Büro emekçileri ek zam ve vergi indirimi talebiyle işyerleri önünde eylem yapacak
Büro Emekçileri Sendikası ek zam, asgari ücrete kadar olan tüm ücretlerin vergi dışı, birinci vergi diliminin de yüzde 10 indirilmesi talebiyle cuma günü işyerleri önünde ve alanlarda eylem yapacak.
(Arşiv) Fotoğraf: Evrensel
Buse VURDU
Ankara
Büro Emekçileri Sendikası (BES) ek zam ve asgari ücret ile yoksulluk sınırı ücretlerden vergi diliminin yüzde 10 indirilmesi talebiyle 15 Kasım Cuma günü işyerleri önünde ve alanlarda eylem yapacak. Büro Emekçileri Sendikası MYK Üyesi Sedat Suna, “Asgari ücrete kadar olan tüm ücretler vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücretten yoksulluk sınırı rakamına kadar olan ücretler de birinci vergi diliminde sabitlenerek, birinci vergi dilimi oranı yüzde 10 düşürülmelidir” dedi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda 2020 yılı bütçe görüşmelerinin devam ettiğini belirten Suna, bütçe açığının kapatılması için vergi gelirlerinin artırılmaya çalışıldığını söyledi. Suna, emekçilerin ekmekten kefen parasına kadar hemen hemen bütün harcamalarında vergi öderken, son vergi reformu tasarısında ücretliler üzerindeki vergi yükünü azaltmak, gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracak düzenlemeler yapmak yerine sermayeden alınan kurumlar vergisinin yüzde 22’den yüzde 18’e düşürüldüğüne dikkat çekti. Bunun AKP’nin vergi konusundaki sınıfsal tercihini kimden yana kullandığının açıkça ortaya koyduğunu belirten Suna, kamu emekçilerine 4+4’ü uygun gören hükümetin yeniden değerleme oranını yüzde 22.58 olarak belirleyerek motorlu taşıtlar vergisinden pasaport harcına, trafik para cezalarından ehliyet harcına zam yaptığını, kamu emekçisinin, yoksulun enflasyonu ile hükümetin enflasyonunun uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını ifade etti.
"ASGARİ ÜCRET VE YOKSULLUK SINIRI ARASINDA YÜZDE 10 VERGİ ALINSIN"
Doğal gazdan elektriğe, temel gıda maddelerinden barınmaya kadar her şeye yüzde 40-50 zam gelirken, TÜİK’in açıkladığı tek haneli enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını belirten Suna, “Kamu emekçisine 2020 ve 2021 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde, 2020 için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 sefalet zamları önerilmiş ve tüm itirazlar görmezden gelinerek bir dayatmayla hakem kurulunda onaylanmıştır. Kamu emekçisini tatmin etmeyen bu oranlar geçmiş yıllara ait kayıplarımızı dahi karşılamaktan uzaktır. Yıllardır, yılın ikinci yarısında aldığımız maaş zammı vergi dilimine girdiğimiz için daha elimize bile geçmeden kaynağından kesilmektedir. Adına vergi dilimi denilen bir soygunla karşı karşıyayız. Kamu emekçisini, asgari ücretliyi daha da yoksullaştıran bu uygulamadan derhal vazgeçilerek, asgari ücrete kadar olan tüm ücretler vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücretten yoksulluk sınırı rakamına kadar olan ücretler de birinci vergi diliminde sabitlenerek, birinci vergi dilimi oranı yüzde 10’a düşürülmelidir. Bizler açlık sınırına yakın ücretlerle yarı aç yarı tok yaşamaya çalışırken, ülke kaynaklarının peşkeş çekildiği bir avuç yandaş zengin servetine servet katıp debdebe içinde yaşam sürüyor. Bizler bütçe kanununda yapılacak bir düzenleme ile en düşüğü yoksulluk sınırı olan 6 bin 750 TL’ye denk gelecek şekilde ek zam talep ediyoruz” diye konuştu.
"AKLIMIZLA DALGA GEÇMEYİ BIRAKSINLAR"
Meclis Plan Bütçe Komisyonlarında 2002 ve 2019 yılındaki maaşlar ile alınan yumurta sayılarını karşılaştıran AKP’li milletvekilini ciddiyete davet eden Suna, “Emekçilerin aklıyla dalga geçmeyi bıraksınlar. Biz de kendilerine bir örnek verelim; 2004 yılında bir memur maaşı ile 23 çeyrek altın alınırken acaba bugün kaç tane alınıyor? 9 çeyrek altın eden bugünkü maaş konusunda ne diyecekler? Sayın vekil gibi biz de girmiyoruz doğal gaz fiyatlarının nasıl arttığına...” dedi.
15 KASIM'DA BÜTÜN EMEKÇİLER ALANLARA VE İŞYERİ ÖNLERİNDE EYLEME ÇAĞRILDI
Bütçe imkanlarının kamu yararına kullanılmasının en temel talepleri olduğunu belirten Suna, bütçe kaynaklarının savaş için değil halk için, barış ve demokrasi için kullanılması gerektiğini söyledi. Bütçenin emekçilerin insanca yaşam taleplerini içermesi, toplumsal cinsiyete duyarlı olması, bütçe süreçlerinin açık, şeffaf ve katılımcılığa açık hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Suna, 15 Kasım’da bütün emekçileri alanlara ve işyeri önlerinde eyleme çağırdı.
