Prof. Dr. Mesut Yeğen: Suriye’de dengeler yine değişebilir
Prof. Dr. Mesut Yeğen, Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’ye yönelik başlattığı askeri harekatı değerlendirdi.
Fotoğraf: MA
Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’ye yönelik başlattığı askeri harekatı değerlendiren Prof. Dr. Mesut Yeğen, ABD’nin 9 Ekim’de Suriye’de kısmen kalma kararını işaret ederek, “9 Ekim’in ardından oluşan bu denge bugünlerde bir kez daha değişmiş ya da değişecek görünüyor” dedi.
9 Ekim’de kuzeydoğu Suriye askeri operasyonu ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Prof. Dr. Mesut Yeğen, Mezopotamya Ajansına (MA) değerlendirmede bulundu. ABD’nin 9 Ekim’de Fırat’ın doğusundan çıkmasıyla bölgede bir güç açığının oluştuğunu belirten Yeğen, oluşan güç açığının kısmen Türkiye, kısmen de Rusya ve rejim tarafından doldurulmaya çalışıldığını söyledi. Yeğen şu değerlendirmede bulundu: “9 Ekim sonrasında, ABD’nin çekilmesiyle birlikte müttefiki Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) kısmen zayıfladığı, buna mukabil oluşan güç açığını büyük oranda Rusya’nın kısmen de Türkiye’nin kapattığı bir denge durumu oluştu. Ancak enteresan olan o ki 9 Ekim’in ardından oluşan bu denge bugünlerde bir kez daha değişmiş ya da değişecek görünüyor. ABD’nin kısmen de olsa Suriye’de kalmaya karar vermiş olması 9 Ekim’de oluşan denge durumunun SDG aleyhine bozulmasının önüne geçeceğe benziyor. Yani SDG büyük bir ihtimalle elinde tuttuğu yerleri tutmaya devam edecek ve Suriye’nin geleceğini şekillendirecek anayasa görüşmelerine katılamasa bile şimdikinden daha kuvvetli bir biçimde etkide bulunacaktır.”
“SDG’NİN CENEVRE'DE YER ALMAMASI ÇÖZÜMÜ ENGELLER”
Cenevre’de ilki gerçekleştirilen “Suriye Anayasa Komitesi” toplantısına SDG’nin yer almamasının Suriye meselesinin siyasi çözümünün önünde büyük bir engel olacağını vurgulayan Yeğen, şunları dile getirdi: “Öte yandan SDG’liler fiziken olmasa da Suriye Kürtlerinin özerk idare ve özerk güvenlik şeklindeki ana talepleri bir biçimde karşılanacak. Öte yandan Cenevre görüşmeleri bir kez olgunlaştığında rejim ve Türkiye, rejim-Rusya ve Kürtler, Sünniler ve Kürtler şeklinde yeni ilişki matrisleri kurulabilir. Bu da yeni Suriye Anayasası’nın akıbetini olumlu ve olumsuz anlamda beklenmedik biçimlerde etkileyebilir.”
İDLİB VE AFRİN SORUNU
Türkiye’nin Suriye’nin birçok bölgesinde güçlerinin bulunduğunu hatırlatan Yeğen, buraları hemen boşaltmayacağını da ifade ederek şunları söyledi: “İdlib kısmen ayrı bir hikaye, çünkü rejim burada şimdikinden daha fazla güç sahibi olmak istiyor. Ancak, Afrin, Tel Abyad, İdlib hepsini birlikte düşündüğümüzde gerek rejimin buraların büyük kısmında büyük bir meşruiyet sorununun bulunması gerekse de buraları askeri olarak kontrol edebilecek büyüklükte bir ordusunun kalmamış oluşu Türkiye’nin buralardaki mevcudiyetinin uzun süreli olabileceğini gösteriyor. Anayasa görüşmeleri Türkiye de dahil herkesi tatmin edecek bir biçimde şekillenmezse, ki zor görünüyor, bugün Suriye’de olan hemen herkesin Suriye’de olmaya devam edeceğini düşünüyorum.” (HABER MERKEZİ)