Elazığ Cezaevinde kötü muamele: Kaburgası kırıldığı halde hastaneye götürülmüyor
Elazığ Cezaevinde kalan Haşim Gezer'in kardeşi Mehmet Emin Gezer, ağabeyinin darbedildiğini, kaburgasının kırıldığını ve hastaneye götürülmediğini iddia etti.
Haşim Gezer ve ailesi | Fotoğraf: Evrensel
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevindeki mahpuslara yönelik kötü muamele devam ediyor. Yaklaşık bir yıldır bu cezaevinde bulunan ve sürekli tek kişilik hücrede kalma cezası verilen Haşim Gezer’in kardeşi Mehmet Emin Gezer, ağabeyinin gardiyanlar tarafından darbedildiğini, kaburgasının kırıldığını ve aylardır hastaneye götürülmediğini iddia etti. Avukat Şeyhmus Miroğlu ise cezaevini insanlık dışı uygulamalardan vazgeçmeye çağırdı.
Mardin E Tipi Kapalı Cezaevinde kalan mahpus Haşim Gezer, yaklaşık bir yıl önce Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevine sevk edildi. Gezer, buraya geldiğinde bu yana sürekli verilen cezalarla tek kişilik hücrede tutuluyor. Kardeşinin maruz kaldığı kötü muameleye karşı konuşan Mehmet Emin Gezer yaşananları Evrensel’e şöyle anlattı:
"Elazığ’a götürüldüğünden beri yani yaklaşık bir yıldır tek kişilik hücrede kalıyor. İşkence yapılıyor, 5-10 arası gardiyanlarla mahpusları dövüp işkence yapıyorlar. Ağabeyimin bir kaburgası kırılmış, ameliyat olması gerekiyor ama aylardır hastaneye götürülmüyor. Cezaevi yönetimine yazdığı dilekçeler yanıtsız bırakılıyor. Sürekli gardiyanlar tarafından darbediliyor, arkadaşları da darbediyorlar. Ağabeyimin disiplin suçu işlemediği halde hücre cezası almış. Verilen hücre cezalarının da süresi dahi yok."
"KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ KALAN BAŞKALARI DA VAR"
Elazığ Cezaevindeki müvekkillerinden Haşim Gezer dışında Reşit Teymur ve Refik Kaçar’ın da sürekli kötü muameleye maruz bırakıldığını söyleyen Avukat Şeyhmus Miroğlu, Evrensel’e açıklama yaptı. Kötü muameleyi müvekkilleriyle görüştüğünde bizzat gördüğünü belirten Miroğlu, “Müvekkillerimin yüzünde yara bere vardı. 3-5 gün değil çok uzun süreli hücre cezalarına çarptırılıyorlar. Benden önceki avukatları da bakanlığa dilekçe yazmıştı. Cezaevlerinde olmaması gereken durumlarla ilgili komisyon oluşturulmuştu. O komisyon ile görüştü aileler, komisyon da sorunu halledebilmiş değil” diye konuştu.
"AKP’Lİ VEKİLLE DE GÖRÜŞÜLDÜ AMA SONUÇ YOK"
Söz konusu şikayetlerin halen devam ettiğini söyleyen Miroğlu, "Müvekkilim Refik bayağı zayıflamıştı, cezaevindeki koşullarında dolayı kendisi bunu dile getirdi. 2 ayda bir her Refik’i görmeye gittiğimde sürekli hücreden getiriyorlardı. Kötü muameleye maruz kalıyorlar. Çünkü müvekkillerimi görmeye gittiğimde yüzlerinde morartı vardı. İşkence dışında o morartıların meydana gelmesi için başka bir neden yok. Bu konuda bir sorgulama teşebbüsü olursa müvekkillerim bu konuda net konuşurlar. Müvekkillerimin aileleri cezaevi komisyonunda bulunan AKP’li bir milletvekili görüşmüştü. Olayı araştıracağı sözü vermişti onlara, henüz bir gelişme yok" dedi.
"ÜÇ YILDIR AYNI UYGULAMALAR"
Miroğlu, cezaevinde bulunan mahpusların karşılaştıkları ceza ve kötü muamelenin disiplinsizlikle ilişkili olmadığını aksine sahip oldukları hakları talep etmeleri karşısında maruz kaldıkları bir durum olduğunu ifade ederek, bu doğrultuda cezaevi yönetimine karşı başlatılacak soruşturmalardan da sonuç alınmayacağını düşünüyor. Miroğlu, “Şimdi bu duruma ilişkin bir soruşturma başlatılırsa dahi cezaevi personelinin de yapacağı savunmada belli, “Disiplinsizlik yaptılar” diye savunma yaparlar. Evet bu mevzuatta var ama bu mevzuata uygun mu yapılıyor, orası tartışmalı. Müvekkillerim disiplinsizlik yapmadıklarını beyan etmişlerdi. Ama asıl sorun sonuç olarak bu mahpusların hakları var. Bu hakları talep ettikleri zaman disiplinsizlik cezası veriliyor. Ben hakkımı arayım diyen kişilere bunlar uygulanıyor, bunlar müvekkillerimin beyanı ama ben müvekkillerime karşı yapılan uygulamaların yönetmelikler gereği olduğunu düşünmüyorum. Bu tür uygulamalarda bulunan idarecilere verilen en büyük ceza yer değişikliği, o da bir cezai müeyyide olarak değil. Elazığ 2 No’lu da yaşananların 3 yıldır var olduğunu biliyorum” dedi.
"İNSANLIK DIŞI UYGULAMALARDAN VAZGEÇİLMELİ"
İçeride veya dışarıda iktidarla aynı fikirde olmayanların maruz kaldıkları uygulamaların cezaevlerinde daha kolay hayata geçirildiğini belirten Miroğlu, “Bugünkü iktidara karşı aykırı düşünen herkesin karşılaştığı olumsuzluklar var. Buradan iktidara çağrım, bir insan suç işleyebilir, mahkemeler zaten ceza tayin ediyorlar. Suç işleyenler de insan ve bu insanlara karşı uygulanan insanlık dışı ve suç teşkil eden uygulamalardan vazgeçilmeli” diye konuştu.