletmeler kârlarında bir düşüş göstermiyorlar. Özellikle Koç ve Arçelik büyümesine devam ediyor, ancak her sene, ‘Bu sene işler kötü, satışlar düşecek’ diye hep bi korkutup aza razı etmek derdindeler. Şimdi sınır ötesine operasyon da var, ne grev olur, ne bir şey; biraz itişip kakışıp imzalarlar” diyen işçiler, en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirtiyor. Biri “Benim abim de burada çalışıyordu. Tazminatlı çıkışları açtıklarında çıktı ama yeni iş bulmak çok zor” diye anlatıyor.
"HÜKÜMET DE PATRONLARLA BİR"
Emeklilikte Yaşa Takılanlar'dan olan bir Arçelik işçisi ise hükümete tepkisi dile getiriyor:
"Bir an önce tazminatımı alıp çıksam keşke, bunlar kıdem tazminatına da göz dikmiş durumda. İstiyorlar ki işçiler hiçbir şey almadan çalışsın, nerede ne varsa hepsi patronların cebine girsin. Zaten dünyanın teşviğini alıyorlar ama elimizde ne var ne yok hepsini istiyorlar. Sonuçta kıdem hakkı olsun, işsizlik parası olsun bunlar hep bizim haklarımız ama hükümet de patronlarla bir olduğu için amaç çalışanı sömürmek." (Eskişehir/EVRENSEL)