‘Basın İlan Kurumu Kürtçe yayımcılığı bitirdi’
Gaziantep Üniversitesinin bölgede çalışan gazetecilerle görüşerek hazırladığı raporda Kürtçe yayımcılığın bittiği ve gazetecilerin ‘terör destekçisi' olmakla suçlandığı vurgulandı.
Fotoğraf: MA
Gaziantep Üniversitesinin hazırladığı ve bölgede çalışan gazetecilerle görüşülerek hazırlanan ‘Eylem Planı’ raporunda sansür ve otosansür uyguladığını, Kürtçe yayımcılığın bittiği ve gazetecilerin ‘terör destekçisi’ şeklinde yaftaladığı kaydedildi.
Antep’te 9 kentte 41 gazeteciyle görüşülerek hazırlanan raporda, yerel medyanın siyasal otoriteden gelen baskılardan kaynaklı sansür ve otosansür uyguladığını, Basın İlan Kurumunun dayatmaları sonucu Kürtçe yayımcılığın bittiği ve gazetecilerin “terör destekçisi” şeklinde yaftaladığı kaydedildi.
Antep Üniversitesi ve Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen “GAP Bölgesinde Faaliyet Gösteren Yerel Medya Kuruluşlarının Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi – İhtiyaç Analizi Yapılması ve Eylem Planı Hazırlanması” projesi kapsamında GAP’ta yer alan 9 kentin yerel medyasının sorunları tespit edilerek rapor haline getirildi.
Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde çalışan öğretim görevlileri tarafından gerçekleştirilen raporlama kapsamında içerisinde gazete, haber sitesi, televizyonun bulunduğu 25 medya kuruluşundan 41 kişiyle bire bir görüşülerek sorunlar yerinde tespit edildi. Sorunlar ekonomik, politik ve kültürel olarak 3 grup halinde sınıflandırılırken raporlama sonucunda çarpıcı sonuçlara ulaşıldı.
‘BİK’LE GELİRLERİMİZ AZALDI’
Kamu ilanlarının dağıtımına ilişkin problemleri ortadan kaldırma maksadıyla 1961’te kurulan Basın İlan Kurumunun (BİK) Güneydoğu Anadolu Bölgesi örneğinden bakıldığında tarihsel misyonunu yerine getiremediği belirtilen raporda, medya temsilcilerinin BİK’e dair görüşlerine de yer veriliyor.
‘İKİ ARADA KALDIK’
Raporda GAP bölgesindeki yerel medyanın politik ve ideolojik sorunlarının, özellikle Kürt nüfusun daha yoğun olduğu bölgelerde yine Kürt sorununa bağlı olarak şekillendiği vurgulanırken, temel görevi halkı ilgilendiren olgu ve olayları aktarmak olan yerel medyanın bu görevi yerine getirme noktasında farklı baskı mekanizmalarına maruz kaldığı toplantılar boyunca dile getirilen bir konu olmuş.
Gazeteciler toplantılarda özellikle yerel kamu otoritelerinin olumlu bir icraatını haberleştirdiklerinde bazı kitlelerce “yandaş” olarak tanımlandıklarını, diğer taraftan kamunun bir icraatını eleştirdiklerinde ise “terör örgütü destekçisi” yaftasıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatıyor. Raporda gazetecilerin haber pratikleri açısından hem bir otokontrol mekanizmasının sıklıkla devreye girmekte olduğuna yer verilirken, siyasal otoritelerden gelen taleplerin bu kontrol süreçlerini ağırlaştırmakta olduğu kaydediliyor.
KÜRTÇE İÇERİK ÜRETEMİYORLAR
Gazetelerin Kürtçe içerik üretmesi için aynı içeriğin Türkçe olarak üretme zorunluluğunun BİK tarafından getirildiğinden kurumdan ilan almak durumunda olan gazetelerin maliyeti arttıracağı gerekçesiyle sadece Türkçe içeriğe yöneldiği tespitine yer verilen raporda, “Buda bir anlamda halkla aralarında bir mesafe oluşmasına yol açıyor. (Antep/MA)