Devlet Başkanı Morales açıkladı: Bolivya’da seçimler yenileniyor
Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, başkanlık seçiminin yenileneceğini açıkladı. 20 Ekim’deki seçimde oy sayımında hile yapıldığı gerekçesiyle ülkede yükselen toplumsal şiddet ölümlere neden olmuştu.
Fotoğraf: Joel Alvarez/Wikimedia Commons(CC BY 3.0)
Latin Amerika ülkesi Bolivya’da, 20 Ekim’de yapılan seçimleri hile ile kazanmakla suçlanan Devlet Başkanı Evo Morales’e karşı eylemler sürerken Morales seçimlerin yenileneceğini açıkladı. Daha önce gösterileri “darbe girişimi” olarak nitelendiren Morales, yeni seçimlere tamamen yenilenmiş bir seçim kuruluyla gidileceğini de duyurdu.
Bolivya basınında yer alan bilgilere göre Morales, seçimlerin tarihine ya da aday olup olmayacağına dair bir ifade kullanmadı.
NE OLMUŞTU?
Bolivya’da, 20 Ekim’deki seçimleri Devlet Başkanı Evo Morales’in yüzde 47,8 oyla ilk turda kazandığı açıklandı. Rakibi, eski Devlet Başkanı Carlos Mesa’nın ise yüzde 36,51 oy aldığı duyuruldu.
Ancak oy sayımının bir süre durdurulması, sayımın bir bölümünün gizli gerçekleştirilmesi ve ardından Morales’in ilk turda kazandığını açıklaması nedeniyle muhalefet kesimleri “seçim hilesi” suçlamasıyla sokağa çıktı.
Aşırı sağcıların da durumdan faydalanarak orduya darbe çağrısı yaptığı süreçte Devlet Başkanı Morales, tüm protestoları “darbe girişimi” olarak nitelendirdi. Hükümet yanlılarıyla çeşitli muhalif kesimler arasında şiddetlenen protestolarda 3 kişi öldü, yaklaşık 400 kişi de yaralandı. 221 kişi gözaltına alınırken 25 kişi tutuklandı.
Bolivya yasalarına göre, bir adayın devlet başkanı olabilmesi için geçerli oyların yüzde 50’sini alması veya yüzde 40 oy alarak en yakın rakibine yüzde 10 fark atması gerekiyor. Bu oranlara ulaşılamaması durumunda seçimler, en yüksek oy alan iki adayın yarışacağı ikinci tura kalıyor. Seçim gecesi sayım durmadan önce sonuçlar, seçimin ikinci tura kalacağına işaret ediyordu.
SOKAKTA SADECE SAĞCILAR YOKTU
Öte yandan Morales’e karşı sokağa çıkanlar arasında yaygın basında yer aldığı gibi sadece sağcılar bulunmuyor. Hükümete muhalif sol, sosyalist örgütler ve Bolivya Devrimci Komünist Partisi (PCR) gibi komünist partiler de “halk demokrasisi” talebiyle gösteriler düzenledi. Ancak ülkedeki büyük kutuplaşma ve basının yer vermemesi nedeniyle bu kesimlerin çağrıları uluslararası kamuoyunun gündemine gelmedi.
Venezuela hükümetinin müttefiklerinden olan Evo Morales, ilk olarak üçüncü kez devlet başkanı olabilmek için anayasayı değiştirmek istemiş ve düzenlenen anayasa referandumunda halk bu talebi kabul etmişti. Ancak dördüncü kez de aday olmak isteyen Morales, bir kez daha düzenlenen referandumda halktan bu defa “Hayır” yanıtı almıştı.
Anayasa Mahkemesi ise “Aday olmak insan hakkıdır” kararı alarak Morales’e adaylığın yolunu açmıştı. Referanduma rağmen yeniden aday olan Morales, bu tutumu nedeniyle birçok kesim tarafından eleştiriliyordu.
BOLİVYALI KOMÜNİSTLER: NE MORALES NE MESA
Peki ülkede yaşanan süreci Bolivyalı komünistler nasıl değerlendiriyor?
Devrimci Komünist Partisi (PCR), 22 Ekim tarihli açıklamasında, Evo Morales ve MAS hükümetinin anayasa referandumdaki ret sonucunu görmezden gelerek Morales’in yeniden aday olabilmesi için çeşitli düzenlemeler yaptığını hatırlattı.
“20 Ekim seçimlerinin sonuçları, ilk olarak, ülkenin yaşadığı derin çelişkileri çözme mekanizması olarak sunulan temsili liberal demokrasinin sınırlılıklarının açık göstergesidir. Oylar resmi hükümetin (MAS-IPSP) ve ‘taktik oy’ verilen eski Devlet Başkanı Carlos Mesa arasında kutuplaşmıştır. Hıristiyan Demokrat Parti’nin gerici, kadın düşmanı ve haklar karşıtı adayının oylarındaki artış dikkat çekmekte ve endişelendirmektedir” denilen açıklamada, Yüksel Seçim Kurulu’nun ise bağımsız olmadığı ve bu nedenle halk karşısındaki meşruiyetini yitirdiği kaydedildi.
SEÇİM GECESİ ŞEFFAF DEĞİLDİ
Seçim sayım sistemi olan TREP’in neredeyse 24 saat boyunca durdurulduğu ve oyların yüzden 17’sinin sayımının yayınlanmadığının belirtildiği açıklamada, “O ana kadar sonuçlar ikinci tur seçimlere işaret ediyordu. TREP, 21 Ekim gecesi sandıkların yüzde 98, 89’unun açıldığı iddiasıyla yeniden aktüalize edildi” denilerek, ilk iki aday arasında yüzde 10,1 fark olduğunun açıklandığı vurgulandı ve “Bu durum, hile yapıldığı suçlamasıyla seçim kurullarına yönelik ulusal ölçekte protesto dalgasına neden oldu ve zorla bastırma ve hükümet destekçileriyle muhalefet arasında çatışmaların başlamasıyla sonuçlandı” denildi.
İKİ KESİM DE HALKI TEMSİL ETMİYOR
“Biz komünistler ne Evo Morales ne de Carlos Mesa’nın ülkenin ihtiyacı olan dönüşümü temsil etmediklerinin bilincindeyiz; ikisi de egemen sınıfların farklı fraksiyonlarının çıkarlarına yanıt vermektedir, ikisi de iktidar olursa halk karşıtı politikalar hayata geçirecektir” denilen açıklama şöyle devam etti: “Komünistler olarak, eski oligarşik sağın halk hareketinden faydalanarak nefret, ırkçılık ve kadın düşmanlığı söylemleriyle iktidara geri dönme girişimlerini reddediyoruz. Bölgeci, ırkçı, kadın düşmanı, yabancı düşmanı ve nefret söyleminin pençelerine düşemeyiz; mücadele işçilerin, köylülerin, yerli halkların, farklı cinsel kimliklerin, gençliğin, kadınların, yani Bolivya halklarıyla yan yana olmaktır.”
HEM HİLEYE KARŞI HEM DÖNÜŞÜM İÇİN MÜCADELE
“Sokak mücadalesi ve sivil direniş sadece halkın iradesine saygı ve seçim süreçlerinin şeffaf bir şekilde gerçekleşmesi için olmamalı, ülkedeki demokratik sistemin özünü; katılım biçimleri, karar alma mekanizmaları ve temsil alanlarını da sorgulamalıyız. Seçim hilekarlığına karşı mücadele ediyoruz, fakat aynı zamanda ülkede gerçek bir dönüşüm için; halk demokrasisi için, ülkenin çoğunluğunun ülkenin kaderini tayin edebilmesi için mücadele ediyoruz.” (DIŞ HABERLER)