Dersim’in ve Parti’nin fedakâr oğlu!

A. Cihan SOYLU

Birlikte çalışmış olanlar daha yakından tanıma olanağına sahip olsalar da “uzaklar”dan tanıyıp çok ama çok yakınmış duygusu yaşayanlar da fedakârca adanmışlığıyla, çalışkanlığıyla, yıpranmamış bağlılığıyla tanımışlardır onu. Onu en iyi tanıyanlarsa şimdi Pendik’te, Kartal’da, Tuzla’da, Dudullu’da, İkitelli’de, Kadıköy’ün Bağcılar’ın, ya da şu büyük İstanbul’un herhangi diğer bölgesinde işe gitmekte, işten çıkmakta olan, vardiyadaki, iş alma sırası gelen işçilerdir.

Daha “bir çocuk” denebilecek yaştayken tanıştığı, yaşamakta olduğu o küçük “kent”in sosyopolitik “menşei” haline gelmiş zulme isyancılığın havasını solumuş bir “genç komünist” olmaya ahdederek girdiği safa, ikirçiksiz bağlılığıyla sürdürdüğü bitimsiz dava savaşımında, kendinden unutulmazca sözedilmesini hak eden bir yoldaştır O! Metinlerden bir Metin!

Gösterilerin, kurtuluş için kavga yollarının, fabrika önleri, kapıları, yollarının, işçi-emekçi genç evlerinin yorulmak bilmez yolcusu, sesleneni, dert ortağı ve yoldaşı! Birleşmenin ve örgütlü güç olmanın çarelerini arayan, bunu gerçekleştirmek için koşturan, bağlılığı ve sevecenliği gözlerinden ve şimdi artık biyolojik olarak çarpıntısı duran yüreğinin çoşkusundan görülen ve okunan bir yoldaş! Yaşayanlarımızın ve toprağa düşenlerimizin içten yoldaşı!

Yoldaş cenazeleri artık onsuz kaldırılacak. Şimdi “sırası” değildi; ama oldu... Geldiği topraklara “emanet edilmesini” istediği söyleniyor.  Sıra yoldaşı, omuz kardeşi, yüreklerin sevgili Metin’i uğurlanacak! O, etkin unsurlarından biri olduğu parti ve dava militanlığının “geleneğimiz”den miras erdemlerini taşımaya büyük gayretiyle öğrenmiş ve öğretmiştir. Sadece partilileri, çevresini değil, “sıradan emekçi” denilenleri de çoğu devrimciden daha yakından tanıyan ve onların da kendisini tanıdıkları bu “genç devrimci komünist”i, yaşayanlarımız mücadelede yaşatacaklardır. Her bir direnişte, her bir miting ve kavga sahnesinde önlerde bir yerlerde sesi duyulur olacak. Kolektif emeğimizin bu militan savaşçısını hep yanı başımızda hissedecek, birlikte coşkulanıp birlikte üzüleceğiz. Gel gel eylese de bir yerlerden o kaçınılamaz biyolojik son, taşıdığı ve taşınacak olan o mücadele bayrağı, sömürü ve zulme son verme kavgasına yürekten katılanların saflarında ve ellerinde dalgalanmaya devam edecek. Ve her rüzgar vuruşta, o dalgalanma çoğalıp büyüyecek...Yoldaşlığın yaşayacak ve yaşatılacak! Dersim... Dersim diye Dersime giderken, kavgamızın sürdüğü her yerde olmakla evrensel devrimciliğin bildiri dağıtıcısı olmayı sürdürecek... Unutulmayacak.